YANLIŞ 69 Ѱ SAFİR

3.1K 171 43
                                    

Herkese merhaba!

Bir kurgunun daha sonuna geldik :)(:

Haftasonu epilog bölümü yayınlanacak bir aksilik olmazsa

Bunun dışında  serinin diğer kurguları ISIRIK SERİSİ || EMANET || 

ISIRIK SERİSİ || MAHKUM || 

ISIRIK SERİSİ || VİCDAN || yeni bölümleriyle yayın hayatlarına çoktan başladılar!

Epilog'da görüşmek üzere;

Takipte kalın!

Ѱ  

Bölüm 69 safir

"Buğra Amca, bu kadarı çok fazla. Size yeteri kadar yük oluyorum zaten. Bir ev kesinlikle çok fazla." Berfu beş dakika önce önündeki boş servis tabağına bir tapu ve bir çift anahtar bırakan adama ne kadar laf anlatmak istese de nafileydi. Buğra Sert, Nuh diyor peygamber demiyordu.

"Güzel kızım, daire buraya çok yakın. Sakın seni başımızdan attığımızı düşünme, eğer Ankara'da bir üniversitenin güzel sanatlar fakültesini kazanırsan zaten seni bir yere bırakmayacağız. Ama bir kadının kendine ait bir eve, yaşam alanına duyduğu ihtiyacı da iyi bilirim." Fikir annesi elbette ki Mehtap Hanımın ta kendisiydi. "Hem benim aslanım büyüyüp ayaklanınca belki de bu sitede bir yere taşınırsınız. Kusay'lar az at koşturup herkesi kapımıza getirtmedi."

Berfu mahcubiyetini üstünden atamazken son bir ümit Kusay'a baktı. Bu sefer yüzündeki morluğun daha profesyonelce kapatıldığını görüp tekrar Buğra Beye döndü. Dilinin ucuna kadar gelip sormadığı soruları bir sefer daha yuttu. "Size karşı yeterince mahcubum zaten. Bugün bile getirttiğiniz eşyalarla oğlumun odası o kadar güzel oldu ki. Şimdi bir de bu ev..." Buğra Bey uzanıp Berfu'nun elini tuttu ve gülümsedi. "O ufaklık benim torunum ve sen de kızımsın Berfu. Aile içinde mahcubiyet olmaz. Ayrıca erkek nüfusumuz artıyor, sizi bir yere göndermeye hiç hevesli değilim ama Mehtap haklı. Her kadın kendine ait bir yaşam alanına ihtiyaç duyar."

"Nüfusunuzun artması seni mutlu etmesin hayatım, torunumu biz yetiştireceğiz. Size yem edecek değilim onu!"

"Hayda!"

"Berfu, bu yalnızca doğum hediyesi. İleride daireye istediğini yapabilirsin, taşınmak zorunda değilsin. Kiraya verebilirsin, satabilirsin, ne istiyorsan işte. Sen beni insan yapmışken, oğlumuza kendi kanınla ve canınla bakıp hayat verirken bu o kadar önemsiz ki. Daha fazla uzatma ve lütfen bunu kabul et. Rahatsız olursan ileride oğlumuza devredersin." Berfu, hipnoza girmiş gibi başını sallayıp Kusay'ın sözlerini mantıklı bulduğunda ve nihayet itiraz etmeye son verdiğinde Mehtap Hanım yemeklerin servis edilmesini söyledi.

"Tayfun'un haberini duydunuz mu? Gaia'nın mutluluğuna diyecek yok!"

"Ya, bir de Aslan'ı gör. İlk torunu kaptı ya ayağını yere değdirene aşk olsun." Buğra Bey homurdanırken yemek yemeğe devam ediyordu. "Hayır, kız da çok sevimli bir şey. Kıskanç adam Tayfun'un onu da alıp gitmesine izin verdi. Bırakmadı ki bir şöyle ağız tadıyla sevelim."

"Biz de kendi torunumuzu severiz, sayılı gün çabuk geçermiş. Güze ne kaldı ki!"

Mehtap Hanımın optimistik yaklaşma çabaları yemek masasındakileri güldürürken Berfu kendini tutamadı. "Mehtap Teyze, bahara daha yeni girdik ne güzü?"

"Olsun canım! Ona kalırsa Okyanus'la ikinizin Kar Tanesi'nden kaçmanız da daha dün gibi." Mehtap Hanım yarı ciddi bir ifadeyle ona takılırken Berfu, Okyanus'un onu pencereden aşağı atmasını hatırlayıp tekrar öfkelendiğini hissetti. Buğra Bey olayın detaylarını bildiğinden genç kıza takılmakta gecikmezken Kusay bir an olayın ne zaman olduğunu hatırlayamayıp sorma gafletinde bulundu.

ISIRIK SERİSİ ||YANLIŞ|| (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin