ISIRIK SERİSİ ||YANLIŞ|| (TAMAMLANDI)

YANLIŞ 49 Ψ BİR AH' VER

Kurgum bazı okurları gücendirecek ve yetişkin tema içerir.

Bölüm 49 bir ah' ver

Ağzına attığı birkaç parça cipsi büyük bir keyifle midesine indirirken acılı karışımın dudaklarını yakmasıyla gazlı içeceğine uzanıp büyük birkaç yudum aldı. Kar etmeyince su şişesine uzanıp büyük yudumlarla litrelik şişenin hatırı sayılır bir kısmını bitirdi. İhtiyacını karşılayıp şişeyi eski yerine bırakırken ani bir kararla kestirdiği perçemlerin gözlerine girmesiyle üfleyerek onları uzaklaştırmaya çalıştı. Başaramayınca cips sosuna bulanan parmaklarını önemsemeden elini saçlarından geçirerek bir iki hamlede onları başının üzerinde topladı. İzlediği filme geri dönüp kaldığı yerden devam ederken içinde ilk defa izlediği zaman duyduğu o coşku olmasa da o ufak kıpırtıların duruyor oluşu güzeldi. Hem, nasıl ilk seferki gibi olabilirdi ki? O kadar sene geçmişken sevdiği erkekle yaptığı Edinburgh kaçamağı sırasında ilk defa izlediği gibi olamazdı asla. Yağmurdan kaçarken girdikleri o küçük kafede, bir grup üniversite öğrencisinin düzenlediği o film etkinliğinin verdiği tadı veremezdi. Soğuktan, erkeğinin kollarıyla sarmalanmak kafiydi o günlerde. Şimdiyse bu koca dairenin merkezi ısıtması bile içindeki soğukluğu ısıtmaya yetmiyordu.

Bir kez daha ara vermek zorunda kaldı filme. Gözleri yanında duran telefonunun ekranına gittiğinde bunun ne tür bir şaka olduğunu düşündü. Daha saniyeler önce aklından geçirdiği adam... "Ne isti-"

"Kızla konuştun mu?" Onun öfkeyle harmanlanan yüksek sesiyle kaşları çatıldı. Bu sesin altında yatan endişeyi, korkuyu ondan iyi kim bilirdi ki? "Neler oluyor?" derken oturduğu yerden doğrulmaya başladı. "Hangi kız?"

Taylan, hışımla bir nefes verdi. Genç kadın, kulağına gelen motor sesiyle onun daha da hızlandığını anladı. Adamın kullandığı araba göz önüne alındığında o sesin gelmesi için büyük ihtimalle Taylan'ın saatte iki yüz otuz kilometre hızı geçmiş olması gerekiyordu. Zihni, birlikte katıldıkları kaçak yarışlara bulanmadan aklını başına topladı. "Berfu!" Mırıldandığı birkaç küfrü duymazdan gelirken çoktan kalkıp yatak odasına gitti. "Buğra Amca'nın doğum günü kutlamasından bu yana Kusay'dan haber alamıyorum. Gece bittikten sonra kısa mesaj çekmişti en son, sonra yok! Herif yerin dibine girdi, hiçbir yerde bulamıyoruz!"

Thir'in aklı en kötü senaryoları üretmeye başlarken "Berfu'yla birlikteler mi?" diye sordu. Bir yandan da dolabından çıkardığı kıyafetleri yatağının üstüne bırakıyordu. Taylan'ın aramasını hoparlöre alıp üstündekileri çıkarmaya başladı. "Lanet olsun, bilmiyorum! Ağabeyim kalan keçilerini de kaçırdı. Sancak her dokunanı patlatıyor, ben de-"

Thir, adamın duraksamasıyla bakışlarını kaldırıp telefona baktı. Sanki ona bakmak için duyduğu ihtiyacı giderecek gibi... "Sen ne?" Pantolonunu kalçalarından çekip fermuarını çektiğinde bir küfür daha duydu. "Soyunuyor musun sen?" Genç kadın kazağını başından geçirirken gülmemek için dudaklarını ısırdı. "Giyiniyorum. Beni almaya gelmiyor muydun?" Çıkarımında haklı olduğunu ikisi de biliyordu. Birbirlerini, tercih etmeyecekleri kadar iyi tanıyorlardı ve bunu inkar edemezlerdi. Aralarında oluşan kısa süreli sessizliğe motorun sesi eşlik ederken gelen fren sesiyle bu da son buldu. "Aşağıdayım."

Ψ

1 hafta önce

Gecenin bir yarısı uyandığında yatakta bir başınaydı.

Gözlerini henüz açmamışken elini uzatıp yanında bulmayı umduğu beden yerine soğuk örtülere çarptığında kirpikleri endişeyle titredi. Gözleri birden açılırken üstündeki örtüyü göğsüne kadar çekip oturur pozisyona geldi. Karanlığa kısa sürede alışan gözleri ona odada yalnız olduğunu ispatlarken Kusay'ın o halini hatırladı ve endişesi baskın geldi. Beyninin şüpheci kısmı bir yandan felaket tellallığı yaparken sakin kalıp önceliğini Kusay'ı bir an evvel bulmaya verdi. Yatağın diğer tarafında yerde duran bornozuna uzanıp onu üstüne geçirip ayaklandığında kasıklarındaki sızıyla yüzünü buruşturdu. Belki de saatler önce paylaştıkları o özel dakikalar anında zihnine üşüşüp baştan ayağa pembeleşmesine sebep olurken çıplak ayaklarıyla odadan çıktı.