Bölüm 28 İki Ucu Keskin Bıçak
Kendine ikram edilen büyükçe bir bardak limonatayı gülümseyerek alırken gerginliğinin bir ümit azalmasını umarak bardağa yerleştirilen pipetle sarı sıvının içindeki buz küpleriyle ve nane yapraklarıyla oynayıp tembel birkaç yudum içti. Bir atmacanın bakışlarıyla her bir hareketini takip eden kadının varlığı gerginliğini üst seviyelerden aşağı katlara tek bir an olsun indirmezken büyük görkemli salonda bakacak bir yer kalmadığından mecburen ona döndü. Mehtap Sert'in zehir saçan tecrübeli bakışlarıyla karşılaşınca gayri-ihtiyari içtiği limonata boğazına takıldı ve küçük bir öksürük krizi geçirdi. Kadın yerinden kıpırdamadan 'sözde' tesellilerini sunarken ona limonata servisi yapan kadın yanlarına koşturdu, iyi olup olmadığını sordu ve yarısına geldiği bardağını alıp onun yerine bir bardak ılık su getirdi. Genç kız dudaklarını sarkıtarak giden bardağının ardından bakarken içemediği o yarım bardaklık kısım içine oturdu. Limonata pek güzeldi çünkü. Mehtap Hanım ile koca salonda tekrar bir başına kaldığındaysa el mecbur tekrar ona baktı. En azından aldığı terbiye bunu gerektiriyordu.
Kabul, kadının bakışları çuvaldız misali batıyordu. Ondan açık açık rahatsız olduğunu gerek sözlerinin arasına ustaca serpiştirdiği laflarla gerekse beden diliyle kusursuz bir şekilde anlatıyordu. Ona hak da veriyordu, Berfu. Kendini o kadının yerine koyuyordu. Sevgilisine yakın zamanda evlenme teklifi eden oğlu bir gün tutup bir kız getiriyordu evine. Üstelik kızın hoş olmayan bir şeyler yaşadığı da belliydi ve kendi öz evladı da onu adam yerine koyup o kız hakkında en ufak bir açıklama bile yapma tenezzülüne girişmiyordu. Eh, sonrasında oğlu resti çekip o kızı da beraberinde alıp ayrı bir eve çıkıyor ve bu durumdan 'hiç kimseye' bahsetmemesini söylüyordu. İşte Berfu bundan sonraki kısımda kadının gösterdiği peygamber sabrı için takdir ediyordu onu. Kendi oğlu ona böyle bir şey yapsa, elin şıllığı – evet, burada şıllık ta kendisi oluyordu – yüzünden kendi anasına rest çekse evlat mevlat demez o kızın saçını başını yolar oğlunu da kapıya koyardı. Oysa Mehtap Sert şu an kendisini evinde ağırlayıp karşısında oturmasına ve bir şey yokmuş gibi limonatasını yudumlamasına göz yumabiliyordu. Gerçi içtiği limonata da boğazında kalmıştı ya... Yine de kadının gösterdiği performans takdire şayandı.
"Berfu'ydu, değil mi?"
Bir 'hazır ol'a geçmediği kalan kız tedirgin bir şekilde yutkunup başını salladı. "Evet, Mehtap Hanım."
Kadın düşünceli bir şekilde başını salladı. "Kaç yaşındayım demiştin, Berfu?"
Hiçbir şey dememiştim, diye içinden geçirse de bunu kadının yüzüne karşı söylemezdi. Ne yazıktır ki Kusmuk Kusay'ın yüzüne karşı takır takır saydığı şeylerin binde birlerini bu kadınla konuşurken en az on kere düşünür olmuştu. Gerçi yaşına hürmeten bile Mehtap Hanım'a bir saygısızlık yapmazdı. Her ne kadar bir zorba yetiştirmiş olsa bile. "On dokuz yaşındayım, Mehtap Hanım."
Mehtap Hanım düşünürken bu kez pür dikkat izleme sırası ona aitti. Gözlerinin düşünceyle kısıldığını çenesine götürdüğü parmaklarının temas ettiği deriyi bir iki saniye ovaladığını düşünce tedirginliği bir miktar daha arttı. Yine de soğukkanlılığını korumayı becerebildi. "Yaş farkınız çok fazla." Kadının mırıldanarak söylediklerine karşın dudaklarından bir şaşkınlık ibaresi çıktığında Mehtap Sert yineledi. "Diyorum ki, Kusay neredeyse otuz yaşına geldi. Hayatını dolu dolu yaşadı, zevklerinin birçoğunu yerine getirdi. Yaşamını rayına oturttu ve seçkin uğraşlar edindi. Oysa sen... Çok gençsin. Olmaz yani, daha hayatını yaşamamışsın bile! Birbirinizi mutsuz edersiniz. Hem..." Berfu kadının söylediklerini algılamayı reddeden beyni nedeniyle konu mankeninden farksız bir şekilde oturduğu koltukta öylece kala kalmaya devam ederken Mehtap Hanım tüm samimiliği ile yüzüne mahcup bir gülümseme koyup devam etti. "Bu konuyu konuştunuz mu bilmiyorum ama oğlum, sevgilisine yakın zamanda evlenme teklifi etti. Aileler tanıştı ve bir bebek de bekliyorlar. Demem o ki, daha o masum doğmadan onu ayrı anne-babaya mahkum etmeyi kalbin kaldırabilecek mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISIRIK SERİSİ ||YANLIŞ|| (TAMAMLANDI)
Fiksi Remaja"Yoktu... Beni alıkoyan ve hayatımı cehenneme çeviren adama gösterecek şefkatim, verecek bir kalbim yoktu. Olmayacaktı..." ISIRIK SERİSİ I. KİTABIDIR. BAŞLANIÇ TARİHİ: 15 ARALIK 2016 BİTİŞ TARİHİ: 29 TEMMUZ 2018 _______________ Bir Tör...