Cevapsız devrede

229 13 0
                                    

Seviyorsam Seviyorum be aklım kalbimden sanane

O günün akşamında Seval bir türlü uyuyamamıştı. Bir insan hem mutlu hem de mutsuz nasıl olabilirdi ki?Sabah erkenden kaltı ve kahvaltı bile yapmadan geçen baktıkları dükkana gitti. Dağhan ve gıcık kuzeni Onur içeride çok koyu bir sohbete dalmışlardı. Seval kapıyı tıklattı.

-Bölmüyorum umarım.

-Gel Seval gel işlem tamamdır.

-Aaa ne tamamı yeni geldim ben ne yaptınız ne ettiniz bir anlatın bana

-Sevgilin anlatır ben kaçtım.

 Bu sözleri söyleyen Onurdu. O gidince Dağhan ve Seval yalnız kaldılar.

-İşlem tamam. Bugünden itibaren buranın kiracısıyız. Eminim güzel bir restoran olacak.

-Ama bende konuşsaydım. Belki diyeceğim birşeyler falan vardı.

-Olur .Zaten özleşme için yine uğrayacak e hadi o zaman burayı adam edelim.

-Tamam.Dağhan Çok teşekkür ederim.

-Sen bana gül yeter biricik sevgilim.

-NE, 

-Ne ne?

-Yok işte bir an sevgilim deyince bir garip olduysam.

-Öyle değil mi?

-Öyle...:)

  Alışveriş yapılmış restoran için gerekli eşyalar alınmıştı. Babaannesi ve Esma  ve birkaç arkdaşı da temizliğe yardım etmişlerdi. Akşama doğru herkesi tatlı bir yorgunluk almış evlerine dönmüşlerdi. SEVal ve DAğhan hariç. Onlar restoranda biraz daha çalışmışlardı. Bir süre sonra Dağhan elinde iki kahveyle Seval'in yanına geldi.Ama Seval yine hayaller alemine dalıp gitmişti. 

-Ne oldu? 

-Her şey çok güzel.Çok teşekkür ederim. 

-Teşekkür etme bana. Ben her zaman yanında olacağım. Senin tüm korkularını yok edeceğim. 

-Ben sana ne yaptım sen bana ne yapıyorsun....

-Bana ne yapmışsın ki? 

-Yani ..şey işte reddettim geri döndüm falan...

-Unut gitsin.Seninle ilgili kötü anılar beslemek istemiyorum.

;Küçük bir gülümsemeyle yanıt vermişti Seval. Gözlerine baktığı adam ona hem acı hem de mutluluk veriyordu. Vicdanına dur demeliydi Ama nasıl?

-Eve gidelim mi?

-Tamam olur.

    Dağhan Seval'i eve getirmişti .Tam Seval inecekti ki Dağhan ona engel olup kendine çekmiş ve kokusunu içine çeke çeke Seval'e sarılmıştı. Seval o anın şokluğuyla Dağhan'a daha sıkı sarıldı. Kokusu çok değişikti. Ama aşk değildi. Toprak'ta hissettiği koku gibiydi.Bir an kafasını kaldırdığında çok içten bir gülümsemeyle karşılaşmıştı. Toprak'ta gördüğü o gülümsemeler gibi.  Seval  hiç bir şey demeden indiğinde ise bir mesaj onu durdurdu.

'Küçük Mahküm yine mi aşık olmuş . Toprak'ı ne çabuk unuttun sen.  Cevapsız

Yine ortaya çıkmıştı Cevapsız. Ama Seval bir an düşününce ona hak vermişti. Seval hiç bir zaman Toprak'ı unutmamıştı ki. O her zaman Dağhan'da Toprak'ı görüyordu. Hiç bir tepki vermeden içeri girdi. Herkes yorgunlukla kendilerini odalarına atmışlardı. Seval de aynısı yaptı ve leş kokan üstünü dahi çıkarmadan yatağın uzandı . Yine düşüncelerle başbaşaydı. Gece her zaman Seval'e bir mahkeme sunardı. O mahkeme de ise  Seval Vicdanının da tanıklığıyla müebbet hapse mahkum olurdu.

 Gece ansızın gördüğü korkunç bir kabusla uyanmıştı Seval. Hemen leş kokan üstünden kurtulup duşa girdi. Her gece rüyasında kendisi yüzünden ölen masum yüzleri görüyordu .  Dağhan'a şans vermek sanki  Toprak'a ihanet etmek gibi bir şeydi. 

 Üzerini değiştirip restorana gitti. Son birkaç işini de tamamladıktan sonra tek eksik babaannesinin yapacağı leziz yemeklerdi. Çalışan olarak ta Esra adında bir kız bulmuşlardı. 18 yaşlarında bir kız. Her şey o kadar güzeldi ki o yorgunluk bile vız geliyordu. Ta ki özel numaradan gelen bir mesaja kadar.

Bu mutluluğun uzun sürmeyecek. Dağhan bugün senin onca kişinin ölüm sebebi olduğunu öğrenince seni yine sevecek mi sanıyorsun? Cevapsız

KARANLIK GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin