Defol

209 10 2
                                    

Gözlerini açtığında küçük bir hastane odasındaydı. Odada ne olduğunu bilmediği bir koku vardı. Ölmemişti. Yaşıyordu. Yanına baktı. Bir an rüya olduğunu sansa da gerçekti. Dağhan Seval'in elini tutmuş uyuyakalmıştı.

-Dağhan?

-Uyandın mı ? nasılsın?

-İyiyim. Ben inanamıyorum.Ölmedim.

-Bizim askerler buldu seni. Ne oldu öyle

Durakladı. Neyi anlatabilirdi ki. Katil olduğunu mu? Bir katil için kendisinden  vazgeçtiğini  mi?

-Anlatamam...

-Seval!

-Lütfen? Lütfen . Zaten çok yoruldum. Bak sen varsın. Ne olur bu soruları sorma bana.

-Alıştım senin nedensizliklerine . Sormayacağım Seval. 

-Dağhan?

-Gitmeliyim. Senin işlemlerin hepsi tamam. Buradan yarın çıkabilirsin.Dolapta giyecek şeyler de var.  Kendine iyi bak.

-Sadece bu mu? Bu kadar mı bizim konuşmamız? Kendine iyi bakmış .Bak görüyorsun ki bakamadım.

-Sen benim aşkıma bile bakamadın ki. Sen bittin Seval. Bittin!!

Gitti. Hiç bakmadı giderken. Bir veda etmeden gitti. Ağlamayacaktı Seval. Ama olmadı. Yaşadıkları  onun gözlerindeki yaşları akıtıyordu. Kalktı. Beli aşırı ağrıyordu. Ama dayanmalıydı. Bu kasvetli ortamda duramazdı. Amcasının yanına gitmeli Melike için kendisi için af dilemeliydi.

Dolaptan kendisine bir takım çıkardı. Çantasını da alıp oradan hemen çıktı. Hava kararmıştı.amcasının evine geldi. Kapıya vurdu. İçeriden amcasının sesi geliyordu. Biraz sonra kapı açıldı.

-Sen...

-Amcacım. Ben geldim. Özür dilemeye geldim.

-Ne yüzle geldin sen. Benim şerefimi iki paralık edip ne yüzle geldin?  Kime gittin de memnun olmayıp geldin sen!!!?

-Amca özür  dilerim. .Amca çok kötü şeyler yaptım ama affet. Ne olur amca?

İçeriye gitti Halil. Öyle hiddeliydi ki. Seval yanında kedi gibi kalmıştı.Biraz sonra elinde bir bavulla geri geldi.

-Al!!! Al eşyalarını ve DEFOL!!! BEN seninle uğraşamıyorum kızım. Al ve Git!!!

Hiç bir şey diyemeden kapı kapandı yüzüne.Ne yapacaktı şimdi? Kime sığınacaktı. Kim onun elinden tutacaktı?Bavulunu aldı ve bir parka doğru yürümeye başladı.Belki bu gece parkta idare edebilirdi.Parka doğru yürürken mini mini yağmurlar çiselemeye başladı.Yağmurun altında ne kadar durabilirdi kim bilir? 

 Dağhan'ı düşündü. Çok sevmişti.Lakin kalbinde hep Toprak vardı.Ta ki o buluşmaya kadar. Şimdi ise herkesi kaybetmişti. Karanlık Güneşi onu asla rahat bırakmayacaktı. Onun SEVDa sı bir ölüm gibi canını yakacaktı...

 Oy ve yorum bekliyorum. Lütfen okuduysanız takip edin.










KARANLIK GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin