Benim zamanımda 4. sınıf ortaokul 1 oluyordu. İlk defa erkek hoca girmişti ve sınıfın çoğu hocayı sevmedi. 1 yıl boyunca çektirdiler hocaya. 3 yıl kız hocaya alışınca erkek hoca tuhaf geliyor tabii 😄😄 Buna rağmen ben hiç saygısızlık yapmadım, hatta hocayı çok sevdim. Hâlâ da görüşürüm hocamla, hâl hatır sorarım. İlk öğrendiğim şey saygısızlık yapmamanızın gerektiği. Bu çok yanlış bir şey.
5. sınıfta indirim sınavına girmiştim. Özel okuldaydım ve bu indirim ailemin işine gelirdi. Her ay deneme falan oluyorduk okulda. Bir denemeye hiç çalışmadım ve 3 yanlışım çıktı. O gün düşündüm ki: "Çalışmadan daha başarılıyım." 😂 Fakat bu yanlış düşünce oldu. Hayatımda ilk defa 24 falan yanlış yaptım 😂 Hemde indirim sınavında. %5 indirim mi ne almıştım 😄 Öğrendiğim ikinci şey çalışmak oldu.
4'teyken sınıfımızda İkbal adında bir çocuk vardı. Biraz kirli biriydi ve yanağında simsiyah bir beni vardı. Her kız ondan tiksinirdi, İkbal da üzülürdü. O zamanlar bana çok sataşırlardı. Benden uzak dursunlar ve İkbal mutlu olsun diye onunla dostluk kurdum. Beni ezmek için yanıma geldiklerinde İkbal'e dokunup onları kovaladım 😂😂 İkbal de çok mutluydu. İlk dostluk kurduğum erkekti. Burdan öğrendiğim şey insanları asla dışlamamak oldu. Her ne olursa olsun dış görünüşe göre yargılamamak gerek. İkbal çok iyi bir dosttu. Ayrıca sonradan farkettim ki resmen İkbal'i kullanmışım. Bu da çok yanlış bir şey. İnsanları kullanmayın. O anki aklımla farketmemişim bunu, ama şimdi yanlış olduğunun farkındayım.
5. sınıfa bütün 5'ler olarak İstanbul gezisi yaptık. Ailemden uzağa ilk kez o zaman çıktım. Çok da eğlendim 😂 O an anladım ki eğlenmek için en muhteşem sene 5. sınıf. 5'teyken TEOG, LYS falan hiç düşünmüyorsunuz. Tamamen eğlence odaklı oluyorsunuz ve bu çok güzel bence. Eğlenin bol bol 😊 Şimdiki aklım olsa fotoğraf çıkarttırırdım.
Ben 6'dayken çok başarılıydım. Sürekli ders çalışmak istiyordum 😄 Günde 3-3.5 saat ders çalışıyordum. Bir gün sınıfa uyup çalışmamaya başladım. Bir de ergenliğin etkisiyle uzaklaştım derslerden. Hocam beni, bende onu aşırı severdim. Hâlâ görüşürüm, bir sorunum olduğunda ona anlatırım. Hocam beni uyardı. Hocam bana ne derse haklıdır ve o an farkettim hatamı. Derslerden kopup başarısız biri oluyormuşum ben.
Okulumda sık sık yarışmalar olurdu. Her yarışmanın sonunda da ödül verirlerdi. Bol ödül veren bir okuldu. Bir gün şiir yarışması düzenlediler. Ben 3. sınıftayken şiir gecesi yapmıştık ve herkes şiir okumuştu. Bana hocamız "Sol Yanım Acıyor Anne" şiirini vermişti. Sondan 2. ben okuyacaktım. Sebebini sorduğumda "Ağlayarak gitsinler, daha etkili olur." demişti. Bu yarışma da olunca beni yarışmaya katmak istediler. Bende biraz düşündüm. Sahne korkum vardı birazcık. Yine de onayladım. Gece gündüz annemle birlikte çalıştım şiire. Türkçe Olimpiyatlarında bir kız okuyordu ve mükemmeldi. Onun hareketlerini yapıp daha da etkili şekilde güzelleştirdik şiiri. Yarışmada heyecanlansam da güzel geçti. Bakın gerçekten birinci olmayı hiç düşünmedim. Fakat benim adımı söylediler. Plaket verdiler bana, hâlâ odamda baş ucumda durur. O an anladım ki başarmak mükemmel bir duygu. Herkesin sizi alkışlaması, sizinle gurur duyması… Tarifi olmayan bir duygu bu. Tek ağlatamadığım kişi annemdi. O yıl 6 kez sahneye aynı şiirle çıktım. Karne gününde de okuttular bana şiiri. Anneler gününde okuduğumda ağlamıştı annem. Bende orda ağlamıştım, onun dışında ağlamadım. Bu şekilde hem başarımı farkettim hem de tanınan biri oldum. Sonra da tanınan biri olmak için dikkat çekilmesi gerektiğini öğrendim.
Sınıfımızda biraz kaba bir kız vardı. Cüsseliydi ve bizi ezip dururdu. Herkes korkardı ondan ama ben bir delilikle ona hatasını söyledim. O an öğrendim ki insanlara hatasını söylemeliyiz. O günden sonra ne bana ne de başkasına bulaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul Tavsiyeleri Kızlar
Randomİnstagram: bendensanatavsiye İnstagram sayfamdaki gönderilerin aynısı var burada. Direkt kopyala yapıştır attığımdan bazı yerlerde 'sayfa' kelimesi geçebiliyor 😅 Wattpad'de 200 bölüm sınırlaması varmış. Bu sebeple kitap bu şekilde burada duruyor. B...