Gece Karası

119 13 5
                                    

Medya: Atlas:)))

ARAS BIRKAN

Yok. O tarafa dön bu tarafa dön gram uyku yok. Ne güzel demiş serdar Tuncer" Dünya öyle garip ki azizim uyku bile ihtiyacın olduğunu hissettirsen gelmiyor". Haklı adam. Ama uykuya ihtiyacım yok. Veraya ihtiyacım var. Benimle olmasına benimle kalmasına duam var . Gerçi benim gibi bir adamın duası nasıl kabul olacaksa. Saplantı belkide bu . Ama eminim . Aşık oldum . Aras Birkan ilk defa aşık oldu. Gece gece başladım yine ya . Ama ben ne yapacağımı biliyorum.
1 SAAT SONRA
Şu balkona bir tırmansam varya . Ne biçim ev ulan burası. Kale gibi . Dışarıda sur gibi duvarlar izbandut kılıklı korumalar. Sanırsın istanbulu fethediyoruz . Çıkıyorum. Oh be çıktım. Çıktım bre! Kapısı açık la buranın. Aylardan aralık üşüyecek bak cadı. Neyse çıkarken kapatırım. Benim burada ne işim var? Günün sorusu . Ama bir kere uyurken göreyim bari. Canıma susadım farkındayım ama AŞKKK. Kapıyı hafifçe araladım. Gece lambasının aydınlattığı büyük bir oda vardı karşımda. Ve ferah bir koku . Leylak gibi gül gibi. Ve gözlerim geniş ,cibinlikli yatağı buldu. Içinde mışıl mışıl uyuyan vera... Doğru yapmıyorum günah ekliyorum habire kabul ama bunu yapmasam uyuyamazdım bir daha. Başında beyaz bir örtü . Uyurken bile . Kim bilir ne güzeldir saçları. Ne renktir acaba? Siyah yada sarı. Ama simsiyah bence tıpkı gece karası. Silkindim bir anda. Eve dönmeliydim artık. Bu kadar kalp sızısı yeter.

VERA SOYLU
Güzel uyandım bu sabaha. Mutlu,huzurlu. Bir degisiklik var sanki odamda .  Farklı bir koku. Ben kapıyı açık bıraktığıma emindim oysa. Neyse abimler kapatmışdır. Yüzümü yıkayıp odama döndüğümde dolabımı açacakken başucumda ki çerçeve gözüme takıldı. Annem ve babam. Dün gecenin ardından duygusallık devam demekki. Gözyaşlarıma engel olamadım. "Merhaba anne merhaba baba. Gökyüzü gözükmüyor odamdan. Yüzünüzü unutmaktan korkuyorum. Size layık olamamaktan. Sanırım birseyler var. Olacak yani . Kötü birşeyler. Hissediyorum. Ama söz veriyorum.  Ailemi bir arada tutmak için herşeyi yapacağım . Derken kapı çalındı. Atlas'dır. Ben ses vermeyince içeri girdi. "Vera ne oldu? Niye ağlıyorsun? " Sorusuna cevap vermeden sarılıp babam gibi kokan kokusunu içime çektim. Babama sarılıyordum sanki. Kardeşim . Atlas belkide herşeyim.
"Vera korkutuyorsun. Ne oldu söylesene"
"Özledim Atlas . Onları çok özledim "
Elimdeki çerçeveye baktı . Derin bir nefes aldı.
"Tamam ağla. Ama yalnız değilsin. Sadece ben aglayamıyorum o kadar"
Haklıydı . Onu en son 10 yaşında ağlarken görmüştüm. Okuldaki çocuklardan biri yetimliğimizi yüzümüze vurunca bir şey diyememiş ve aglamiştı .  O günden beri hiç gözyaşı dökmedi. Belki de dökemedi.
"Atlas bana sırtını dönmezsin hiçbir zaman değil mi?"
"Ne demek o? Değerlimsin sen benim. Gerekirse avukatın gerekirse bodyguardın unuttun mu? Nasıl sırtımı dönerim? "
"Sakın sakın benden yüz çevirme "
"Sabah sabah? Birsey mi var vera?"
"Ters giden birseyler var sanki. Kötü şeyler olacakmış gibi "
"Bak ikizim. Kötü şeyler bizim hayatımızın süprizleri değil. Ilk değil sonda olmayacak .  Biz hayata 1/0 geriden başladık zaten . Hem ne diyorduk her zaman?"
Gülümsedim. Bunu bize dayım öğretmişti. Kayıplara karışan bir anda çekip giden dayım. YIGIT DEMİR.
Bir şarkı sözüydü aslında ve biz Karadeniz şarkılarını çok severdik.
"Yağarsa yağmur yağar "
"Aynen . Hem biz zaten ıslanmışız..."

Bir bölümün daha sonuna geldik . Bu şarkıyı dinlemenizi öneririm. Görüş ve önerileriniz önemli. Yıldıza lütfen :))))

Sen FarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin