ROMEO

87 11 4
                                    

Medya: Yiğit Demir

VERA SOYLU
Sabah uyanır uyanmaz Aras'ı aradım. Ama açmadi. Bende baran'ı aradım çünkü ona haber vermem gerekliydi. 4. Çalışta baran açtığında nefes dahi almadan konuşmaya başladım. Çok heyecanlıydım çok.

"Vera? Bir sorun yok ya?"
"Hayır sorun yok. Aras'a ulaşamadım bende seni aradım. Bugün taburcu olacak değil mi?"
"Evet. Inşallah yani. Şimdi uyuyor Aras. "
"Anneannem akşam yemeğine davet etti sizleri Haşim amca da dahil. Onu söyleyecektim. "
"Ne zahmet ediyorsunuz vera gerek yok."
"Olur mu baran? Ne zahmeti. Gelirseniz çok memnun oluruz. Sen Haşim amcaya da sor bana mesaj atarsın . Hayırlı günler. "
"Tamam. Ben seni haberdar ederim hayırlı günler. "

Telefonu kapattıktan sonra yatağımı topladım sonra büyük bir şevkle banyodan temizlik malzemelerini alıp odama yığdım. Evde hareketlilik vardı ama kimin uyandığını bilmediğimden elimden gelen en sessiz şekilde temizliğe başladım.
################################

Beni temizlik yaparken gören ev halkı oldukça şaşırmıştı. Fazla uyuşuklardı bugün. Bayanlar hariç erkeklerin hepsi salonda kanepelere uzanmış ellerindeki teknolojik aletlere gömülmüşlerdi. Karşılarına geçip elimi belime koydum. Beni farkedebilmeleri için el salladım zıpladım ama yok!

"Öhöm öhöm"
"Git su iç"
"Ehhh bana baksanıza be!"

Sonunda ellerindekileri bırakıp bana baktıklarında boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

"Sayın ailemizin değerli erkek üyeleri. Haberiniz yok diye ümit ederek söylüyorum. Bugün evimizde akşam yemeğine misafir var. Bu yüzden ayak altında uyuşuk uyuşuk dolanmayın. Ve işinize gidin!"
"Misafir kim?"
"Aras baran ve Haşim amca ve tabiki bizim diğer arkadaşlarımız. "
"Ohoooo evde yatacaktım ama ben!"
Diyen arsız Atlas'a koltuktan aldigim yastığı fırlattım. Ve vuhuuu tam isabet.
Atlas'ın sonunu gören ağabeylerim ve dayım uflayarak da olsa hazırlanıp evden çıktılar. En son evden çıkmayan tek canlı Atlas beyimiz ise mutfakta yemek yemekle meşguldü.
Atlas belli başlı aktiviteler yapardı zaten . Ya kız tavlamaya çalışırdı yada yemek yerdi.
Yanına gidince kedi gibi ensesinden tutup kapıya doğru sürükledim.

"Yho voro boroksono yo. Godocom tomom"
"Ağzında nimet varken konuşma!. Bana bak şimdi gidiyorsun nereye gidersen git ama önce hastaneye uğruyor ve Aras'a bakıyorsun sonra eve dönerken de onlarla birlikte geliyorsun. Başını da belaya sokmuyorsun tamam mı kardeşim? "
"Tamam."
Yanağından bir tane öpüp onu yolculadım. Zorla da olsa. Iste şimdi işe başlayabilirdim.

HIRA KARAHAN
Yaklaşık yarım saattir babam denen zattan veralara gitmek için izin istiyordum. Ama bu adam ne zaman benim mutluluğum için bir şey yapmıştı ki şimdide yapsındı.
Annemin hatırı olmasa bir dakika durmazdım bu evde. Ama sırf annem için bu herife katlanıyordum. Tek derdi beni lanet olasıca abisinin oğlu ile evlendirip parasına para katmaktı.
Bana hiç bir zaman babalık etmediği halde bunu başıma kakıp durması dünyanın en harika babasıymış gibi rol kesmesi beni delirtiyordu.

"Izin vermiyorsun yani?"
"Vermiyorum hira! Ceyhun gelsin onunla yemeğe gidin. Ceyhuna söz verdim. "
"Ama ben vermedim! Benim adıma karar vermekten vazgeç. "
"Ben senin babanım. Doğru konuş! "
"Sen benim hiç bir şeyim değilsin. Nezaketen sormuştum ama izin vermedigine göre nezaket ortadan kalkar ve ben gidiyorum. "
"Hira buraya gel! Lafımı çiğneyemezsin. !"

Arkamdan bağırmalarını ve küfürlerini duymazlıktan gelerek çantamı ve montumu aldigim gibi evden çıktım. Çantamda bana aldığı arabanın anahtarı vardı ama onun aldığı hiçbir şeye ihtiyacım yoktu. Bende anahtarı çimenlerin arasına fırlattım ve cok da uzakta olmayan otobüs durağına doğru yürüdüm.

Sen FarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin