{Canım arkadaşım halenin @Asrarshi isteği üzerine mervan / rüzgar bölümü. Aralarda onları yazmayı seviyorum. Tşk hale😁 Bu bölüm ona gelsin:))}
Medya: Siyah saçlı çocuk ve pembe elbiseli kız.
Bölüm şarkısı: ENNA SONA (Ok jaanu)
MERVAN SOYLU
Gülşah ablanın söylediği elbisenin üzerinde son dokunuşları yaptıktan sonra karşısına geçip kendi el emeğim olan elbiseye bir kez daha baktım.
Ve gurur duydum. Çünkü harika olmuştu.
Bu elbisenin siparişini iki gün önce genç bir kız vermişti ve yarın olacak nişanına kadar hazır olmasını istemişti.
Bütün bunları söylerken o kadar endişeli ve heyecanlıydı ki! Imrenmeden edemedim doğrusu. Çünkü değil nişan elbisem bir gelinliğim bile olmamıştı.
Elbiseye hüzünlü hüzünlü baktığımı fark eden Gülşah abla yanıma gelip elini omzuma koydu ve :"Harika bir iş çıkarttın canım. Bu kadarını ben bile tahmin etmemiştim. Ellerine sağlık. "
"Teşekkür ederim abla. Senin sayende. "
"Sen niye Üzgünsün bakayım? "
"Yoo Üzgün değilim. "
"Olmuş bir şey. Elbiseye öyle bakıyorsun sen ben anladım. "
"Benim bir nişan elbisem olmadı abla. Kınam yada düğünüm bile olmadı. "
"Canım benim. Dert ettiğin şeye bak. Sizi yeniden evlendirelim biz. En güzelinden. "
"Birbirini sevmeyen iki insanı bir daha evlendirmek hiç hoş bir durum değil bence. "
"Rüzgarı sevmediğini söyleme. "
"Sevgi yetmiyor bazen. Ben onun için sadece bir yükten ibaretim. "Biz konuşurken mağazanın kapısı açıldı ve Rüzgar yanında bir kadın ile girdi.
Kadın çok çok güzeldi.
Bu kadar güzel bir kadının rüzgarın yanında işi neydi!"Aaa hosgeldin rüzgar. "
"Hoşbulduk yenge. "
Yanındaki kadın hemen elini uzattı."Merhaba siz Gülşah hanım olmalısınız. Ben Canan. "
"Merhaba."
"Canan benim bir arkadaşım yenge. Bir elbise siparişi verecekmiş o yüzden bende buraya getirdim. "
"Hoşgeldiniz tabi. Buyrun. "Canan bana meraklı gözlerle bakarken bu işe bir el koydum.
Çünkü ben Tatar Ramazan ayh pardon mervan ve bu oyunu bozarım. Canana elimi uzatıp yüzüme zafer kazanmış edasında bir şekil oturtturdum. O şey nasıl yapılıyor sormayın bende bilmiyorum. Girdim bir şekile."Merhaba Canan hanım. Ben mervan. Mervan Soylu. Rüzgar'ın eşiyim. "
"Aaa. Öyle mi? Evlendigini biliyordum ama sizin kadar güzel bir kadınla evleneceğini düşünmemiştim. Tanıştığıma çok memnun oldum. "Bir hışım kalktığım ataktan zarttt diye yerime geri oturdum . Çünkü bu kadar samimi bir davranış beklemiyordum. Rüzgar karşımda tek kaşını kaldırmış bir halde bana sırıtırken mors olmak güzel değildi.
"Gülşah hanım. 2 hafta sonra Kınam var. Bu yüzden özel bir bindallı diktirmek istiyorum. Bana yardımcı olursunuz değil mi?"
"Tabi canancım. Sen gel böyle ben katalogtan sana modelleri göstereyim. "Onlar model bakmaya giderken bende kollarımı kavuşturdum ve bana hala sırıtmakta olan beyefendiye sırtımı döndüm.
Gerçekten kıskandığımı bu kadar belli edemezdim.Öküz hazretleri yanıma geldi ellerini belime koydu ve konuşmaya başladı.
"O ne yabani bir davranış öyle. Az daha uzattığı elini sıkmıyordun. Çok ayıp. !"
Ben geri çekilmeye çalıştıkça o belimden daha sert tutuyordu ve bu yakınlık hiç hoş değildi.
"Bırak beni! Ayrıca kötü bir şey yapmadım. "
"Gözlerinde cananın cenazesini gördüm. "
"Ne bakıyorsun sen benim gözlerime! Bakma!"
"Bakarım. Çünkü karımsın. Ayrıca bu gayet normal karıcım beni kıskanabilirsin Pekala da. "
"Tekrar söylüyorum. Ben seni kıskanmadım!"
"Tabi canım tabi. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Farkı
SpiritualBu hikaye bi kızın dünü bugünü ve yarını. Hem yetim hem öksüz bi kız henüz 17 yaşında ömründe tattığı tüm acıları ona unutturacak bi adamla tanışırsa neler olur? Ailesi, arkadaşları ve Aras. Kalbi bu adamı içine hapsedecek kadar geniş mi? 17 yaşın...