Sen Farkı

ZEHIR VE PANZEHIR

Medya: Neha ve Sameer
Bölüm şarkısı : Ishq mubarak

Vera, elindeki kahve kupasını masaya bıraktıktan sonra şalına daha sıkı sarıldı.

Üşüyordu.

Derken kapıdan Atlas girdi. Yanında oturdu. Kolunu omuzuna attı. O da kardeşinin yanağına kafasını yasladı.

Atlas'ın habersiz gelişi günün en iyi süpriziydi.

Bir çok süpriz olmuştu bugün. Iyi olan tek süpriz Atlas'ın gelişiydi.

"Daha iyi misin?"
"Evet. Kendime geldim. "
"Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?"
"Intikamdan vazgeçmiyorum. "
"Bu seni yıpratacak. "
"Şu halime bak! Zaten fazla yıpranmış değil miyim?"
"Nasıl bir intikam bu?"

"Burnu sürtsün. Bunca zaman ne istediyse elde etmiş. Bu sefer öyle olmayacak. Çaldığı kapılar bir bir yüzüne kapanınca bakalım nasıl oluyormuş. "

"Vay inisini. Senden korkulur kızım. "

Telefonu çaldığında Neha arıyordu.

50 dakika boyunce Neha ile Endonezyada bulduğu nişan elbisesiyle ilgili konuşurken zamanin nasıl geçtiğini fark etmemişti.

Başarmıştı. Uğraşları sonuç vermişti. Hem Neha müslüman olmuş hem de Sameer Nehaya aşık olmuştu.
Ve evleniyorlardı.

Soğuk yüzünün ardındaki iyilik meleği kaybolmamıştı henüz. Hala sevdiği insanlar üzerinde gölgesi vardı.

Ceyda bilmese bile kovuldugu cafede yeniden işe başlaması onun işiydi.

Leyal'in sergisine misafir çekmekte parmağı vardı.

Haşim babanın yurt dışından bir türlü gelemeyen ilaçlarını getirten oydu.

Devran'ın kumar borçlarının bir kısmını kapatmıştı.

Hira ' nın babasının eline biraz para geçmesini sağlayarak bir süre Hira'yı rahat bırakmasına neden olmuştu.

Semihin babasından gizli aldığı arabanın gümrüğe girmesine yardım etmişti.

Ve daha niceleride emeği vardı.

O kimseyi terk etmemişti. Terk edemezdi.

Bunca zaman dokunmadığı tek insan Aras'tı. Ona da dokununca yanıyordu.

#######

Sabah her zamankinden farklı olarak asık suratla şirkete girdi. Tüm çalışanlar dün olanların şokundalardı hala.

Vera bugün dersi olmadığı için bir görüşmeye gitmesi gerekiyordu.
Odasına çıktığında camdan bir hışımla arabasından inen onu gördü.

Hiç değismemişti ona göre. Ne kadar zaman geçerse geçsin hissettiği kalp sancısı aynıydı.

Kesinlikle yine vera'yla konuşmaya çalışacaktı. Vera telefonu aldı. Sekreterine Aras gelirse içeri girmesine izin vermemesini söyledi.

Tam da beklediği gibi oldu. Bir kaç dakika sonra Aras'ın adım sesleri koridorda yankılandı. Şirket sus pustu. Ardından güvenliğin seslerini duydu. Aras zorla girmiş olmalıydı.

Vera içindeki telaşa anlam veremeden ayağa kalktı. Kapının yanına gitti. Perdeyi hafifçe kaldırarak dışarı baktı.

Aras bir yandan sekreteriyle konuşuyor bir yandan da önündeki güvenlik barikatını aşmaya çalışıyordu.

Şuan şirkette Atlas olsaydı bu kadarına cesaret edemezdi.

Güvenliklerden birine kafa atarak aralarından sıyrılan Aras bir anda kapının önüne geldi.
Neyse ki vera perdeyi kapatmıştı. Sadece kapının ardında duruyordu.