SINAV

107 12 0
                                    

Medya: Aisha malik KHAN ve Yiğit DEMİR

VERA SOYLU
O büyük gün gelmişti işte. Sınav günü.   Ygs nihayet kapımızı çalmıştı.
Atlas için değil de kendi adıma konuşayım elimden geleni yaparak, başka türlü beynimi yakabilecek unsurlara karşı kendimi elimden geldiğince kapatmaya çalışmıştım.
Ne kadar başarılı olduğum meçhuldü o ayrı tabi.
Ama Külliyen  tembel bir insan değildim. Hiç bir zaman da olmamıştım. Lise hayatına başladığım günden beri derslerime büyük bir özenle çalışırdım.
Iste o özenin test edileceği gün gelmişti.
Tüm arkadaşlarımla farklı okullarda girecektik sınava.
Ben yanımda sadece mervan ablamın olmasını istemiştim. Atlas da rüzgar ağabeyimi tabi.
Sınav bitiminde ailecek yemeğe gidecektik inşallah.

Anneannem ve teyzem fetih suresi zinciri başlatmışlardı.
Çayımızı normal şekerle değil okunmuş şekerle içiyorduk günlerdir.  Silgilerimizden kalemlerimize kadar sınavda kullanacağımız her eşya ki kimliklerimiz de dahil anneannem hepsine okumuş üflemişti.
Yanlış anlaşılmasın yalnız biz de değil tüm tayfayı elden geçirmişti.

Aynada kendime baktığımda bir güven geldi. Mart ayında yapılacak olan ygs sınavında en çok nasıl kıyafetlerle rahat ederim diye uzun bir süre düşünmüştüm.
Şimdi ise bileğimin biraz üstüne biten kırmızı oduncu gömleğim siyah hırkam ve siyah pantolonum ile hazırdım.
Bulabildigim en rahat şallarımdan birini alıp en rahat edeceğim şekilde örttükten sonra hazırdım.
Masamın üzerinde duran eşyalarımı da kontol ettim mi tamamdı.

Kalemim? Burada. Silgim? Burada. Yedek kalem? Evet. Uç kutusu ? Burada. Kimlik? Tabiki. Su şişem? Elbette.
Peki ya benim abdestim ? Tabisi abdestim de vardı. Sabah namazını kıldıktan sonra uyumuyorduk. Böylece her şekilde hazırdım.

Kahvaltı ettikten sonra tüm bu işlermi yaptığım için karnımda toktu ve sınava gidebilirdim artık.

MERVAN SOYLU
Rüzgar ilk önce bizi vera'nın sınava gireceği okula bırakmıştı. Sonra da hem bana hem de vera'ya sarılıp gitmişti.
Altını çizerek söylüyorum bana da sarıldı ki son zamanlarda bu adama birşeyler oluyordu.
Mangal partisi yaptığımız gün ormanda rüzgar beni kucağında bizimkilerin yanına götürünce utancımdan yerin dibine girmiştim tabiki. Bir de üstüne ormanda iki saattir ne yaptığımızı sormuşlardı.
Hayır yani ne yapmış olabiliriz ki?
Orman yani orası. ORMAN!

Eve gelene kadar kızarıklığım geçmemişti ki odama gelmeye çalışan rüzgarı yataktan atmıştım.
Tabi oldukça trajikomik bir durumdu. Ne yapmaya çalışıyor anlamamıştım. Çünkü her an yanımdaydı .
Sabah artık benimle birlikte uyumak istediğini söylemişti. Bende o anın heyecanından saçmalamıştım tabiki.

"Mervan abla sen beni dinlemiyor musun? "
"Ha efendim vera?"
"Nerelere daldın gittin?"
"Hiç ya öylesine düşünüyordum. Sen ne diyordun?"
"Sınav saati geldi içeri girmem lazım diyorum. "
"Tamam canım. Allah yardımcın olsun. Dikkat et. Heyecanlanma sakin ol. Biz sana güveniyoruz. "

Ona destek vermek için sıkıca sarıldım. Ve sonra onu içeriye uğurladım. Bende bahçedeki diğer ailelerin yaptığı gibi Çantamda duran yasin-i şerifi alıp okumaya başladım.
Inşallah başta bizimkilerin olmak üzere çalışan emek veren tüm çocukların sınavı güzel geçerdi.

VERA SOYLU
Sınavdan çıktıktan sonra derin bir nefes aldım. Mutluydum. Bahçede mervan ablamı bulup koşarak ona sarıldım 

"Vay . Bu ne mutluluk hanımefendi?"
"Allaha Şükür sınavım gayet güzel geçti. Çok mutluyum. "
"Maşallah subhanallah. Darısı lys'nin başına. "
"Inşallah. "

Okulun bahçesinden çıkıp yavaş yavaş otobüs durağına doğru yürürken önümüzde rüzgar ağabeyimin arabası durdu.
Atlas arabadan inince hemen gittim sarıldım.

Sen FarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin