Sen Farkı

ŞİRKET

MEDYA: Devran Yenilmez

VERA SOYLU
"Atlas Hayır sağa değil sola döneceksin . Evet şimdi eğilin. Batuhan öne değil arkaya! Aras aynı anda lütfen !"
Dedi dans derslerine kendini çoktan kaptırmış hiracigim. Sabahtan beri dans eden herkese kök söktürmüştü. Diğer danslar tamamdı şükür ama sadece erkeklerin dans edeceği kareografi de biraz sorun çıkıyordu. Şarkı VELE ( Student of the year ) olduğu için hareketli ve karmaşıktı biraz kabul ama bizimkilerde de hafif gerizekalılık vardı yani . Ben bile ne zaman hangi hareket yapılacak ezberledim artık! Neyse hayrıma şu yavrucakları Hira ' nın gazabından kurtarayım bari.
"Arkadaşlar! Bugünlük bu kadar yeter. Çok yorulduk hepimiz. Yarın aynı saatte devam ederiz inşallah. Dağılabilirsiniz"
Kıpkırmızı olmuşlardı yorgunluktan. Çalışmayı bitirince hepsi sahnenin ortasına çöktü. Batuhan hariç çünkü o kantine koştu. Neyse şaşırmadık.
Atlas derin derin aldığı nefeslerinden birinin arasında konuştu.
"Hira, sen varya cadısın kızım. Gaddarsın ayrıca. Kötü kalpli kraliçesin sen "
"Bana laf atacağına dinlen Atlas efendi . Dilin dışarı düşmüş. Ayrıca be işimi yapıyorum. "
O sırada Aras'ın telefonu çaldı. Telefonu açınca tek kelime etmiyor sadece karşısındakini dinliyordu . Dinlerken de yüzü renkten renge giriyordu. En sonunda ayağa fırladı.
"Ne demek bilmiyoruz. Sencer seni boşuna mı diktim oraya.! Kaç kişilerdi? Yaralanan var mı peki? Tamam lan kapat geliyorum ben."
Neler oluyordu allah aşkına? Sencer de kim? Ne yaralanması?
Ben sorularımla boğuşurken o bir anda montunu aldı ve koşarak salondan çıktı. Biz de peşinden tabi. Koridor boyunca ardından bağırıyorduk ama ya duymuyor yada umursamiyordu. Nihayet ona yetiştim ve kapıdan çıkmadan kolundan tuttum. Nefes nefese kalmıştım.
"Ne oldu Aras? Nereye gidiyorsun böyle sinirli ?"
"Şirkete gidiyorum vera. O pars şerefsizi şirketime silahla saldırmış."
"Ne! Nasil! Pars olduğuna emin misin? "
"Tam olarak bende bilmiyorum vera. Izin verirsen gidip bakacağım. "
"Bende geliyorum."
"Saçmalama. !"
"Evet geliyorum. Çünkü eğer bunu yapan gerçekten pars ise ben sardım başına onu. Hadi Atlas bizde gidiyoruz Aras ile "
Emrivaki yapmayı sevmezdim ama şu durumda başka çarem yoktu.
################################
Araba bir gökdelenin önünde durduğunda gözlerime inanamadım. Burası bizim holdingten 3 kat daha büyüktü. Altın levhanın üzerinde 
[ BİRKAN & YENILMEZ Grup teknoloji şirketleri ] yaziyordu. Burası sanırım ana binaydı. Binayı seyretmekten geri kaldığımı farkedince Atlas ve Aras'a yetiştim hemen. Holding'in giriş camlarının çoğu tuzla buz olmuştu ve girişteki Aslan heykelleri devrilmişti . Yerlere bakarak giderken az daha takılıp camların üstüne düşüyordum. Tabi Aras son anda kolumdan tutmasaydı. Hint dizileri esintisi vol 1
Aman ne harika!
"Dikkat et! Yerler cam dolu."
"Te... te... Teşekkür ederim "
Bir kekemeliğim kalmıştı o da oldu tam oldu zaten.
Biz şirkete girer girmez takım elbiseli birkaç adam hemen Aras'a rapor vermeye başladı.
"Sencer güvenlik kameraları da mı göstermiyor?"
"Hayır efendim. Önce kameralara sıkmışlar zaten ve maskelilermis. Bende o esnada babanız Haşim beyin verdiği görevdeydim . O yüzden sizden yarım saat önce öğrendim. "
"Güvenlik şefi nerede "
"Olaydan 3 saat önce istifa etmiş . Istifasını da devran bey kabul etmiş. "
"Bana o güvenlik şefini bulun. Olay ile ilgisinin olduğunu düşünüyorum. "
"Peki efendim. "
"Hani pars yapmıştı. Maskelilermis nasıl bu kadar emin olabilirsin?"
"Bana pars'ı mı savunuyorsun vera? Bizim kapatılmamış bir hesabımız var. Bu yüzden yaptı. "
"Savunmuyorum. Sadece pars'ın ciddi bir ceza almasını istiyorsan bunu kanıtlamalısın . Bunu anlatmaya çalışıyorum "
"Kanıtlamak umurumda değil. O herif bunun bedelini benim kanunlarıma göre ödeyecek. Babasının hukuk bürosu var . Sence onun gibi zengin bir zuppe ceza alır mı? Almaz işte bu yüzden benim kanunlarım devreye girecek."
Haklıydı. Ama kimsenin önünde haksız durumuna düşmemesi için yine de bir kanıt gerekliydi. Derken batmakta olan güneş ışığının yere Vurmasıyla gözüme metalik birşey çarptı. Gittikçe yaklaştım. Çantamdan bir peçete bulup metalik şeyi elime aldım. Aradığım kanıtı bulmuştum. Bu bir kurşundu.
"Aras buraya bakmalısın. "
"Ne var? O elinde ki ne ? Yoksa..."
"Bir kurşun. Iceri tarafta değil dış taraftaydı. Büyük ihtimalle saldırganlara aittir. "
"Sen Harikasın vera! Sencer ! Bu kurşunu incelemeye götür. Balistik raporuyla hangi silahtan çıktığını anlarız. Sonuçları yarına kadar istiyorum. "
"Emredersiniz .Aras bey"
"Aras olay yeri inceleme gelir birazdan. Polislere ne diyeceksin?"
"Simdilik hiçbirşey Atlas. Mağdur olan benim. "
"Benim suçum. Tüm suç benim. Parsın en başından seni mimleyeceğini tahmin etmeliydim. Benim yüzümden "
Ben kendimi suçlarken Aras'ın sesini duymayı bekledim. Ama onun yerine başka bir erkek sesi duydum. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişi uzun boylu en fazla 25 yaşında ve bana Baran'ı andıran bir adamdı.
"Madem belalıların vardı. Peki ya böyle bir tehlike geleceğini bildiğin halde neden önlem almadın Aras"
Dedi görür görmez sevmediğim bas bas ben tehlikeyim diye bağıran adam.
"Seninle uğraşamam devran. Hiç değilse şuan değil . Daha müsaitve sakin olduğum bir anda gel"
"Benimle değil babamla uğraşacaksın zaten. Bu saldırı daha büyük olabilirdi . Insanlar ölebilirdi. Vera bu kız değil mi? Anneme bahsettiğin ve bizden sakladığın kız? Daha yeni tanıştığın basit bir kız için koskoca şirketi tehlikeye atmaya değer mi?"
Devran lafını bitirince Aras sakin bir şekilde ona yaklaştı ama bir anda Devran'a kafa atıp boynundan sürüyerek duvara yasladı. Tüm bunlar sadece 1 dakika içinde olmuştu.
"Hemen aç söyle babana . Kalp hastası olan babana herşeyi ispitle. Yapmazsan adam değilsin. Ama şirkette  yüzde 70 hissesi olan benim. Tüm sorumluluk bana ait . Tıpkı bu holdingin yarısından coğunun bana ait olduğu gibi. Ayrıca vera ile bir daha o üslup ile konuşmayacaksın. Hatta mümkünse adını dahi pis ağzına alma! Şimdi istersen yardım et bir faydan dokunsun istersen kumar masana geri dön. Tercih senin "
Aras devran'ın yakasını bırakınca devran büyük adımlarla burnundan soluyarak şirketten çıktı. Herkes bize bakıyordu.
"Eğlence mi var? Herkes işinin başına! Derhal!"
Iş adamı Aras'ı ilk defa görüyordum.  Ve oldukça sertti. Devran gidince ne ara dışarı çıktığını fark etmediğim Atlas geldi.
"Aras polislerle konuştum kardeşim. Holding ve sen toparlayınca ne zaman istersen gidip ifade verebilirmişsin. "
"Sağol kardeşim. Çok iyi oldu bu. Hadi artık eve dönün siz. Okul saati geçti çoktan . Evdekiler merak etmesin"
"Hayır sen bu haldeyken hiçbir yere gitmiyorum. Kalalım yanında. Belki bir faydamız dokunur. Bakma bizde anlarız şirket işlerinden. "
Derin nefes alıp ellerini saçlarından geçirdi. Ela gözleri yorgun bakıyordu. Çaresiz ve usanmış gibiydi . Onu böyle gördükçe Boğazıma bir yumru oturuyor ve kalkmıyordu. Çünkü o Aras idi. Benim gözümde hep güçlüydü. O Aslan kralımdı. Güçlü olmak zorundaydı.
"Iyiyim ben . Merake etmeyin beni. Eve dön vera inat etme . Bir de aklım sende kalmasın. Yani sizde"
İstemeyerek de olsa kabul ettim. "Pekala"
"Şirket de kalırım ben bu gece. Ama yarın gelirim okula. Son provalar malum. Devran için de kusura bakma. Baran'ın ağabeyi benim de üvey kardeşim olur. Arada konuşur saçma sapan. Değişik bir insan kendisi."
"Önemli değil. O da seni ve holdingi düşünüyor . Ona takılmadım zaten. Neyse telefonun açık olsun. Sabah erkenden geliriz biz değil mi Atlas?"
"Aynen kardeşim. Bir şey lazım olursa saat önemli değil mutlaka ara. Hadi eyvallah "

ARAS BİRKAN
Vera ile Atlas gidince camların temizlenmesini ve yeni cam takılmasını izlemiştim. Sonra odama çıktım . Birkaç dosyayı halledip sekretere rahatsız edilmek istemediğimi söyledim. Telefonumu tam sessize alıp uyuyacakken bir mesaj geldi. Bilinmeyen numaradandı.
"Ben pars Korol. Konuşmamız gerek. 10 dakika içinde holdinginin 2 sokak arkasındaki çocuk parkında ol. Yalnız gel"
Konuşmamız gerek demek ha! Doğru. Ama konuştuktan sonra benim seni bir güzel benzetmem şart oldu Pars efendi. Tabi ki yalnız geleceğim. Aras Birkan ile uğraşmak neymiş göreceksin...
BÖLÜM SONU