Sen Farkı

YALAN

Medya: Yağmur Şahran.(😒)

VERA SOYLU
Yatağımda mışıl mışıl uyuduğum bir gündü. Demeyeceğim tabi.
Bu kız hangi zaman mışıl mışıl uyumuş ki?
Niye bilmiyorum feci derecede uykum var benim.
Aslında biliyorum. Gece geç saatlere kadar ders çalıştığımdan falan değil film izlediğimden.
Ama ne izledim. Gelin görün ki o filmi izlemeyin de yanında yatın.
Aae dil hai musqil izledim.
Ranbir aishwarya anushka.... fawad khan bile vardı be!
Nasıl izlemeyim de uyuyayım. Rüyama girerdi.
En son ne diyordum?
He. Şuan neredeyim. Okulda.
Bize her yer okul zaten. Hayır kalmış burada okulun bitmesine 3 aydan daha az bir süre. Neden lys canavarını yüzüme vuruyorsunuz. Neden eserler ve yazarlarını ezberlemek zorundaydım. Ah ah . Yahya kemal bile bilmiyordur kendi hayatını benim kadar iyi.
Işte yine her zamanki gibi bugün de ezber yapıyorum .
Yalnız değilim Teşekkürler.
Esnemekten fok balığı gibi açılan agzimi kapattıktan sonra elim kolyeme gitti. Prensesiz de bir yere kadar.
Kolyem dedim evet. Çünkü o yılanın kolyemi koparttığı andan sonra küçük çaplı bir kriz geçirmiştim. Ve 3 gün sonrada Aras aynı kolyenin sağlam halini Atlas'a vermiş. Ikizimde başucuma bırakmıştı. 
Uyandıktan sonra o kolyeyi görmek eşsiz bir mutluluktu.
Ben yine kolyeme bakıp salak salak sırıtırken semih dingonun ahırına girdiği gibi sınıfa girdi.
Hata yok. Mert değil semih.
Sayısalcı baby face arkadaşımız bayram değil seyran değil neden tm sınıfına baskına gelir gibi dalmıştı.
En güzel soru.
Semih kan ter içinde sınıfa girdikten sonra önümdeki sıraya çöktü.

"Yardımına ihtiyacım var?"
"Aras'ın sabahtan beri nerede olduğunu söyle yardım edeyim. "
"Aras okulda. "
"Ne demek okulda? "
"Kütüphanede ders çalışıyor. "
"Ders? Kütüphane de? Aras?"
"Evet. Hadi yardım et bana!"
"Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Ceydaya bir süpriz yapmak istiyorum. "
"Defol! "
"Efendim!"
"Gözümün önünde Seviyosunuz birbirinizi resmen. Hani bacılık hani önce benim saadetim?"
"Senin ki öküz ben ne yapayım?"
"Düşüneyim. Evet çok doğru. Ne süprizi bu?"
"Yani ne bileyim güzel bir gün geçirelim birlikte. Biliyorsun. "
"Git çıkma teklifi et direkt. "
"Kafama sıksın sonra tabi.  Öldüresi var beni!"
"Tamam evet. Şey yap. Yemek sinema?"
"Bu mu yani? "
"Ne bekliyordun? Dünya dar gelir size uzaya çıkın. "
"Sen verasın. Daha parlak bir fikir olabilirdi. Teşekkürler ama umduğumu bulamadım. "

Dedi ve sınıftan çıktı.
"Aah. Kakneme bak! Mis gibi fikir. O benim kankam bi kere!"

Depresyondayım unutuldum modundaydım şuan. Şükür ki henüz aldatılmadım. Aaah tövbe. O nasıl laf?
Cidden bu gün herkes bir yerdeydi.

Yere düşürdüğüm kalemimi yerden alıp elimdeki edebiyat sorusuna odaklanmak üzere kafamı kaldırırken gözüm cama takıldı.
Aras bahçede montunu giyiyordu. Onun arkasından da yağmur çıktı. Ve birlikte Aras'ın arabasına binerek gittiler.

Jeton köşeli olduğundan bu cümleyi geç algılamış olacakki dank sesi yavaş yavaş sinyal verdi.
Ne demek birlikte? Ne demek Aras'ın arabasıyla?
Hani ders çalışıyordu bu çocuk.
Bir anda gelen ağlama isteğini güç bela bastırıp Sherlock vera olma yoluna girdim.
Telefonumu zor da olsa çantamdan çıkarıp Aras'ın numarasını tuşladım.
Önce uzun uzun çaldı ama açmadı. Bende kapattım. Tırnaklarımı yediğim bir 10 dakika sonra tekrar aradım ve bu sefer açtı.

"Efendim?"

Vera demek yok. Sakinimmm
"Neredesin?"
"Okuldayım neden?"

Boyun posun devrilsin adam! Az önce gördüm çıktın gittin.

"Rahatsızım ben biraz eve geçiyorum. Okulda baktım ama göremedim. Merak etme diye!"
"Tamam. "
"Neden sesin trafikteymiş gibi geliyor?"
"Bir video izliyorum da. "