SAVAŞ

69 9 0
                                    

MEDYA: 4 sene sonra Aras ve Vera. ( sadece  vera'yı biraz daha solgun düşünün😊 )

4 YIL SONRA

Genç kız elindeki dosyayı masanın üzerine koyduktan sonra gerindi ve saate baktı.
Saat sabahın 5'iydi. 3 saat sonra fakültedeki dersi başlıyordu.

4 sene önce başladığı bu macera rutin bir şekilde devam ediyordu.

Her sabah namazını kıldıktan sonra kalkıp şirkete gelir ve işlerinin başına geçerdi. Sonra da geldiği gibi sessiz sedasız okuluna giderdi.

Bahçeye arabasını park eder kendisine bakan meraklı bakışların arasında kafası dik bir halde sınıfına giderdi.

Güçlü ve soğuktu. Yenilmez duruyordu. Bir kac kisi hariç kimseyle konusmuyordu.

Her büyük davet sonrası gazetelerde kendisi gibi ünlü olan ailesiyle boy gösteriyor. Tüm gazeteler onun ne kadar başarılı bir iş kadını olduğundan bahsediyordu .

Henüz 23 yaşında olmasına rağmen 73 yaşındaymıs gibi olgundu.

Hayat ona bunları öğretmişti. Yaşadığı bir çok acı tecrübe ona öğretmesi gereken her şeyi öğretmişti.

Whatsupptan dayısının gönderdiği videoyu izleyerek gülümsedi.
Nadir gülümsüyordu.
Onu güldürebilen en güzel şey minik kuzeni Alya'ydı artık.
Ve tabi kardesi.
Ve tabi sameer.
Onun hakkını ödeyemezdi. Şuan buradaysa Neha ve Sameer sayesindeydi.

Çantasını topladıktan sonra pencereye doğru yürüdü.

Mumbainin tüm manzarası ayaklarının altındaydı.

Ruhsuz yüzüne bir bakış attıktan sonra odadan çıktı.

Çıkışa kadar önüne gelen dosyaları imzaladı.
Soruları cevapladı.
Bir gün sonra ki büyük ortaklık toplantısı için yapılan hazırlıklara göz attı.

Bu büyük ortaklık toplantısı güçlerini birleştiren AD sanayi ve SOYLU TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ'nin  batmak üzere olan başka bir teknoloji şirketiyle yapacağı çok önemli bir antlaşmaydı.

Tüm sorumluluk onun omuzlarında olduğu halde Arman ağabeyi bu şirketin detaylarını ona vermiyordu. Genç kız kimlerle antlaşma yapacağını bilmediği için endişeliydi.

Okuluna vardığında yan koltuktan kitaplarını alıp arabadan indi.

Arkasında kendisini şirketten çıktığından beri takip eden araca göz devirdi.
Alışmıştı ve artık korkmuyordu.

Bir insan için fazla umarsızdı. Kaybedecek pek bir şeyi yoktu.

Blok dersine girip çıktıktan sonra acıktığını fark etti. Kantinden aldığı tost ve çikolatalı sütle bahçedeki masalardan birine oturdu.

Belkide yılların değiştiremediği tek şey çikolatalı sütüydü.

Etnik desenli lila elbisesini düzelttikten sonra yemeğe koyuldu.

Artık böyle renkler giymeyi sevmiyordu. Teyzesi zorla giydiriyordu. O süslü kadın da hiç değişmiyordu.

Neha, bir iş için Endonezya'daydı.
Sameer de birazdan burada olurdu.

Tam da dediği gibi oldu. Son lokmasını yutarken sameer masaya oturdu.
Her gün ki gibi neşeliydi.

"Eee bugün nasılsın? "
"Iyiyim " dedi zoraki. Eskiden hiç susmazdı. Şimdi ise kelimelerden tasarruf ediyordu.

"Sanırım ortaklık için gerginsin. Endişelenme. Bu normal. Senin sirket çapında ilk işin. "
"Olabilir. Ama gergin değilim. Bilirsin. Hissizlestim. Bununla beraber bir çok duygumu kaybettim. Gerginlik yok. "
"Ne kadar böyle söyleme desem de diyeceksin . Öyle olsun o zaman. "

Sen FarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin