Medya:Aramıza yeni katılanlar, Mahira Khan ve Faizan Abdullah
{Ben bu çifti Saras ve Kumud olarak cok seviyorum. Jennifer şu aralar Drashtimizin yokluğundan avutuyor bizi wingetçilerin kraliçesi olarak ama tabi ki Drashti Dhami💞}VERA SOYLU
Üzerimdeki parlak sarı sareeyi çekiştirirken bir an önce bitmesini istiyordum. Sabah ilaçlarımı alacakken Mahira abla izin vermediği için alamamıştım. Ona göre antidepresan ve uyku ilacı kullanmam büyük saçmalıktı.
Ama artık başka türlü uyuyamıyordum. Sanki her şey daha kötü oluyordu. Önümde gerçekleşen "zerdeçal" töreninden bile zevk alasım gelmiyordu.
Sıra bana gelince , yerde duran yapraklardan iki tane alıp tepsideki zerdeçala batırdım. Tül perdeyle ayrılan bölmeden önce Faizan eniştenin sağ yanağına ve sonra Mahira abla ' nın sol yanağına doğru yapraklarda ki zerdeçalları sürdüm.
Bunu yaparken gülümsüyordum. Kısa bir işlemdi zaten. Kimse beni yemeyecekti.
Bu kadar gerilmemin bir manası yoktu biliyordum ama yine de etrafta bana merakla bakan bu kadar çok insan varken gerilmeden edemiyordum.
Görevim bittikten sonra gülümseyerek bana yer açan Neha'nın yanına oturdum. Neha,Sameerin hem sınıf arkadaşı hem de çocukluk arkadaşıydı. Çok yakınlardı. Bu yüzden bir kaç gündür devam eden tören hazırlıklarında bize çok yardım etmişti.
Yarın da "sangeet " töreni vardı. Ve "sangeet" den sonra da "haldi" .
O kadar fazla tören ve adet vardı ki kafam çok sık karışıyordu. Kimsenin karşısında hata yapmamak için oldukça dikkatli davranıyordum.Törenin bitmesine yakın küçük havuzun yanına attım kendimi.
Bedenim fecahat bir haldeydi.Felçliler gibiydim . Çok sık yoruluyordum artık. Hiç bir şeyden keyif almadığım için evde gün boyu oturmak ve sadece duvara bakmak bana daha mantıklı geliyordu.
Gidenler sadece gitmekle kalmıyor beraberinde sizden bir çok şeyi de götürüyorlardı.
Kendimi suyun sesine kaptırmışken yanımdaki sandalye çekildi.
Sameer de benim yaptığım gibi ayaklarını uzatarak oturdu.
Derin bir nefes aldıktan sonra yüzüme bakarak konuşmaya başladı."iyi misin?"
"Iyiyim desem inanacak mısın? "
"Inanmaya çalışacağım. "
"İyiyim demeyeceğim. Çünkü değilim. "
"Kendini toparlamak yerine daha çok dağıtıyorsun. "
"Çünkü kendimi toparlamak istemiyorum""Hayat devam ediyor. Onlar orada günlerini gün ederken burada acı çeken tek kişi sensin!"
"Ne bekliyordun ki?"
"Şu konuşmalarına bir bak! Ruhsuz birisi gibi konuşuyorsun. Lütfen eski vera olmaya çalış artık. ""Sameer beni yalnız bırak! "
"Hayır. Bunu yapmayacağım. Sana ayna tutuyorum . Olanları gör istiyorum. Sen hariç herkes mutlu. Suçlu olan insanlar mutlu. Senin suçun yok . Mutlu ol artık. !"Bir anda elimi suya vurarak ayağa kalktım.
Tepkimden yere düşen sandalye bile beni geriletmemişti."Ne istiyorsun! Eski verayı mı? O öldü. O artık yok. Elimizde sadece bu var. Beğenmiyorsan sende çeker gidersin. Yanımdaki herkes gitti zaten. Ben artık buyum! Keyif almak istemiyorum. Mutlu olabilirler. Olsunlar! Kendi cehennemlerinde boğulsunlar. Sen de bana baskı yapıp durma artık! Yoruldum. Ve bırakıyorum. Çünkü şuan ortada savaşacak hiçbir şey yok!"
Gürültümüze yüzündeki zerdeçallarla gelen Mahira abla neden tartıştığımızı bile sormadan beni yatıştırmak için yanıma geldi.
Ağlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Farkı
SpiritualBu hikaye bi kızın dünü bugünü ve yarını. Hem yetim hem öksüz bi kız henüz 17 yaşında ömründe tattığı tüm acıları ona unutturacak bi adamla tanışırsa neler olur? Ailesi, arkadaşları ve Aras. Kalbi bu adamı içine hapsedecek kadar geniş mi? 17 yaşın...