Medya: VERA SOYLU
Bölüm şarkısı : NAINA/ DANGAL (Veda kısmında dinlenmesi şiddetle tavsiye edilir.😶)
3 AY SONRA
VERA SOYLU
Başımdaki toz pembe ipek şalımı düzeltip komidinin üzerindeki son eşyamı yani tüm ailemizin resmi olan çerçeveyi de alıp büyük mor bavuluma yerleştirdim. Artık gitme zamanı gelmişti.
Dayımlar her ne kadar aisha'nın doğumunu beklememi isteselerde iple çektiğim Lys sınavı da gectikten sonra tüm hazırlıklarımı hızlandırmıştım.
Bedenime gün be gün aşılanan gücü hissediyordum. Güç geldiği gibi benliğimide alıp götürüyordu sanki. Başka bir vera olmuştum ben. Herkes normal olduğumu söylesede ruhumda zerresi kalmış olan merhameti ve acımasızlığı hissedebiliyordum. Soğuk duvarlar ruhuma yuva yapmıştı.Saate baktığımda biraz daha düşünmeye devam edersem uçağı kaçırabileceğimi fark ettim.
Armancığım ve teyzem benden 1 ay önce hindistana gidip evimizi ve diğer tüm işleri halletmişlerdi. Teyzem dün benimle konuşurken o kadar heyecanlıydı ki. Artık benim kızım oldun diyordu. Oradaki tüm komşularına ve arkadaşlarına beni kendi öz kızı olarak tanıtmıştı. Sameer de 2 gün önce babasının peşinden dönmüştü ülkesine. Sameerin ablası Mahira ve eniştesi Faizan nişan ve düğün hazırlıkları için beni beklediklerini beni henüz görmedikleri halde sameerin anlattıklarına göre çok sevdiklerini ve artık onların ailelerinin bir üyesi olduğumu söylemişlerdi geçen gün görüntülü olarak konuştuğumuzda.Bir ailenin benim gibi bir yabancıya karşı bu kadar sıcak olmalarına inanamıyordum. Şadiya teyze (sameerin annesi) ve zafar amcanın bana karşı kızım demeleri oldukça cana yakındı. Ve çok hoşuma gidiyordu. Sadece ben değil abimler de orada böyle insanlarla bir arada olacağım için oldukça mutluydular.
Mor ve pembe bavulumu yatağımın üstünden alıp kapıdan çıkmadan önce odama son kez baktım. Bu oda yıllarca bana ev sahipliği yapmıştı. Her tarafından anı sarkıyordu. Aglamamak için şimdilik dirensem de aşağı indigimde veda aşamasında ağlayacaktım. Biliyordum.
Merdivenlerden inip avluya geldiğimde tüm ailemi bahçede buldum. Yanlarına ulaştığımda derin bir nefes aldım. Gülşah yengem ağlıyordu. Hepsi bana veda etmek için sıraya dizilmişlerdi. En sonda gözlerini yummuş olan Atlas vardı. Gözlerini yummak demek onun için ağlamamak için direniyorum demekti.
Cem ağabeyimden başladım vedaya. Sıkı sıkı sarıldım. Sarıldıktan sonra alnımdan öptü.
"Seni mutlu olarak mutlu olman için yolluyorum. Eğer birşeyler ters giderse. Ki eminim gitmeyecek. Hemen dönüyorsun. Seni güzel insanların arasına yolluyorum. "
"Biliyorum abi. Iyiki varsın. "Sıra Gülşah yengemdeydi. Önce bana uzun uzun ağlayarak baktı sonrada kendine çekip sarıldı. Yanaklarımdan öperken bende ağlıyordum. O benim annem gibiydi.
"Benim minik kuşum. Seni şimdi uğurluyoruz . Sen ve Atlas benim çocuklarımsınız . Ben kızımı yolcu ediyorum. Umarım huzuru bulursun. Mutlu ol. "
"Seni çok seviyorum yenge. Teşekkür ederim "Sırada anneannem vardı. Tekerlekli sandalyesinin önünde diz çöktüm.
Ellerini öptüm."Vera. Güzel yavrum. Git kızım. Ama bizi hep ara . Bu yaşlı neneni hiç unutma. Orada o deli teyzene de göz kulak ol. "
"Seni nasıl unuturum anneannem. Tamam. Teyzem bana emanet. "Anneannemden sonra mervan ablam vardı. Ona da sımsıkı sarıldım.
"Keşke böyle olmasaydı vera. Keşke bu evden böyle bu şekilde çıkmasaydın. "
"Olan oldu abla. Üzülmemeye çalışıyorum. Sizde beni düşünüp boşuna üzülmeyin. Mutlu olmaya çalışacağım. "
"Sakın vazgeçme. Kalbinin sesini duymaktan ve dinlemekten vazgeçme!"
"Inşallah abla. Sana da kolay gelsin abimle. Birbirinizi sevin. Çok sevin. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Farkı
SpiritualBu hikaye bi kızın dünü bugünü ve yarını. Hem yetim hem öksüz bi kız henüz 17 yaşında ömründe tattığı tüm acıları ona unutturacak bi adamla tanışırsa neler olur? Ailesi, arkadaşları ve Aras. Kalbi bu adamı içine hapsedecek kadar geniş mi? 17 yaşın...