BIÇAK

100 14 3
                                    

MEDYA : Bu bölüme yakıştığını düşündüğüm bir şarkı:
SANAM TERI KASAM title song

ARAS BİRKAN
Bulunduğum yerin fazla soğuk olması ve kafamın üzerinde cızırdayan lamba uyanmama sebep oldu. Bana ne olduğuna dair hiçbir şey hatırlamıyordum. Göz kapaklarımın üstündeki ağırlık ve başıma giren keskin ağrı kendime gelmemi zorlaştırırken dişlerimi sıkıp derin bir nefes aldım ve gözlerimi açtım.
Ellerim bağlıydı ve bir sandalyede oturuyordum. İpleri tüm kuvvetimle çekmeye çalışırken başka bir el farkettim. O anın şokuyla kafamı hemen arkama çevirmeye çalıştım. Ama çalıştım çünkü rahat hareket edemiyordum. Vera idi bu. Tıpkı benim gibi onun da elleri bağlıydı. Lanet olsun! Teorik olarak sırt sırtaydık. Vera'nın neden burada olduğu yavaş yavaş gözümün önüne geliyordu.

Okulun bahçesinde Vera'nın arkasındaki adamı geç farkedebilmiştim. Daha adı ağzımdan çıkamadan başımın arkasında hissettiğim darbe ile yere yığılmıştım.

Bizi kimin kaçırdığını bilmiyordum. Bir çok kişi olabilirdi bizi bu hale getiren. Sonunda korktuğum başıma gelmişti işte. Bir rahat nefes alamıyordum. Birbirimize ilanı aşk etmemizden bir gün sonra kaçırılmamız tamamen benim kaderimdi. (Hayır arascigim yazarın kötülüğü. Çok Üzgünüm 😣)
Kendi pisliğime onu da çekmiştim. Bir an önce vera'yı uyandırmalıydım. Elbet buradan çıkmanın bir yolu vardı.

Burası fazla soğuktu . Soğuk hava deposu gibi bir yerdi. Karanlık değildi ama ürkütücüydü.

Sesimi çok çıkartmamaya çalışarak vera'ya sesleniyordum. Sonunda kafasını oynatmaya başlayınca uyandığını anladım. Bağlı olduğunu farketmeden yerinden kalkmaya çalıştı ama başaramadı.

"Vera sakin ol!"
"Aras. Sensin . Nasıl geldik buraya?"
"Ben kafama bir darbe aldım sanırım. Senin de arkanda bir adam vardı ama gerisini hatırlamıyorum. "
"Burnuma bir mendil kapandı ve bayıldım. Etil alkol olsa gerek. Aras, neden buradayız? Burası neresi? Herkes merak etmiştir. Hemen gitmemiz lazım. "
"Vera önce sakin ol! Adamları görmedim. Kim olduklarını bilmiyorum. Bizi aramaya başlamışlardır çoktan. Ama söz veriyorum çıkacağız buradan. Yada..."
"Yada ne ?"
"Seni çıkartacağım buradan. Sen çıkacaksın. Şuan benim yüzümden buradayız büyük ihtimal. Özür dilerim vera"
"Özür dileme. Senin bir suçun yok. İkimiz de kurtulacağız seni bırakamam . Sen olsan . Sen olsan beni bırakır mısın?"
"Asla! Seni ömrümün sonuna kadar koruyacağım ben. Ama benim yüzümden "
"Olabilir. Yine de seni bırakmam. Asla!"

Bitmiş gibiydim. Tek başıma olsam umurumda olmazdı. Gerekirse cenaze olarak çıkardım buradan. Ama yalnız değildim . Çaresiz olduğumdan canlı cenazeydim zaten. Şimdi önemli olan tek şey vera'ydı.

Demir kapının arkasından ayak sesleri gelmeye başlayınca ikimizde oraya döndük. Uzun boylu biri girdi içeriye. Yaklaşınca yüzü gözüktü. Vera korkudan yada şoktan kaskatı kesilmişti. Bilmiyorum. Ama bizi kaçıran adamın kim olduğunu görünce ben rahatlamıştım. Işte buna sadece göz devrilirdi.

"Estetik mi yaptırdın lan? Ne çabuk düzeldi yüzün? Gerçi yine bir boka benzemiyorsun!"
Bir sandalye çekip karşımıza oturdu.

"Aras aras aras. Kabul etmeliyim ki geçen gece iyi dövdün beni. Sabah  hastaneden çıktım. Ama bak! Daha kötü oldu. Keşke sana sunduğum teklifi geri çevirmeseydin!"

Veraya yalan söylemiştim. Ama pişman değildim.

"Sen. Sen hani sokak serseriyle kavge etmiştin!"
"Konumuz bu mu vera! Ayrıca pars'da bir sokak serserisi. Pardon. Köpeği desek daha iyi olur."
"Tı tı tı. Bir de kıza yalan mı söyledin. Çok ayıp. Hiç yakıştıramadım"
"Pars. Bırak gidelim. Ne istiyorsun bizden?!"
"Üzgünüm vera. Seni kaçırmak planlarımın arasında yoktu. Ama bahçede sende vardın. Kimseye Aras'ın kaçırıldığından bahsetme ve Aras'ın misafirliği kısa sürmesin diye seni de aldım. Mecburiyetten."
"Tamam şimdi bırak bizi gidelim."
"Ama olur mu? Daha karpuz kesecektik."
"Seni kesecem ben dur. "
"o zaman Aras'ı bırak. O sana hiçbirşey yapmadı. Sen bana takıksın. Bırak. Aras gitsin!"
"Saçma sapan konuşma vera! Hiçbir yere gitmiyorum. "

Sen FarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin