Medya: Hira KARAHAN
(Kriti sanon)VERA SOYLU
Şu ortamda sakin olan şaşırmayan tek insan dayım dı aslında. Çünkü o dünya yansa umurunda olmayacak hepimizin sorumsuz diye nitelendirdiği bir adamdı.
Yiğit Demir. Dayım. Bundan yaklaşık 6 ay önce bize hayattaki tek ailesine sadece bir mektup bırakarak gitmişti. 6 ay boyunca ona ulaşmaya çalışmıştık. Polise kayıp ihbarında bile bulunmuştuk tam o sıralarda gönderdiği bir kartpostal ile dünya gezisinde olduğunu ve kendisini bu kadar önemsemememiz gerektiğini yazmıştı. Biz de anneannem ne kadar ağlasa dahi onu aramamıştık. Genelde böyle yapardı çünkü. Onun başına bişey gelmezdi ve tilki döner dolaşır küpçü dükkanına gelirdi.
Tek isteğim Rüzgar ağabeyim ve Armancığımının sinirlerine hakim olmasıydı. Dayımla hiç anlaşamazlarda. Ikiside ne kadar sorumluluk sahibi bir adamsa dayım da o kadar sorumsuzdu.Şaşkınlığını atan ilk kişi anneannem oldu. Kapının önünde yüzümüze bön bön bakmakta olan dayım da bunu farkedip dizlerinin üzerine çökerek anneanneme sarıldı. Herkes onların peşinden yavaş yavaş içeri geçerken bende kapıyı kapatıp yanlarına gittim. Dayım anneannemden ayrıldıktan sonra bana sarıldı. Bende çok istekli olmasamda ona sarıldım. Sonra Atlas dahil olmak üzere rüzgar ağabeyim hariç herkese tek tek sarıldı. Ve tabi mervan'ı da henüz fark etmemişti. Rüzgar ağabeyim geldiğinde uzattığı eli havada kaldı. Çünkü abim yerinden bile kıpırdamadı.
"Rüzgar. Ben geldim . Dayın geldi. Bir hosgeldin yok mu?"
"6 ay önce gerisini hiç düşünmeden bu evden çıkıp giden ve hiç haber bile vermeyen adam için benim hoşgeldinim fazla değerli. Kusura bakma!"
"Rüzgar evladım yapma böyle "
"Oğlun diye bu adamı bana savunma anneanne. Bu adam sorumsuzun teki. Onun olduğu yerde yokum ben!"
"Senin gibi her dakika eşek gibi çalışmak yok benim fıtratımda rüzgar efendi. Biraz kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı ben de bir geziye çıktım. "
"Ne yaşamış da sanki geziye çıkmış kafasını dağıtıyormuş. Bana konuşma git anneanneme konuş. !"
"Ne var lan. Beni tanıyorsunuz zaten bu kadar merak edeceğinizi düşünmemiştim. "
"Sus allah aşkına ya. Ne biçim adamsın sen! Insanda az utanma olur."
"Rüzgar ! Ileri gidiyorsun ben senin dayınım ."
"Senden adam dahi olmaz kalmış dayıymış. Git kumda oyna! "Bunu bekliyordum zaten. Dayım rüzgar abime doğru gidince aralarına girdim. Armancığım da rüzgar ağabeyimi tutuyordu. Yaşları yakın olduğundan bunlar küçüklükten beri böylelerdi.
"Dayı lütfen! Bak yeni gelmişsin kavga etmeyin. Abi sakin ol!"
"Vera haklı rüzgar hadi git hazırlan biz ihaleye gidelim. "Armancığım rüzgar ağabeyimi zor da olsa yukarı gönderdi.
En başından beri olanları şaşkın şaşkın izleyen mervan'ı nihayet dayım farketti. Bende tanıtma gereği duydum."Dayı. Immm şey bu mervan. Mervan yengem. Rüzgar ağabeyimin eşi. "
"Yok daha ... Rüzgar ne ara evlendi ya!"
"Neler yaşadığımızdan haberin dahi olmadığı için saçma sapan sorular sorma dayı! "
"Sende mi Arman? Merhaba mervan. Yiğit ben . Kocanın pek de sevmediği dayısıyım. "
"Merhaba yiğit ağabey. "
"Çok Şirin bu ya. Rüzgar gibi bir öküze oldukça kibar. Nerden bulmuş rüzgar bu kızı. "Dayım sözünü bitirince rüzgar ağabeyim yukarıdan bağırdı.
"Arkamdan konuşma! Karıma da şirin diyemezsin."
"Kıskanç köpek. Senin karın sonuçta demedim bir şey. "
"Bak hala köpek falan diyorsun. Nene götür şu oğlunu kendi evine. Evime gelesim yok onun yüzünden. "
"Teyzecim ayıp oluyor ama!"
"Ayıp yok teyze. Asıl ayıp o . Mervan sen de gel bana yardım et!"
"Geldim rüzgar. "
"Niye bu rüzgar böyle yabani oldu abla?"
"Sussana yiğit. Karısını kıskanıyor tabi. Haklı çocuk. O gitsin konuşacağız biz seninle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Farkı
EspiritualBu hikaye bi kızın dünü bugünü ve yarını. Hem yetim hem öksüz bi kız henüz 17 yaşında ömründe tattığı tüm acıları ona unutturacak bi adamla tanışırsa neler olur? Ailesi, arkadaşları ve Aras. Kalbi bu adamı içine hapsedecek kadar geniş mi? 17 yaşın...