RÜZGAR KELEBEĞİ

-7-Arkadaş olmak istiyorum

Telefonumun titremesiyle gözlerimi açtım. Sınıfa baktığımda herkes konuşuyor ve hoca bir şeyler anlatıyordu. Telefonu meşgule alıp Engin'e derste olduğumu mesaj attım.

Engin: Okyanus çıkışta seni alıyorum. Sakın itiraz etme. İki dakikaya okuldayım.

Okyanus: Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun? Okulda ne işin var? Ayrıca evde Fatma teyzeyi niye bırakıyorsun.

Engin: İlk biraz sakin ol. Baba istedi. Adamın biriyle görüşeceğiz. Hem okulda bir şeyler olmuş.

Okyanus: Senin nereden haberin var diyeceğim kesin adamlar babaya söyledi. O da sana. Doğru mu?

Engin: Aklın bunlara basıyor. Neyse benim yanımdayken konuşma. Direk arkama atla.

Okyanus: Motorla mı geliyorsun geri zekalı. Biraz zaman geçtikten sonra hala cevap gelmedi. Kesin cevap bulamadı.

Engin: Motora evet de geri zekalıya hayır. Ayrıca senin yüzünden motoru kenara çektim. Hadi ben geliyorum.

Telefonu bıraktığımda zil çaldı. Nihayet şuradan kurtulabileceğim. Çantamı alıp sınıftan çıktım. Yine bana bakıp gülüyorlardı. Siz biraz daha gülün. En son ben sizi ağlatacağım zaten. Bahçeye çıktığımda Engin'in kızları kestiğini gördüm. Şu erkekleri anlamıyordum. Gerçi ben kızları da anlamıyorum. Neyse başka zaman bunu düşüneceğim. Engin'in yanına geldiğimde bahçedekiler bana bakarak konuşmaya başladılar. Engin olayı anlamaya çalışırken erkeklerden biri Engin'e yaklaştı.

"Sen bu kızla takılma. Dün adamın biriyle beraber inlemiş" dediğinde Engin çocuğu boğazından tuttu. Bunu ne ara öğrendi. Engin'i bıraktırmaya çalışsam da bırakmadı. En sonunda mecburen arkadan diz kapağına vurdum. Biraz sendelerken elini çekti.

"Belanı s*****meden git. Okyanus çabuk bin sende" dedikten sonra bindi. Etraftaki herkes susmuştu. Engin bindiğinde omuzlarından tutundum.

Büyük bir villanın önüne geldiğimizde durdu. İndikten sonra kaskı çıkardı. "Babanın bahsettiği şey okuldakiler miydi?" Başımı salladığımda koluma baktı.

"Senin koluna ne oldu?" Hah şimdi bunu açıklayacaktım. "Önemli bir şey yok. Ayrıca adım Buse. Senin de Erdem. Sakın bir şey çaktırma. Ne olursa olsun kimliğimizi saklamalıyız."

"Tamam da eve gidince her şeyi açıklayacaksın" dediğinde onayladım. Kapıyı çaldığımızda çok güzel bir kadın açtı. Engin kadının içine düşecekti. Kadın da her şeyini pazara açmıştı ama. Erkek olsam ben de bakardım. Ben ne diyorum ya. Engin'i dürttüğümde tanıttı. Kadın içeri aldığında salona geçtik.

(...)

"Buse hanım tanıştığıma memnun oldum. En yakın zamanda bir akşam yemeği yiyelim". Başımla onayladıktan sonra Engin'i kadından ayırıp dışarı çıktık. "Sen beni niye bırakmıyorsun. Bir senedir doğru düzgün kadın göremedim" dediğinde dirseğimi karnına geçirdim. Önüme düş bakışımı attığımda motora binip sürmeye başladı. Birden arkadan gelen kornalarla arkaya baktım. Hızlıca önüme dönüp Engin'e onların olduğunu söylediğimde hızlandı. Biraz öyle gittikten sonra peşimizden ayrıldılar. En sonunda eve vardığımızda motoru garaja koyup eve girdik. İkimizde yorulmuştuk.

(...)

"Kızım karnınız aç mı?" Başımla onayladığımda odama çıktım. Üstüme eşofmanlarımı geçirdikten sonra mutfağa indim. Engin çoktan yemeğe başlamıştı. Masaya oturduğumda yemeye başladım.

Yemekten sonra planın üstünden birkaç defa daha geçtik. Daha sonra da odalarımıza dağıldık. Telefonuma gelen mesajla irkildim.

Yarın akşam benim altımda inler misin? Ben seni inleteceğim. Telefonu yatağın üstüne fırlattığımda Engin içeriye girdi. "Okyanus okuldakiler de neydi?"