-18- Hayal

85 17 32
                                    

Multi= Okyanus

Normalde yarın atacaktım. Fakat sizleri daha fazla bekletmek istemedim. Benden küçük bir bayram hediyesi 😉 İyi okumalar...

Meryem hanımla bahçeye tekrar çıktık. Rüzgar'ın yanına oturduğumda merakla bana bakıyordu. Cevabımı bekliyordu. "Rüzgar da kabul ederse benim için sorun yok. Ama bazı şartlarım var tabi ki de" dediğimde hepsi arkaya yaslanıp derince bir oh çektiler. Rüzgar ise bana şaşkınca bakıyordu. "Nasıl kabul ettin be. Ben kabul etmiyorum. Sen benim özgürlüğümü kısıtlarsın" dediğinde bakan gözlerinden alev fışkırırcasına baktı. "Oğlum keyfimize evlendirmiyoruz sizi. Başınız belada. Senin için oyun gibi gelebilir. Ama sonunda ölüm var" dediğinde gözleri açıldı. Başta ben dediğimde inanmamıştı.

Ayağa kalkıp elini saçlarına daldırdı. "Tamam ben 19 yaşındayım da bu kız daha on sekizine girmemiştir ki."

"Okyanus 18 yaşında. O bazı işler dolayısıyla 1 sene ara vermişti. Hem küçük olsaydı bile yaşını büyültürdük. Siz bu işlere kafanızı takmayın. Düğün işlerine kafanızı takın" dediğinde babaya döndüm. "Evlilik tamam da düğün ne alaka. Nikah dairesine gider işimizi hallederiz" dediğimde yanıma oturdu. "Ne o benle evlenmeyi istediğin için heyecan mı çıktı" dediğinde anne babasını takmadan dirseğimi geçirdim. İnledikten sonra sırıttı. "Belli etmekten korkuyorsun anladım. Ama korkma biz artık nişanlı sayılırız sonuçta" deyip elini omzuma attı.

"O elini kaldırmazsan damadı ortadan kaldıracağım. Böylelikle düğünden de kurtulacağım" deyip bu sefer ben sırıttım. Elini çektiğinde arkama yaslandım. "Şimdi size ayarladığım odaya gidin konuşun. Okyanus, sende çocuğun üstüne gidip tehdit edip durma. Yakında kocan olacak" dediğinde ağzımı açmışken Meryem hanımın olduğu aklıma geldi. "Tamam baba" deyip eve girdim. Hizmetçi odayı gösterdiğinde gözlerim açıldı. Yeni evliler odası gibi bembeyazdı. Çift kişilik yatak, büyük bir dolap ve aksesuarlarla doluydu.

"Senin gibi babanın. Lan evlenmişiz gibi bir de oda yapmış. Ağzını burnunu dağıtmak vardı ya şimdi" deyip yatağa oturdum. Rüzgar karşımda sırıtıyordu. "Biraz daha sırıtırsan operasyona sokup yüzün hep öyle kalmasına sağlayacağım. Sus ve beni dinle" dediğimde ayaklarını masaya uzattı. Allah'ım sen beni neyle sınırlandırıyorsun.

"Evliğiz diye temas memas yok. Ne sen bana karışacaksın ne de ben sana. Yataklarımız ayrı olacak. Mecbur kalırsak da çözüm bulacağız. Kimse evli olduğumuzu bilmeyecek. Başka bir şey diyeceksen söyle."

"Düğün olduğu için herkes öğrenecekmiş haberin olsun. Ayrıca temas filan aklım ermez. Canım isterse öperim de yatağa da atarım" dediğinde nah işaretini yaptım. Bu yaptığıma güldü.

"İnsan kocasına öyle yapar mı. Çok ayıp" dediğinde yataktan kalktım. "Bana bak. Aşağıda annen var diye bir şey yapmadım. Ama bu hiçbir şey yapmayacağım anlamına gelmez. Uyurken canını alırım" diye elimi sallarken birden kendine çekti. Kucağına düştüğümde burunlarımız birbirine değiyordu. Ben gözlerine bakarken gözü dudaklarıma düştü. Gözlerini çekmeden "Evlendikten sonra her istediğimi alacağım. Hatta sen kendin isteyeceksin" dediğinde gözlerime baktı. Gözleri koyulaşmıştı. Nasıl ya. Tahrik mi olmuştu. Hızla göğsünden ittirdiğimde beni bıraktı. Ben de kucağından kalktım.

"Sen hayallerinle takıl. Ben su içmeye gidiyorum. Şu hafta sonu çabuk bitsin de senden kurtulayım" deyip kapının önüne gittiğim sırada seslendi. Olduğum yerde durdum. "Hayaller bir gün gerçekleşir. Seni de korkutan bu değil mi" dediğinde kapıyı çarpıp çıktım.

Mutfağa geldiğimde suyu içerken boğazımdaki yumrudan bir türlü kurtulamadım. Aslında bir nevi doğru söylemişti. En kötü zamanımda hayalimin gerçekleşmesi korkutuyordu. Ama hayallerimin içinde hiçbir zaman Rüzgar olmamıştı. Doğru, küçükken lisede nişanlanıp üniversitede evlenmek gibi saçma bir hayalim vardı. Ama daha bitmeden ve birkaç aydır tanıdığım çocukla evlenmek beni bile tedirgin ediyordu. İçimdeki melek zamana bırakmamı söyleyince belki de ilk kez onu dinledim ve kafamdan attım. Bahçeye çıktığımda bakan ve eşi gitmişti. Baba ise keyifle içkisini içiyordu. O içki boğazında kalır inşallah diye içimden geçirdim. Karşısına oturduğumda sinirle ona baktım.

RÜZGAR KELEBEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin