-34-Rüyamdaki kadın

56 9 2
                                    


Altı yıl sonra; 2023

Koşuyordum. Etraftaki insanların normal bir aktivite yaptığımı sandıklarını biliyordum. Ama ben onlardan farklıydım. Farklı olduğumu da yeni fark etmiştim. Rüyalarıma giren kadın yüzünden. Kafamın içinde hep uzun kahverengi saçlı, beyaz elbiseli kadın beliriyordu. Ellerinden anladığım kadarıyla kumraldı. Yüzünü göstermiyordu. Kulağımdaki kulaklıktaki şarkının ritmi artarken adımlarımı bende hızlandırıyordum. Ne kadar koştuğum hakkında hiçbir fikrim yokken etraftaki insanların gittikçe çoğalmasıyla uzun zamandır koştuğumu anladım. Genellikle oturduğum bankın önüne geldiğimde kendimi banka bıraktım. Saate baktığımda sekiz olduğunu gördüm. Yaklaşık üç saattir koştuğumun farkına vardığımda kulaklıkları çıkarıp yanıma sertçe koydum. Rüyalarımdaki kadını her düşündüğümde bu oluyordu. Zaman rüyalarımdaki gibi akıp gidiyordu. Kulaklığı ve telefonu cebime koyduktan sonra yavaşça ayağa kalktım. Ayaklarımda kendini belli eden hafif sızıyı boş verip koşmaya başladım. Birilerinden kaçarcasına. Kafamdaki kadından...

(...)

Eve geldikten sonra kısa bir duş alıp üstümü giyinmiştim. Gömleğimin düğmelerini iliklerken zilin çalmasıyla adımlarımı kapıya yönelttim. Kapıyı açtığımda tahmin ettiğim gibi karşımda Oğuz vardı. Elindeki poşeti yukarı kaldırmış gözüme sokuyordu. "Günaydın Rüzgar bey. Düşündüm ki beraber kahvaltı yapabiliriz ve sonuç olarak buradayım." Eliyle omzumu ittirip yanımdan geçtiğinde gözlerimi devirdim. "Asıl sebebi söylesene sen. Neden bana kahvaltı yapmaya geleceksin ki?"

"Arkadaşım olduğun için olabilir mi bay çok bilmiş."

"Yüzüme vurmasan şunu olmaz mı?" dediğimde Oğuz yalandan kahkaha attı. "Çok komikti. Sen bu espirileri kadınlara da yapıyorsan nasıl dayanıyorlar merak ettim. "

"Kadınlara sana yaptıklarımdan farklı şeyler yapıyorum emin ol" dedikten sonra göz kırptığımda Oğuz da çapkınca gülümsedi. Yumruk yaptığı elini bana uzattığında ciddi misin der gibi baktım. Başını salladığında gülümseyip bende yumruk yaptığım elimi ona uzattım. Ardından da masaya geçip kahvaltımızı yapmaya başladık. Bir yandan da şirketteki işlerden konuşuyorduk. "Karşımızdaki şirket bu sefer kolayca pes etmeyecek gibi duruyor. Senin yasa dışı işleri araştırıyorlarmış. Bir yandan da magazindeki haberleri filan. En azından şu ihaleyi alasıya kadar uslu dur be oğlum"

"Bakarız kardeşim. Ben kendim uslu dursam onlar durmuyor ki" dediğimde sen akıllanmazsın der gibi bakıp yüzünü ellerinin arasına aldı. Kahkaha attığımda omzuna vurdum. "Tamam be oğlum. Sende ben her gece sabahlıyormuşum gibi davranıyorsun" dediğimde kahkaha attı.

"Şaka yapıyor gibi bir halim var mı benim de Rüzgar şaka yapıyorsun. Bu ihaleyi alırsak uzun bir süre rahatlarız. Belki bir süre başka ihaleye girme ihtiyacımız da olmaz. Herkes bu ihaleyi kazanmak istiyor. Diğer herkesi bir şekilde ikna ettik ama Batuhan vazgeçmedi. Zamanında o adamla olan işi yarım bırakmasaydık böyle olmazdı da"

"Boşver onu şimdi. Sabah sabah keyfimi kaçırma benim. Güzelim ihaleyi ona bırakacak göz bende yok. Ayrıca o zaman yarım bırakmayıp ne yapacaktın. Adamın kaburgasına kadar kırmıştın. Adamı ellerinden zar zor almıştık. Biraz daha dövseydin adamı hastanede daha ne kadar kalırdı kim bilir." 

"O zamanları biliyorsun öfkemle başa çıkamıyordum. Dediklerinde de haklı olunca" dediğinde omzunu sıktım. "Düşünme sen bunları. Ulan depresif ergenlere döndün iyice. Şirketten çık da farklı şeyler yap. Hatta şu ihaleden önce çocuklarla buluşup bir yerlere gidelim."

"İyi fikir aslında. İhaleyi beklemeye gerek yok. Neyse ben bir duş alayım sonra da şirkete gidelim." Merdivenlerden aşağı inerken çayımdan bir yudum aldım. Oğuz'a ne kadar belli etmesem de bende gergindim. Dediği kadar önemli bir ihaleydi bu ve eğer kazanırsak ilerisi için adımızı daha da duyurabilirdik. Bunu asla Batuhan'a kaptıramazdım.

RÜZGAR KELEBEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin