-23- Herkes gitti

65 12 47
                                    

Multi: Cem Adrian- Herkes gider mi
(Belirttiğim yerde açarsanız daha iyi olacaktır.)

"Çocuklarımın anası hadi uyan deyip beni dürtmeye devam etti. Kafamı sağa çevirdiğimde gülümsediğine dair sesler işittim. Fakat hala dürtmeye devam ediyordu. "Daha ne kadar bunu demeye devam edeceksin" deyip sola döndüm.

"Gerçek olasıya kadar" dediğinde bu sefer tüm gücüyle omuzumu deldi. Yatakta doğrulduğumda o yattı. "Rüzgar beni senden önemli uykumun içine edip kendin uyuyamazsın. Çabuk kalk" dediğimde güldü.

"Belki bir öpücük ile kalkabilirim" dediğinde gözlerimi devirdim. "Tamam o zaman. Sen burada zıbar" deyip yataktan kalktım. Doğru duydunuz. Bu sapıkla artık aynı yatakta yatıyoruz. Ama kesinlikle başka şeyler yok. Bu aralar da uyandırma sözcüğü çocuklarımın anasıydı. Fazlasıyla sinirli kalkmama sebep oluyor.

Dolaptan formaları alıp banyoya girdim. Pijamalarımı çıkarıp gömleğimi giydim. Eteğimi elime aldığımda kola lekesini gördüm. Yine kola dökmüş. Elimdeki etekle beraber banyodan çıktım.
"Rüzgar benim eteklerime bilerek mi kola döküyorsun. Hayır amacın buysa ben de pantolonlarına dondurma dökeceğim" dediğimde bana bakmıyordu. Nereye baktığına baktığımda bacaklarım olduğunu fark ettim.

"Ben ne diyorum sen ne yapıyorsun. Kesmeyi bırakıp yüzüme bak" dediğimde sırıtarak kafasını kaldırdı. Bu sefer dudaklarıma bakmaya başladı.

"Senin yine hormonlar tavan yapmış. Bak başka kızlara bakmanı da yatmanı da izin veriyorum. Hatta ben bugün ayarlayayım" dediğimde yüzünü birden sinir kapladı. Kaşları çağrıldı ve çenesi kazıldı. "Sabah sabah deli etme. Ne demek başka kız. Senle evli olduğum için kızlar uzaklaştı. Kime gideyim. Ayrıca eşimsin. İstediğim kadar kesebilirim" deyip ayağa kalktı. Yanımda durduğunda gözlerime baktı. Birden elini belime koyup kendine çekti.

"Evleneli haftalar oldu. Ama bir öpücük bile alamadım" dediğinde tokat attım. "Benden ala ala ancak tokat alırsın. Şimdi git zıbarmana devam et" dediğimde elini yanağına koydu. "Acıttı bu. Haberin olsun" deyip geri yattı. Dolaptan siyah pantolonumu aldım. Banyoya tekrar gittim. Pantolonu giyip saçlarımı ördüm. Rimeli ve parlatıcımı da sürüp çıktım. Rüzgar yüz üstü yatmıştı. "İyi o zaman ben Oğuz'a haber veriyorum" dediğimde yüz seksen derece döndü. "Oğuz'u sabahın köründe niye haber veriyorsun."

"E sen okula gitmiyorsan Oğuz bıraksın. Zaten ne zamandır teklif ediyordu" dediğimde yataktan kalktı. Gülmemek için yanaklarımı ısırdım. Üstündeki eşofmanı indirdiğinde başka tarafa baktım. "Sapıksın diye herkesi öyle sanma. Ayrıca yanımda şöyle üstünü değiştirme" dediğimde önümden geçti. "Sapıklığına sıçarım. Lan evliyiz. Oğuz yavşağına seni bıraktıracak halim yok" deyip çoraplarını giymeye başladı.

"Yoksa benim kocam kıskanıyor mu" dediğimde yüzünü kaldırdı. Gülümsemeye başladı. Yine gözleri kısıldı ve daha.... Ne düşünüyorum ya. "Sen az önce bana ne dedin?"

"Kıskanıyor musun" dedim dediğimde "Yok o değil. Ondan önce." Cümleyi tekrar gözden geçirince elimde olsa kızarırdım. "Bir şey demedim. Sende hazırlan da gidelim. Zaten Tutkuyla işim vardı" deyip odadan çıktım. Dilime tüküreyim ya. Çocuk zaten dalga geçecek yer arıyor. Ben kocam diyorum.

(...)

"Hala neye sırıtıyorsun. Bir kelime yüzünden bütün gün tecavüz edecek gibi bakma. Kızlar maazallah üstüne atlar" dediğimde arabayı park etti. "Kızlar her türlü üstüme atlar. Merak etme" deyip indi. Ukala sapık. Gıcık.

Ben de indiğimde Tutku'yu aradım. Koşarak yanıma geldi. "Günaydın enişte. Hoşça kal enişte" deyip kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Arkama baktığımda Rüzgar kahkaha atmıştı.  "Kızım arkanda atlılar mı var. Sakin ol" derken hala sürüklüyordu. En sonunda durduğunda kantine gelmiştik. "Ne oldu bu kadar önemli."

RÜZGAR KELEBEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin