Ritka yattığı yerde gözlerini araladığında gördüğü tek şey daha doğrusu görmeye çalıştığı tek şey bir ejderhanın belli belirsiz siluetiydi. Gözlerinin aşırı derecede bulanmış olmasına ek olarak zihninin anlam veremeyeceği koyuluktaki rengi dolayısıyla bir türlü odaklanamamıştı Ritka. Neyin nesiydi bu diye düşünürken Üykül'ü görmüştü. Ejderhanın diğer tarafında onun arka tarafına doğru yavaş adımlarla ilerliyordu. Bir sorun olduğunu düşünmüştü Ritka ancak ne olduğunu tam olarak kestiremedi. Hayvan dürtüleri devreye girince de kurt bakışıyla ne olup bittiğini anlamaya çalıştı: ejderhanın olduğu yerde değişik bir enerji görünüyordu ama Üykül'ün olduğu yerde kesinlikle enerji görünmüyordu. Üykül'ün ne yapmaya çalıştığı hakkında daha fikir bile yürütemeden ejderha ani bir hareketle kuyruğuna bir enerji yollamıştı. Ritka ağzını açmak istese de başarılı olamamıştı ama gözlerini normal haline getirmeyi ihmal etmemişti. Gördüğü şey tek kelimeyle aklın alabileceği bir şey değildi. Zira daha önce kaç defa Üykül'ün hızının etkisini görmüştü: Üykül depara kalkmak istediğinde yerlerde birkaç metre derinlikte çukur açabilirdi; koşusunun hızı evlerin çatılarını yerinden sökebilir veya duvarlarını yıkabilirdi, değil Ritka'nın kendisi bir kucma veya bir gök gri kurt bile o hızlandığında Üykül'ü göremezdi. Ama bu sefer öyle olmamıştı ejderha yerden güç alarak havalandığında geride bıraktığı tek şey Üykül'ün kayalara yapışmış bedeni ve bu bedenden sızan kanlar olmuştu.
Ejderha iki veya üç defa kanat salladığında bulundukları yerden neredeyse iki yüz metre kadar uzaklaşmışlardı ki Ritka da sinirlerine hakim olamayarak yerinden fırlamış ve ejderhaya saldırmak üzere harekete geçmişti. Düşündüğü şey basitti: olabildiği kadar hızlı koşacaktı ve olabildiği kadar yukarıya zıplayacaktı ve sonrasında; sonrasında da ne yapacağına sonra karar verecekti. Ama sinir panik ve çaresizlikle hesaba katmadığı bir şey vardı: ejderha yere usulce inmek için yavaşlama hareketi yaptığında bile gençleri etrafa savurmuştu. Oysa şimdi yavaşlamak değil tam tersine hızlanmak ve yükselmek için kanat çırpıyordu. Bu da kanatlarının oluşturduğu hava akımını az öncekinden çok daha yüksek bir seviyeye getiriyordu. Ritka düşündüğü gibi en hızlı şekilde koşmuş ve en güçlü şekilde zıplamıştı, hatta belki o anda kanatlarını çırpmamış olsaydı Ritka ejderhanın kuyruğuna sarılabilirdi bile. Ama ejderha kanatlarını çırpmış ve mancınık güllesi tekniği ile yaptığı zıplama hareketini boşa çıkartmıştı. Sonuç olarak kanat hareketinin hava akımı Ritka'ya ulaştığında Ritka kendisini at boku gibi yere yapışmış halde bulmuştu.
Yüz üstü yere düşüp iki kaburgası kırılmış olsa da yol arkadaşının yanına gidemeyecek değildi. Aradaki mesafeyi elinden geldiğince hızlı kapatmaya çalışıyordu ama az önceki düşme dolayısıyla kendisinde yeterli azmi bulamıyordu. Kendisine ilk itiraf ettiği şey yeterli azmi bulamamak olsa da aslında durum hiç de öyle değildi: yol arkadaşı, hocası, ejderha katili, ayarsız prens ölmüş olabilirdi veya ölümlü yüz yüze olabilirdi. Halbuki Ritka, Üykül'le beraber nice maceralara atılacağının hayalini kurmuştu. Belki prensin yanında olamazdı ama elinden geldiği kadar seyyah Üykül'ün yanında olmaya çalışacaktı: türlü türlü beldeler görecekti; değişik yaratıklar avlayacaklardı, daha da önemlisi yeni teknikler keşfedip, değişik bilgiler keşfedeceklerdi. Belki şeknameklerle arinnlerin tekniklerinin de bir birlerine karıştırmanın yolunu keşfedeceklerdi. Ama ne olursa olsun bu kadar erken ölümle yüzleşmesi olmamalıydı ve Ritka'nın boğazını düğümleyen; ayaklarını ağırlaştıran şey de buydu...
"yara kapanıyor ama neden bu kadar yavaş" Ennab'ın attığı tokattan sonra Niran iyice kendine gelmişti ve daha mantıklı düşünmeye başlamıştı,
"o kadarını ben de bilemeyeceğim Niran belki de ejderhanın saldırısından kaynaklanan bir şeydir" gerçekten de Üykül'ün göğsündeki kol kalınlığındaki delik az da olsa kapanmıştı. Tabi her ne kadar onlar kendi aralarında tartışsalar da sorunun aslında Üykül kaynaklı olduğunu kimse bilemezdi, hemen meditasyon yapmaya başladı. Üykül'ün kendilerini uyarmasının ardından yaptığı en iyi şey Ritka'yı derin bir trans haline sokmasıydı. Zira o transta meditasyon halinde o kadar uzun süre kalmıştı sahip olduğu enerjisi mutlak kararlılık seviyesine gelmişti ve bunun bir neticesi olarak artık kurt ve insan iki ayrı bilinç olmaktan çıkmıştı. Diğer avantajı da hiç şüphesiz artık meditasyona daha hızlı girebiliyor olmasıydı. Meditasyona girmiş ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ejderha günceleri
Fantasybildigin bütün dünyaları unut, bu dünya başka; burada herşey bambaşka...