Bilinmezler Girdabı

283 19 19
                                    


Sevgili günlük,

Bugün tüm arkadaşlar bir araya gelerek uzun uzadıya bir durum değerlendirmesi yaptık. Bu sefer şöyle bir şey oldu: bir durum kritiği yapmaktan ziyade eskileri özlemle yâd etmek gibi bir şey oldu bu. Ashas akademisine ilk girişimizden itibaren durum değerlendirmesi yapmak istemiştik zira hepimizin artık tıkanıp kaldığı noktalar oldu. Sonrasında fark ettik ki sırayla toplanmış olmamız dolayısıyla daha gerilere gitmemiz gerekiyordu. Ve ilk ben anlatmaya başladım zaten en kısası da benim hikayem olacaktı.

On beş –yani sanırım on beş artık emin değilim- sene önce başlayan hikayemde anlatabileceğim maalesef çok fazla bir şey yok: ben kendimi bildim bileli bu haldeyim; insanlar benim güçsüz ve aciz olduğumu sanıyorlar ama onların hayal edemeyecekleri kadar güçlüyüm, hem de kendimi bildim bileli; ayrıca druid, sakkhar, büyücü, şeknamek, süvari ve savaşçıyım. İnsanların yüzleşmeye cesaret edemedikleri yaratıklarla bu yüzden savaşabildim ve hatta çok daha fazlası. Uyuyanları uyandırarak yapılmaması gereken şeyleri yaptım: onları uyandırmanın haricinde bir de enerji vererek seviyelerini yükselttim. Tabi benim enerjimde herhangi bir değişiklik olmadı neyse mevzular bunlar değildi.

İlk sıradan başlayalım: Ritka, kendisi de artık benim gibi olmak üzere. Yani güçlerini sınırlarını ve saire tahmin edemiyor. Biz de edemiyoruz gerçi. Önce şunu şuraya not olarak bir düşeyim Ritka'nın artık tek bilinci ve tek enerjisi var, eskiden olduğu gibi hem insan hem de kurt bilinci yok. Birleştirmeyi başarmış. Yine de istediği zaman istediği şekilde kurt formuna girebiliyor. Burası sonuç noktası, başlangıç noktası ise Ritka'nın güçlenebilmesi için daha doğrusu hayatta kalabilmesi için benim uyguladığım teknikler. Ritka ölümle yüz yüze geldiği zaman –ki enerjisini tüketerek kendisini öldürmeye çalışmıştı, tabi kazara- gök gri kurt cevheri vererek onu hayatta tutmaya çalışmıştım. Bu olan ilk adımdı. Sonrasında hem kurt hem de insan olarak enerjisini, hem insan hem de kurt olarak kullanmasını ve tekniklerini geliştirmesini söyledim. Bu da ikinci adımdı. Daha sonra Ritka efendiyi bir 'kucma' ile girdiğim savaşta koruyabilmek için şeffaflaştırmıştım. Kucmayı öldürmek için demir yumruk tekniği ile saldırıya geçtiğimde Ritka kucma ve benim arama girmişti ve bu şeffaflaştırma tılsımını attığım yumrukla değişik bir forma soktum. Bu üçüncü adımdı. Bu üçüncü adımı sonradan fark ettik zira bazı tehlike durumlarında Ritka bir savunma mekanizması olarak bilinçsizce şeffaflaşıyordu. Yani attığım yumruk tılsımın enerjisini baskı ile rüne çevirmişti ve bu rün yumruğun diğer etkilerinden dolayı –Ritka efendi böyle diyor- dentiasına yapışmıştı.

Zaten arkadaşın aklına enerji salınımlarını druid rünleri için yapma fikri de buradan gelmiş ki bu da dördüncü adım oluyor. Yok bu değil yanlış oldu, bu olsa olsa on dördüncü adım falan olur: arkadaş tılsımların enerjilerini bozarak rüne çevirme denemeleri yapmış gizliden ama o kadar yüksek bir enerji salınımı yapamadığını fark ederek başka yollar aramış ve bunu bulmuş. Temel enerji salınımları ile rün oluşturmak, dahiyane bir fikir... Bir şeyler karıştırdığını biliyordum ama çok da üstelememiştim. Ashas akademisinin final mülakatını da bu şekilde geçmiş arkadaş: son mülakatta akademinin ortasındaki içtima alanına bütün öğrenciler toplanmış ve aralarında kol mesafesi olacak şekilde sıraya dizilmişti. Mevzu basitti (mülakat basitti yani) akademinin tepesinde konuşlandırılmış askerle diğer bütün öğrencilerin üzerine ok, lanet büyü ne bulurlarsa yağdırırlar, hiçbir şey öldürmez ama aldığınız darbeye göre acı hissediyorsunuz bu kadar. Bizim şaşkın Ritka ne yapacağını kestiremeyince paniklemiş ve farkında olmadan şeffaflaşmıştı. Böylece de son mülakattan geçmişti.

Dördüncü adım benim ikinci kez ejderha ile karşılaşmam esnasında olmuştu. Mevzu şuydu: ejderhaların insanların beyinlerini çok rahat bir şekilde okuyabiliyor olması dolayısıyla aklımızdakileri ejderhadan gizlememiz gerekiyordu ve ben de bu yüzden bir rün yaparak tüm arkadaşlarımı bir meditasyon durumuna soktum. Daha doğrusu sokmuşum, ben onların sadece bilinçlerini kapatmak istemiştim ama onlar derin meditasyon duruma geçmişlerdi. 'Geçmişler' sonradan öğrendim ben bunu. Bu 'derin meditasyon' durumunu daha önce kimseye anlatmamıştım zira buraya kadar birilerinin geleceğini hiç ummamıştım. Tabi şöyle bir durum var: gücümü kontrol edemediğim için yaptığım rün onları bu kadar derine göndermiş. İstediğim şeyi –yani arkadaşlarımın bilinçlerini kapatarak ejderhanın onların beyninden bir şeyleri çalmamasını- sağlayabilmiştim. Biz ejderhalardan bir şeyler öğrenebilmiştik ama ejderhalar kesinlikle bizden bir şey öğrenmemelilerdi. Neyse derin meditasyona geri dönelim. Bu durumu nedense giren kişiler tam olarak ifade edemiyorlar ama benim anladığım şey şu: normalde enerji tabiatın bize vermiş olduğu bir emanet ama derin meditasyon durumunda bu emanet sahibi tarafından – daha doğrusu sahibi hediye tarafından kabul ediliyor. Yani artık bu enerjiyi mutlak olarak kullanma hakkına sahip oluyordu.

ejderha günceleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin