Yaşlı Druid, Kral'ın yüzünü dikkatle inceledi. Ne yapacağına henüz kendisi de ne olarak karar verememiş gibi bir ifade vardı yüzünde. Ama biraz daha ayrıntılı düşününce kralın yüz ifadesinin karasızlıktan ziyade sebep olacağı kıyımdan olduğunu fark etmişti. Doğuda bir savaş patlak verecekti ve her şey planlandığı gibi giderse –ki şimdiye kadar bir sorun çıkmamıştı- Nira imparatorluğu tarihin tozlu sayfalarına sonsuza kadar gömülecekti. Göründüğü kadarıyla bu çok çetin geçecek olan savaş neredeyse beşe karşı bir yapılacaktı ve buna rağmen sonuçtan emin olabilmek imkansızdı...
"Apki bizimle beraber mi?"
"evet Kral'ım"
"Ganaf?"
"gördüklerinden etkilendiler efendim"
"Üykül'ün kuzey halkları?"
"bizimle beraberler efendim"
"Üykül nasıl olmuş da onları bu savaşa sokabilmiş öğrendiniz mi?"
"maalesef efendim ama bildiğiniz gibi kuzey halkları barışsever olsalar da savaşta gözü pek ve acımasızlar; Nira onları tehdit etmek gibi bir hata etmiş olabilir."
"zayıf bir ihtimal gibi göründü..."
"peki saygıdeğer kral bunlar bize yetecek mi?"
"söz konusu düşman Nira Prens Shavkan. Ve bu adamlar askerlerinin güçlerini artırabilmek için insanların cevherlerini tüketmek gibi bir alışkanlık geliştirmişler. Bu yüzden de seviyeleri bizlerin çok yukarısında. Diğer taraftan asker sayıları da çok yüksek. Ayrıca bir de milis destekleri var: Nira köylülerini bile savaş için yetiştirmiş. Çok ileri düzey savaş yetenekleri olmasa da zorlayacakları garanti. Kısaca Prens Shavkan: biz bu kadar devlet ittifak kurup savaşa giriyoruz ama askeri gücümüz henüz Nira gücüne denk olamıyor..."
"tam da bu noktada alcham devreye girecek sanırım"
"umarım işimizi görür. Bu arada eğitimler nasıl gidiyor?"
"Kral'ım sizin de bildiğiniz üzere Tülüghan Üykül'ün verdiği bilgilerle alchamı daha ileri bir seviyeye getirdi ve bunu yapmaktaki asıl amacı da askerlerin kullanımına daha uygun geliştirmeler sağlamakmış. Bu yüzden gördük ki, alcham askeri eğitimi beklediğimizden daha kolay ve etkili oldu. Tüm askerlerimiz alcham malzemeleri kullanabilecek şekilde eğitildi ve donatıldı, buna ek olarak da sadece alcham da uzmanlaşmış bir alcham taburu kurduk –"
"neden bir tabur Antrank?"
"mevcut sayılarımızda alay düzeyine çıkartmamız hem taktik olarak hem de sayısal olarak sorun çıkartacaktır efendim. Her halukarda şöyle bir düzenlemesi var: normal askeri taburlarımız on bölükten oluşuyor ama alcham taburu on altı bölükten oluşuyor. Yani neredeyse bir alay askere eşit."
"anladım. Konuştuğumuz diğer mevzular ne alemde?"
"öncelikle istediğiniz gibi Apki prensi Shadad Nubdu topraklarına girmiş bulunuyor. Karşı deniz tarafından gemi yoluyla çoktan yola çıktı –"
"çok iyi"
"on güne kalmaz burada olur, diğer taraftan Nira'yı ekonomik olarak zayıflatmak için Nira ticaret gemileri sürekli batırıldı: maalesef ganimet yok denecek kadar az –"
"neden?" kral sakin bir şekilde gürlemişti resmen,
"aynı sebepten efendim: denizlerdeki askerleri de çok güçlüler bu yüzden de batırmaktan başka elimizden bir şey gelmedi. Hatta alcham olmasaydı batıramazdık bile."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ejderha günceleri
Fantasibildigin bütün dünyaları unut, bu dünya başka; burada herşey bambaşka...