Merhaba Hayaller Sakinleri 👋🏼
Uzun bir zaman oldu, farkındayım. Ama en son duyuruda dediğim gibi sınavlarım bitti ve ben sonunda buradayım :) Ben yokken aramıza katılanlar olmuş, size de merhaba ve hoş geldiniz yeni Hayaller Sakinleri.
Bölümlerde geçecek olan mimarlık kısımları ne kadar doğru bilmiyorum. Yani bir proje ne kadar sürer, nasıl hazırlanır vs. Hep mimar olmak istemişimdir, ama hayal kaldığından bu konularda hiçbir fikrim yok. Yanlış yazıyorsam özür dilerim.
Bölüm benden uzun zamandır ithaf bekleyen @sundus_07 'ye gidiyor :) Umarım beğenirsin ve bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
Hayallerinizin bir gün gerçek olması dileğiyle...
İyi okumalar 🎈
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•
...kalbindeki yerim...
«Hayır, seninle aynı fikirde değilim.»
«Ben de senin fikrini beğenmedim Balkabağı.»
«Akustik açıdan benim düşündüğüm modelin daha iyi olduğunu biliyorsun, ama kabul etmek istemiyorsun Bitter Çikolata Kıvırcık. Haklı olmamı istemiyorsun.»
Ahmet Bey'in bu sabah dün iş yemeğinde konuştuğumuz projenin cidden Balkabağı ve bana vermesi sonucu bir saattir Kerem'in odasında proje hakkında brainstorming yapıyoruz. Proje, yeni bir opera, tiyatro ve konser salonu barındıran kültür merkezi gibi birşey.
«Beni sonuna kadar dinlemiyorsun ki Kerem! Belki benim fikrim daha iyi, ya da ikimizin fikrini bir şekilde birleştirebileceğiz? Ama yooook sende ego yine tavan! Ya bir insan üç yılda hiç mi değişmez ya?»
«Diyene bak, sanki sen değiştin Bitter Çikolata Kıvırcık!»
«Ben pamuk gibi insanım, değişmeme gerek yok.» - kocaman gülümsüyorum.
«Tırtıklı pamuk.»
«O ne be Balkabağı?» - gözümün önünde tırtıklı pamuk canlandıramadığım için kafamın karışıklığını gösteren bir yüz ifadesiyle baktığıma eminim.
«Öfff ne bileyim ben! Yine kafamı karıştırdın Bitter Çikolata Kıvırcık! Unut gitsin. Hadi anlat bakalım fikrini.»
Bol fikir tartışmalı iş gününün sonunda kendimi evimin kapısından içeri atıyorum. Ayaklarım ağırmış, kafam Kerem sayesinde bir dünya! Ya biz bu projeyi bitirene kadar hep böyle tartışırsak var ya... Sonunda sinir küpü olup çıkarım ben. Ay! Olmasın öyle birşey. İş aşkı falan kalmaz vallahi. Tek umudum Bozcaada'da olduğu gibi ilk başlarda tartışıp, sonra yine birbirimizi idare etmeyi öğrenmemiz. Başka yolu yok.
Üstüme rahat birşeyler giymeye karar verdiğimde telefonum çalıyor. Yağmur.
«Zeyneeeep!»
«Efendim Yağmuuuur!»
«Bu akşam bana gelsene! Geçenlerde tanıştığım çocuk gelecek, arkadaşlarımızı çağırmaya karar verdik, yeni arkadaşlıklar ediniriz diye.»
«Yağmur çok yorgunum ve sinirlerim yıpranmış durumda.»
«Ya işte gel, hem anlatırsın konuşuruz onlar gelene kadar. Rahatlarsın.» - birkaç saniye düşünüyorum. Yeni insanlar, yeni arkadaşlar... İyi fikire benziyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BozcaadAşk
FanfictionHani böyle kitaplar vardır, tam sahil kenarında güneşlenirken okumak istersiniz. Ilık bir yaz esintisinin eşliğinde hayaller kurdururlar insana. Mutlu ederler, bir gülümseme yerleştirirler insanın yüzüne. İşte Bitter Çikolata Kıvırcık'ın ve Balkabağ...