Merhabalaaar!
Ben geldim Hayaller Sakinleri! Balkabağı ile Bitter Çikolata Kıvırcık'ı özlediniz mi? Ve nasılsınız?
Sonunda başardım, en son Duyuru'da söylediğim gibi sözümü tutabildim. BozcaadAşk'ın bütün bölümlerini yazdım da geldim. Son noktayı koyalı 36 saat ve 29 dakika oldu... Garip olan ise o son noktayı koyunca bomboş hissetmemdi. Galiba hikayenin sonunu yazdığımı hâlâ idrak edemedim. Neyse...
Gelelim size olan soruma: Haftada bir kere mi bölüm istersiniz yoksa iki kere mi? İki kere gelirse hikaye tabii ki daha çabuk bitmiş olacak. İyi düşünün :D
Bu arada kusura bakmayın, zamanında bu bölümü birazcık kısa yazmışım.Hayallerinizin bir gün gerçek olması dileği ile...
İyi okumalar 🎈
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
...tüy gibi hafif bir öpücük...
Bugün Pazartesi. Kazadan sonra ilk çalışma günüm ve ben yine yeni bir gerginlik yaşıyorum. Kerem'e şirkette nasıl davranacağımı bir türlü kestiremiyorum. Ahmet bey bu kararsızlığıma sebep olan en büyük nedenlerden bir tanesi. Kerem her ne kadar Ahmet beyin iyi biri olduğunu söylese bile insan patronunun oğlu ile sevgili olunca bir de sevgilisiyle aynı yerde çalışınca bir hayli geriliyor tabi.
Oflayarak asansöre biniyorum ve bindiğim gibi daha da büyük bir of bırakıyorum.
«Ooooffff!» - ah be Zeynep! Ah be Zeynep! Binerken yere bakmasaydın bu çileden kurtulmuş olacaktın.
«Zeynep? İşe geri dönmene çok sevindim. Seni burada görmeyi özlemişim.» - ben kafama bir tane daha taşın düşmesine bile razıyım, yeter ki seni görmeyeyim Burak!
Sadece başımı hafifçe aşağı yukarı sallıyorum ve en sahtesinden bir gülümseme yolluyorum.
«Eee nasılsın?» - seni görmeden önce düşünceliydim, şimdi ise daha fenayım!
«Sinirli.» - rahat bir psikopat gülümsemesi yolluyorum. İnsana zorla şöyle şeyler yaptırıyorlar ya! Sonra Zeynep neden katil oldu!
«Neden?»
«Çünkü bazı insanlar var, varlıkları bile insanın sinirini zıplatıyor.» - öldürücü bir bakış atıyorum.
«Seni o kadar iyi anlıyorum ki! Mesela şu Kerem bey! Patronun oğlu ya, kasılıp duruyor. Neymiş efendim ben onun kim olduğunu bilmiyor muymuşum? Ben senin gibi züppeleri nerden tanıyayım be?!» - trajikomik olanı, şimdi Bozcaada'da ki ilk zamanlarım olsa Kerem hakkında ben de böyle düşünürdüm. Ama şimdi o benim sevgilim be! Yedirmem sana Balkabağı'mı Burak!
«Bana ba-» - asansöre başkalarının binmesi ile tehdit savurmak isteyen işaret parmağım havada kalıyor.
«Zeynep sen bir şey diyordun?» - zorlama istersen Burak! Ters bir bakış atıyorum.
Burak'ın tuhaf bakışları altında bir kat daha çıkıyoruz ve ben iniyorum. Şimdilik kurtuldum şu salaktan.
«Görüşürüz!» - bir de 'Görüşürüz.' diyor. Ben ne günah işledim de bunu çekiyorum?
Söylene söylene odama giriyorum. Girdiğim gibi Bahar boynuma atılıyor.
«Zeynep! Oh çok şükür iyisin ve geri döndün!» - az önce Burak sayesinde bünyemde oluşan sinir yok olup gidiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BozcaadAşk
ФанфикHani böyle kitaplar vardır, tam sahil kenarında güneşlenirken okumak istersiniz. Ilık bir yaz esintisinin eşliğinde hayaller kurdururlar insana. Mutlu ederler, bir gülümseme yerleştirirler insanın yüzüne. İşte Bitter Çikolata Kıvırcık'ın ve Balkabağ...