-44.Bölüm-

335 25 72
                                    

Merhaba Hayaller Sakinleri :)

Bu bölümü thevenus_ 'e ithaf ediyorum. Ben afiyet olsun diyeyim, sen nedenini anlarsın :)

Hayallerinizin bir gün gerçek olması dileği ile...

İyi okumalar 🎈

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~


...güneş yeni doğuyor...



Başım yine Kerem'in omzuna yaslı, burnumda onun ve kucağında duran MOMO kitabının kokusu, uçakta oturuyorum. Minik ama asla unutmayacağım İtalya tatilimiz bitti, İstanbul'a dönüyoruz. Uçağın inmesine yarım saat kaldı. Gülümseyerek kitabın son cümlesini okuyorum. Kerem'in de bitirmesini beklerken aklıma gelen fikirle keyfim -mümkünmüş gibi- daha da yerine geliyor.

«Çok güzel kitapmış Bitter Çikolata Kıvırcık. Hem çocukların anlayacağı türden, hem de büyüklerin bir şey öğrenebileceği türden.»

«Aynen öyle Balkabağı. Bence hayatımız için güzel ders çıkarabiliriz.»

«Hıhı.» - gülümseyerek kitabın kapağını kapatıyor ve başını başıma yaslıyor.

«Kerem?» - aklıma gelen fikri paylaşmak istiyorum.

«Efendim?»

«MOMO'yu sahil kenarında bir bankın üstünde bulmuştuk ya? Biz de uçaktan indikten sonra havalimanına bırakalım mı? Havalimanından kim bilir ne yolculuklara çıkabilir bi kitap? Numarasıyla birlikte internet sayfadan takip ederiz.»

«Wooow güzel fikir. Tamam, inince bırakırız.»

«Süper!» - hissettiğim sevinçle yanağına bir öpücük konduruyorum ve sonra yeniden başımı omzuna yaslıyorum. Uçaktan inene kadar bu pozisyonu bozmaya niyetli değilim.

Uçakta olduğum halde huzurlu hissettiğim bir yarım saatten sonra uçak iniyor. Kontrollerden geçtikten sonra ve küçük bavullarımızı aldıktan sonra durup etrafımıza bakınıyoruz.

«Eee Balkabağı? Kitabı nereye bırakalım?»

«Hmmm... Bak orada bir oturma yeri var. Nasıl olur?» - dediği yere bakıyorum.

«Olur! Gel bırakalım.» - bavullarımızı çekerek dediği bankın önüne geliyoruz. Çantamdan kitabı çıkarıyorum ve son defa kapağını okşadıktan sonra gülümseyerek bankın üstüne bırakıyorum.

«İyi yolculuklar MOMO.» - Kerem bu dediğime gülümsüyor. Parmaklarımızı birbirine kenetleyip çıkışa yürüyerek MOMO'ya elveda diyoruz.


*****


Telefonumun alarmının çalmasına bir saat kala uyanıyorum. Uyandığım gibi gözlerim parmağımdaki yüzüğe kayıyor. Gülümseyerek geriniyorum ve yatakta oturur pozisyona geliyorum. Bugün Pazartesi, ben alarmımdan bir saat önce uyandım, ama uykum kanmış ve bugün çok güzel bir gün. Güneş yüzünü göstermeye karar vermiş, yavaştan yaz geliyor. Yaz geliyor demek ise, Balkabağı ile düğünümüz yaklaşıyor demek! Hâlâ inanamıyorum. Ve nikah memuru elime evlilik cüzdanını sıkıştırmadan da inanamayacağım. Kendi halime kıkırdayarak yataktan kalkıyorum. Aklıma gelen fikirle hemen mutfağa gidiyorum. İtalya'ya gitmeden önce canım börek çektiği için Deniz'in annesi Ayşe teyzeden aldığım börek tarifini denemeye karar vermiştim. O tabii ki yufkaları kendi açmış, ama benim daha böyle hünerlerim olmadığı için bir kaç gün önce yufka satın almıştım. Tarifi telefonumdan buluyorum ve lazım olan malzemeleri tezgaha çıkarıyorum. Börek kokusunu hayal edince bile mutlu oluyorum. Sabah sabah mis gibi kokacak. Oh! Müzik açarak böreği yapmaya başlıyorum. Börek piştikten sonra kesip yememek için zor dayandığımdan kendimi duşa atıyorum. Hem bu arada börek hem biraz soğumuş ve kendini çekmiş olur. Rutin işe hazırlanma merasimimden sonra mutfağıma tekrar uğrayıp böreği kesiyorum.

BozcaadAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin