-26.Bölüm-

503 42 26
                                    

Merhaba Hayaller Sakinleri :)

Her seferinde bölümleri geç yazabildiğimiz için artık özür dilemeye yüzüm kalmadı 🙈 Ama ben yine de özür dilerim.
Bu arada haftaya final tezimi yazmaya başlayacağım. Eğer o 9 hafta boyunca yazmaya zaman bulamazsam şimdiden kusuruma bakmayın lütfen.

Hayallerinizin bir gün gerçek olması dileği ile...

İyi okumalar 🎈

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~


...naifliğine sarılıyorum...


Önümdeki Zeynep'in arabasını takip ediyorum. İstanbul'a gireli yarım saat oluyor, Zeynep'in evine yaklaştık. Takipteyken bir yandan da düşünüyorum şimdi ne olacak diye. Ailesinin karşısına çıkmaya yüzüm yok. Ya bana "Sen kızımızı çok üzdün, bir daha onunla görüşmene izin vermiyoruz." derlerse?
Ben ne yaparım o zaman? Ben Bitter Çikolata Kıvırcık olmadan yaşayamam ki...
Ama onu bu yüzleşmede yalnız bırakmayacağım. Eğer kızacaklarsa bana kızsınlar Zeynep yaralı bir halde benim peşimden Bozcaada'ya geldi diye.

Zeynep'in evinin önüne park ediyoruz arabaları. Ben tam kapıyı açmış arabadan ineceğim sırada Zeynep şevik bir hareketle yan koltuğa oturuyor.

«Zeynep?» - kaşlarımı çatmış anlamamış bir şekilde yüzüne bakıyorum.

«Kerem... Eğer annem ve babam bana kızarlarsa onlara kızma tamam mı? Üzdüm onları, hem de çok.»

«Ve suçlusu benim.» - üzüntü ve pişmanlık çöküyor bütün bedenime.

«Hayır, böyle düşünme lütfen. Ben bunu demek istememiştim.» - onun da ne kadar üzüldüğünü görebiliyorum.

«Tamam, üzülme.»

«Sende.»

«İnelim mi?»

«Acaba sen şimdi gelmesen mi? Seni kırmalarından korkuyorum.» - düşünceli sevgilim benim.

«Bunu konuştuk sanıyordum Bitter Çikolata Kıvırcık? Yaptığım hatalarla ve bu hatalarım yüzünden olan şeylerle yüzleşmek istiyorum, şimdi. Birşey olmayacak, kırılmayacağım korkma. Ayrıca kırarlarsa ne kadar haklılar, ben onların biricik kızlarının kalbini kırmışım...» - yavaşça yanağını okşuyorum.

«Geçti.» - gözleri dolarak başını hafifçe yana eğiyor ve o da benim yanağımı okşamaya başlıyor.

«Yine de kendimi bu yaptığımdan dolayı hiçbir zaman affetmeyeceğim.» - dayanamayıp beni ensemden kendine çekip sıkıca sarılıyor çocuğunu teselli eden bir anne gibi. Bense bu sefer ona sığınıyorum, çocuk oluyorum, sanki suçu işleyen  değil de suçun kurbanı benmişim gibi.

«Hadi gel Balkabağı, yüzleşme vakti.» - yavaşça kollarının arasından çıkıp gözümden akan bir-iki yaşı sertçe siliyorum.

Hem suçlu taraf olup, hem de güçsüz olup hala göz yaşı dökmem ağır geliyor, yüzüne bakamadan arabadan inip Zeynep'in arabasının bagajını açıyorum. Zeynep de arabadan inip yanıma geldikten sonra sessizce kapıya kadar gidip zili çalıyoruz arabaları kilitledikten sonra.

BozcaadAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin