Merhaba Hayaller Sakinleri :)
Bu bölüm için çok heyecanlıyım. Umarım beğenirsiniz.
Hayallerinizin bir gün gerçek olması dileği ile...
İyi okumalar 🎈
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
...her adım bir anı...
20.08.2016, Bozcaada
Saat 6:38. Hayaller Pansiyonu'nda, hep kaldığım odada, hep yattığım yatakta yatıyorum. Bugün büyük gün, ve ben haliyle uyuyamıyorum. Aklıma son üç ay içinde olanlar geliyor. İstemeden sonra İstanbul'a döndük ve İnci teyze söz verdiği gibi gelinliğime başladı. Ben nasıl olacağını, nasıl hayal ettiğimi anlattım, o ışıldayan, ara ara dolan gözlerle çizdi. Provaların olduğu zamanlar ne hikmetse Balkabağı'nın annesini moda evinde ziyaret edeceği tuttu. Ama bir şekilde beni gelinlikli görmesini hep engelledik. Bu konuda batıl inançlı değilim aslında, ama galiba Balkabağı'nı kıvrandırmak birazcık hoşuma gitti. Ama bu sefer de Kerem beraber damatlık almamızı istemedi. Daha doğrusu gelinliğimi görebilmek için böyle bir yola başvurdu, ama ben hiç bir şekilde yumuşamadığım için sonunda Deniz ve Can'la damatlık almaya gitti. Doğru düzgün bir şey aldıklarını umut ediyorum, çünkü damatlığını İnci teyzeye bile göstermedi. Davetli listesini yapıp davetiye seçmek hiç de zor olmadı ve düşündüğümden kolay oldu. Seçtiğim davetiyenin istediğim düğün mekanı dekorasyonuna uygun olmasına dikkat ettim. Düğün Bozcaada'da sahilde olacağı için bütün dekorasyonun beyaz olmasını istedim. Mavi deniz ve mavi gökyüzünün altında, uçuşan, hafif rüzgarla dagalanan beyaz masa örtüleri ve beyaz sandalye süsleri gözümün önünde canlanınca kalbim hızlı hızlı çarpmaya başladı çünkü. Sonradan çöken karanlığa tezat olacak olan beyaz dekorasyon oldukça cezbediciydi. Dekorasyon için ne kadar bir organizasyon şirketi tutmak istesek bile Mine ve Yağmur buna izin vermediler. Kendileri süslemek istiyorlarmış. Ben de onları kırmadım. Hatta ve hatta çok mutlu oldum. Düğünde servis edilecek yemekleri de Deniz pişirmek istedi. Kerem de aşçı arkadaşını kıramadı. Deniz'in babasının restoranında pişecek olan yemekleri ise restoranın garsonları servis edecek. Bunu da Deniz'in babası ayarladı. Haliyle restoran bugün kapalı olacak. Düğünün olacağı liman sahili restorana çok yakın olduğu için yemekleri taşıması da böylelikle kolay olacak. Bu arada taşımak demişken aklıma evimi boşaltıp Kerem'e taşındığım gün geliyor. Artık beraber yaşayacağımıza ne kadar sevinmiş olsam da o gün kalbim biraz burkulmuştu, çünkü seviyordum evimi. Neyse ki o gün de can arkadaşlarım yanımdaydı da, her şey kolaylıkla olup bitti. Annemle babamın yardıma gelmelerine bile gerek kalmadı. Yani başta o kadar stres oldum, ama herkes haklıydı. Bir şekilde her şey oldu bitti ve bugün bütün stresi atacağımız gün.
Daha fazla yatmanın manasız olduğunu kabul edip yatağımda doğruluyorum. Baş ucundaki komidinin üstünde duran davetiyeyi elime alıyorum. Çok güzel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BozcaadAşk
FanficHani böyle kitaplar vardır, tam sahil kenarında güneşlenirken okumak istersiniz. Ilık bir yaz esintisinin eşliğinde hayaller kurdururlar insana. Mutlu ederler, bir gülümseme yerleştirirler insanın yüzüne. İşte Bitter Çikolata Kıvırcık'ın ve Balkabağ...