-38.Bölüm-

293 24 33
                                    

Merhabalaaaar Hayaller Sakinleri:)

Sabahtan beri her şey ters gidiyor, ama bugün yeni bölüm günümüz olduğu için moralim yine de yerinde :)

Hayallerinizin bir gün gerçek olması dileği ile...

İyi okumalar 🎈

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~



...kaderin ellerinde savruluyoruz sağa sola...



Telefonumun alarmının çalmasıyla uyanıyorum. Gözlerimi açtığım gibi bakışlarım, dün Büyükada'dan alıp da uyanır uyanmaz görüp mutlu olmak için yatağımın başına bağladığım kırmızı balona takılıyor. Ve tam tahmin ettiğim gibi oluyor: mutlulukla yataktan kalkıp zıplayarak banyoya gidiyorum. İşlerimi hallettikten sonra odama girip balonu görmemle içim tekrar mutluluk doluyor. Bir Pazartesi gününde bu kadar mutlu olacağımı söyleseler hayatta inanmazdım. İş için hazırlandıktan sonra arabaya binip binaya giriyorum. İçimden herkese - sirke satan yüzlere bile - gülümsemek geldiği için, gülümseye gülümseye odama giriyorum. Bahar çoğunlukla olduğu gibi benden önce gelmiş.

«Güüünaydıııın!» - odaya hızlı ve enerjik bir giriş yapıp masamın başına geliyorum.

«Zeynep? Bu neşe bir Pazartesi sabahı için biraz fazla değil mi?»

«Olabilir, ama mutluyum.»

«Vaaay. Bu mutluluğun Kerem beyle bir ilgisi var mı?» - göz kırpıyor. Bu hareketi bana Balkabağı'nı hatırlatıyor ve bir kat daha mutlu oluyorum. Halbuki Kerem gözünü kırpınca sinir oluyorum. Ne değişik bir insanım ya.

«Aslında hayır. Ya da evet. Yani... Tam olarak var da değil. Öf Bahar sabah sabah beynim yandı.»

«Senin mi benim mi acaba. Sorduğuma pişman oldum.»

«Sen boşver benim mutluluğumu. Çınar nasıl?»

«Çınar çok iyi. Kerem beyi o kadar çok seviyor ki, önce doğumgünü kutlamasına katılacağı için çok sevindi. Sonra kutlamadan sonrada bu sevinç devam etti.»

«Oyyy canım benim. Öp benim için tamam mı?»

«Tamamdır.»

Çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra telefonum çalıyor, Mine arıyor.

«Günaydın Bambiii! Erkencisin?... Hıı iyi çekimler o zaman canım...Sahi Kerem bahsetti. Bu sene düğün yokmuş, sadece nişan yapacakmışsınız...Ne zaman isteme? İki hafta sonraki haftasonu mu?...Yaaa Mine o tam bizim İtalya'ya gideceğimiz haftasonu. Tüh, üzüldüm şimdi. Çok istiyordum gelmek...Anlıyorum canım benim, tabii ki kendinize göre ayarlayacaksınız. Sen çok yoğun oluyorsun, bilmez miyim...Hıhı...» - telefonla konuşurken masama sabitlediğim bakışlarım duyduğum ayak sesleriyle kapıya yöneliyor. Kerem'in halini görünce telaşlanıyorum. Bahar bir şeylerin ters gittiğini anlayıp bizi yalnız bırakmak için hemen odadan çıkıyor.

«Mine! Kapatmam lazım. Ben seni sonra arayacağım tamam mı canım? Hadi öptüm.»

Kerem yavaş adımlarla, gözyaşları içinde bana yaklaşıyor. Ne yapacağımı şaşırıyorum.

«Kerem?» - hemen masamdan kalkıp yanına gidiyorum. Daha ne olduğunu soramadan bana sıkıca sarılıp yüzünü boynuma gömüyor. Sessizce ağlıyor, ama dudaklarından çıkmayan çığlıkların içinde koptuğunu, bedeninin sarsılmasından anlıyorum. Sımsıkı sarılıp başını okşuyorum sakinleşmesi için. Ne olduğunu sormaya korkuyorum. Çok kötü bir şey olmuş, bunu hissediyorum. Belki biraz sakinleşir diye saçlarını okşamaya başlıyorum. Başını yavaşça kaldırıp gözlerime bakmaya başlıyor. Ela yeşili gözlerine hüzün çökmüş, sevdiğim mahvolmuş. Yalvararak gözlerime bakıyor sanki. Bakışı içimi parçalıyor. Gözyaşlarını silmek için elimi yavaşça yüzüne yaklaştırıyorum.

BozcaadAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin