Merhaba Hayaller Sakinleri :)
Hayallerinizin bir gün gerçek olması dileği ile...
İyi okumalar 🎈
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
...bir kuş misali...
İKİ HAFTA SONRA
«TK1881 Venedik uçağının yolcularının boarding için kapıya gelmeleri önemle rica olunur.»
Başım Balkabağı'nın omzunda, haftalar önce bir oturma bankının üstünde bulduğumuz MOMO adlı kitap Kerem'in elleri arasında, tamamen kitabın içine dalmışken bizi kendimize getiren şey uçağımızla ilgili anons oluyor. Bugün Cuma, saat 9:05 ve biz havaalanında uçağımızı bekliyoruz. Kerem'e doğum gününde hediye ettiğim Ludovico Einaudi konseri yarın, Verona'da. Gülümseyerek bakışlarımı kitabın sayfasından kaldırıp Kerem'e çeviriyorum. Eleni teyzenin vefatından sonra bu denli toparlandığı için seviniyorum ve onunla gurur duyuyorum.
«Sevgilim, anons yapıldı. Duydun mu?»
«Hıhı. Bu sayfayı okumayı bitireyim, gideriz.»
«Tamam canım.» - yanağına öpücük kondurup tekrar başımı omzuna yaslıyorum.
Çok heyecanlıyım. İlk defa bir piyanistin konserine gideceğim. Bir an Kerem'i bir konser verirken hayal ediyorum. Sevgilim kocaman salonda piyanonun önüne o kadar güzel yakışır ki. Onu evinde piyano çalarken görünce bile kalbim çırpınmaya başlıyor, göğüs kafesimden bir kuş misali uçup onun kalbinin üstüne konacakmış gibi hissediyorum. Kocaman bir salonda onu konser verirken görmeye bu aşık kalbim dayanır mı, bilmiyorum. Düşündüklerim ve gözümün önünde canlanan hayalim gülümsememe neden oluyor.
Balkabağı sayfayı bitirmiş olacak ki, ayracı kaldığımız yere yerleştiriyor ve kitabı kapatıyor.
«Ver bakalım.» - kitabı elinden alıp çantama koyuyorum.
«Zeynep, uçakta okumaya devam edelim. Tam heyecanlı yerindeydik.»
«Tamam. Okuruz.»
«Hadi o zaman.» - oturduğumuz yerden kalkıp boardingin olacağı kapıya doğru yürümeye başlıyoruz. Kerem'in sıcak eli, elimi tutmasıyla gülümseyerek ona bakıyorum. Bizim bu halimizi gören büyük bir ihtimalle balayına gittiğimizi düşünür.
Sonunda kapıya varıyoruz ve kısa bir bekleyiş ve son kontrolden sonra körükten geçip uçağa biniyoruz ve yerlerimize oturuyoruz.
«Balkabağı?»
«Efendim.»
«Şey...ben uçmayı çok sevmiyorum da. Kalkışta sana sarılsam olur mu?» - Kerem endişe dolu bakışlarla bana doğru dönüyor.
«Uçmaktan korkuyor musun?» - beni sakinleştirmek adına yüzüme düşen inatçı buklemi kulağımın arkasına sıkıştırıyor ve yanağımı okşamaya başlıyor.
«Yok. Korkmak değil de, pek hoşlanmıyorum diyelim. Özellikle kalkıştan. Kendimi meşgul ediyorum onun için her bindiğimde. E şimdi sen varsın. Uçarken de kitap okuruz, zaman akıp geçer.»
«Tamam güzelim.» - beni kendine çekip sarılmadan önce alnımla saçlarımın arasına bir yere bir öpücük konduruyor. Ona sarılınca bütün endişelerim uçup gidiyor sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BozcaadAşk
FanficHani böyle kitaplar vardır, tam sahil kenarında güneşlenirken okumak istersiniz. Ilık bir yaz esintisinin eşliğinde hayaller kurdururlar insana. Mutlu ederler, bir gülümseme yerleştirirler insanın yüzüne. İşte Bitter Çikolata Kıvırcık'ın ve Balkabağ...