-30.Bölüm-

409 32 52
                                    

Merhaba Hayaller Sakinleri :)

Geçen hafta sorduğum 'Ne kadar sıklıkta bölüm yayınlansın?' sorusuna üç kişi yanıt verdi. Biri kararı bana bıraktı, biri haftada bir kere yayınlansın dedi, diğeri de iki kere. Düşündüm, kararımı verdim: Haftada bir kere bölüm yayınlayacağım. Bundan sonra:

❗️Çarşamba günü = BozcaadAşk günü

Beni üzen bir şey ise verdiğim ara sırasında -okunma ve beğenme sayısına bakılırsa- okuyucu kaybetmiş olmam. Kendi suçum, biliyorum. Ama bu beni üzdüğünün gerçeğini değiştirmiyor. Onun için gelecek için öğrendiğim şey; bir hikayeyi sonuna kadar yazmadan hiç bir bölüm yayınlamamak. Aklımda yeni bir hikaye konusu dolaşıyor. Hatta çok uzun zamandır dolaşıyor. Bir şeyler yazalı bir iki yıl oldu bile, ama bir sorun var, o da aklıma sadece ana konunun gelmiş olması. Çok ama çok yazmak istediğim bir konu. Umarım ki yazabilirim.
Yine uzun uzun içimi döktüm. Daha fazla canınızı sıkmadan (Ki galiba bu minik bildiriler çok az kişi okuyor. Hakikatten kaç kişi okuyor acaba? Okuyan bir emoji bırakabilir mi? Sadece merak ettim :D) bu yazımı bitiriyor ve sizi yeni bölümle yalnız bırakıyorum.

Bir gün hayallerinizin gerçek olması dileği ile...

İyi okumalar 🎈

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

...mutluluk filizi...

İşten çıktık, Zeynep'le yemek yapıp film izlemeye evime gidiyoruz.

«Bahar anlattı. Yemekhanede bir numaralı konu bizim sevgili olmamızmış Balkabağı.»

«Bu insanların hayatında hiç mi aksiyon yok da bizi konuşuyorlar?»

«Dedikodu canım bu. Milli sporumuz.»

«İyi de konuşacak ne var?»

«Ohooo bulur onlar. Bahar sinir olduğunu söyledi.»

«İleri geri konuşan karşısında beni bulur.»

«Senin önünde konuşmazlar ki. Hatta var ya, konuşurlarsa da konuşsunlar. Boşveeer. Biz mutlu muyuz? Mutluyuz. Tek korkum rahat vermeyip ağzımdan laf almak isteyebilecek olmaları. Onun için şirkette duyulmasını istemiyordum. Ama bir yandan da iyi oldu. Burak ve Semra'dan kurtulmuş olduk.»

«Takma kafana Bitter Çikolata Kıvırcık. Bir kaç gün sonra unutulur gider zaten.»

«Haklısın galiba.»

«Hep olduğu gibi.» - göz kırpıyorum. Amacım biraz sinir edip konuyu unutmasını sağlamak.

«Aman, yesinler.» - gülmeye başlıyor. Galiba başardım.

Kısa bir süre sonra evime varıyoruz. Park ettikten sonra içeri giriyoruz. Zeynep topuklu ayakkabılarını çıkardıktan sonra salona giriyor. Bir iki adım peşinden gittikten sonra durup onu izlemeye karar veriyorum.

Şehrin ışıklarının aydınlattığı salonda boydan boya olan cama doğru yürüyor, hatta adeta süzülüyor. Camın önünde duran piyanoma yaklaştığında adımlarını yavaşlatıyor. Sol elinin parmaklarıyla tuşların üstüne tüy gibi dokunarak piyanonun yanından geçip gidiyor. Boydan boya olan camın önüne geldiğinde kollarını göğsünün altında birleştirip boğazı ve İstanbul'un geceleri o eşsiz olan ışıklı halini izlemeye başlıyor.

BozcaadAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin