29.Bölüm - Mutluluk

511 43 12
                                    

Eylülün itirafının şokuyla ben de itiraf etmiştim sonunda... Eylül bana gülüyordu...

Eylül: gerçekten mi?

"Evet... aslında çok uzun zamandır..."

Eylül : ama sen birkaç gündür mutluydun...

"Mutluydum çünkü sen bana baya yakındın, hareketlerinde tereddüt etmiyordun, düşünmeden yakınlık gösteriyordun..."

Eylül : ama bugün çok mutluydun... çıktın gittin...

Kenarda duran poşetleri gösterdim ona...

"Bunları almak için gittim. Bunlar senin için..."

Eylül elindeki oyuncak ayıyı sehpa üzerinde duran mavi kutunun üstüne bıraktı ve poşetleri almak için ayaklandı...

"Dur ben getiririm"

Poşetleri getirdim, o da heyecanlı heyecanlı açmaya başladı...

"Aslında oyuncak almıştım ama başkasından hediye gelmiş, galiba birileri benden önce davranmış..."

Eylül: şunları mı diyorsun? onlar önemli değil... bunlar çok güzel Kaan... çok teşekkür ederim... daha doğrusu ederiz...

"Rica ederim"

Eylülü uzun zaman sonra ilk defa böyle mutlu görüyordum. Sevinçle aldığım şeylere bakıyordu. Çok büyük şeyler almamıştım aslında... birkaç parça kıyafet, ufak tefek bir iki tane oyuncak falan... ama o çok değişik bir kızdı, çok mütevazı... aldığım şeylerin etiketlerini umursamazdı, hediye almak daha önemliydi onun için, hediyenin ne olduğu değil... ve o yüzündeki mutluluk... o mutluluk herşeye değerdi...

Eylül : biz şimdi... sevgili miyiz?

" sen de istersen... evet prenses"

Eylül: evet...

" biz birbirimizi en zor zamanlarımızda tanıdık, en kötü olduğumuz günlerde bulduk birbirimizi... birbirimizin yaralarını sardık, biz en çok sevgiye, şefkate ihtiyaç duyduğumuz zaman birbirimize sarıldık, dertleştik... biliyorum, senin bana duyduğun aşk değil, sadece dayanacağın bir omuz, güvenebileceğin bir sevgi arıyorsun, ama olsun Eylül... bizim sevgimiz yeter..."

Eylül: bu başından dert eksik olmayan kızı hayatında istiyor musun gerçekten?

" ben seni böyle kabul ettim, böyle sevdim...peki sen beni bu aileyle kabul ediyor musun?"

Eylül: alışkın olmadığım bir muamele değil... ben kendi annem tarafından sevilmedim, terkedildim... senin annen beni sevmese ne olur ki...

" ben bunu seni üzmek için söylememiştim"

Eylül: biliyorum... sen beni üzmek istemezsin...

"İsteyeceğim en son şey olur bu"

Eylül bana sarılmıştı. Ben de ona sarıldım. Bu ilk sarılmamız değildi ama bu sefer farklıydı... ikimiz de birbirimizi seviyorken sarılıyorduk...


Serkanın ağzından,

Eve dönmüştüm, Eylülü deli gibi merak ediyordum. Cemre sürekli bana ulaşmaya çalışıyordu. Sevgisi çok güzeldi, gururum okşanıyordu. Ama ben ona aşık değildim, aşık olduğum tek kişi vardı, onu da Cemreyle birlikte olduğum zaman farketmiştim. Ben öyle büyük bir seçim yapmıştım ki.. hayatımın hatasıydı bu...

Songüller akşam yemeğine çağırmıştı yeniden. Ben de Eylülü görme umuduyla gidecektim. Gelirdi dimi?

Annem beni çıkacakken gördü, konuşmak istediğini söyledi. Zaten erken olduğu için kabul ettim.

Nazan : nasıl gidiyo oğlum? hiç konuşamaz olduk

"aynı anne.."

Nazan : pek değil gibi.. nasıl gidiyo Cemreyle?

"ayrıldık biz"

Nazan : neden?

"aldattı beni, neyse bunları konuşmak istemiyorum"

Nazan : tamam sustum... ben birşey öğrendim oğlum

" ne gibi?"

Nazan : hastaneye gitmiştim. Eylül herhalde kontrol için bekliyordu, beni görmedi. Ama onu kendi soyadıyla çağırdılar, neden bilmiyorum ama...

"evli değil çünkü"

Nazan : değil mi? Ama nasıl? Evliydi o. Boşandı mı yoksa?

" hiç evlenmedi. hamile kalınca, etrafta dedikodu olmasın diye evli rolü yapmışlar"

Nazan : e neden gerçekten evlenmemişler ki?

"bilmiyorum anne, çok merak ediyorsan kendisine sorarsın."

Nazan : tamam oğlum tamam kızma... ben bu zamana kadar çok karıştım ama hep mutluluğun içindi bunu biliyorsun dimi?

"evet biliyorum"

Nazan : artık karışmıyorum, ama mutlu ol oğlum

"neyse artık gitsem iyi olacak, geç kalıyorum"

Songüllerin evine doğru gidiyordum, Eylülle Kaan da el ele geliyordu, çok samimilerdi, sinir olmuştum. Ama birşey de yapamıyordum. Selamlaşarak içeri girdik. Yemeklerimizi yedik, ben sürekli Eylüle bakmaktan alıkoyamıyordum kendimi...

Songül : iyisin dimi Eylül?

Eylül : evet Songül, çok iyiyim

Kader : aynen kardeşim çok mutlu görünüyosun

Gerçekten Kaderin dediği gibi çok mutlu görünüyordu, demek ki farkeden bir ben değildim. Acaba bebekle ilgili iyi bir haber mi almıştı? Mutfağa gittiğini görünce biraz bekleyip kalabalıktan yararlanarak aralarından sıyrılıp Eylülün yanına gittim.

"Çok mutlu görünüyorsun"

Eylül : evet, çok mutluyum

"yoksa güzel bir haber mi aldın? Bebeğimizle ilgili mi?"

Eylül : evet güzel bir haber aldım, ama oğlumla alakalı değil... biz Kaanla denemeye karar verdik

" denemek derken?"

Eylül : rolümüzü gerçeğe dönüştürmeye... duygularımız karşılıklıymış, o da benden hoşlanıyormuş

Eylüle pek belli ettirmemeye çalıştım, ne kadar başardım bilmiyordum... zaten birlikte kalmaları beni deli ediyordu, özellikle Kaan'ın duygularını bildiğim için... ama Eylül? Kaan'ı sevdiğini söylediğinde ben bunu bana inat söylediğini sanmıştım. Ama gerçekten mutlu görünüyordu. Gerçekten seviyor muydu onu yani?

Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin