Ertesi sabah Songül kahvaltıyı hazırlıyorken uyandım. Beni kahvaltı için masaya çağırdı ama ben kahvaltı etmek istememiştim, aklımda başka birşeyler vardı. Kızlar geç vakit gelmişler, biz konuşurken yoklardı çünkü. Mert onları gezdirecekti. Cemre mutfaktaydı selam verdim, o da gülerek selam verdi.
"Şu kalabalıktan biraz kaçalım mı?"
Cemre : olmaz şimdi ayıp olur. Hem sen neden burda kaldın ki?
"Çıkalım anlatıcam"
Cemre başıyla onaylayıp hazırlandı, Songülle Güneyin ters bakışlarını arkamızda bırakarak çıktık...
Cemre : nooluyo Serkan? Ne anlatıcaksın bana?
" Cemre ben hatırlamaya başladım dün. Yaşadığımız herşeyi hatırladım. Birlikte nerdeyse ölüyor olduğumuzu, yanımda oluşunu, Defne'nin bana senin benden hoşlandığını söylediği anı, hepsini..."
Cemre : ya Serkan aslında sen Eylül...
" Cemre bitti, Eylülle biz diye birşey yok artık. Noolur kabul et bunu. Sen de birşeyler hissediyorsun işte, deneyelim"
Cemre : Serkan bu Eylüle ihanet olmaz mı?
"Biz Eylülle ayrıldık, o evlendi, kocasıyla, doğacak bebeğiyle mutlu. Bizim de mutlu olmaya hakkımız yok mu?"
Cemre : öyle ama...
"Sana evlenelim demiyorum, deneyelim diyorum sadece"
Cemre : tamam
"yani, sevgiliyiz dimi?"
Cemre : umarım bu kararımdan pişmanlık duymam... ama evet
Cemrenin elini tuttum, ilk başta tereddüt etse de o da elimi tuttu...
Eylülün ağzından,
Kaan çok üzgündü, biraz dışarı çıkarmak istedim onu.
Kaan : tamam canım çıkalım. Sen de sıkıldın tabii
"Benim için problem değil, hem kardeşlerimi bırakırız hem de biraz dolaşırız"
Birlikte dışarı çıktık, ben Metinle ilgileniyordum, Kaansa beni çektirip ters yöne doğru yürütmeye çalışıyordu.
"Nooluyo Kaan? Burdan gitmicez ki"
Dememle başımı kaldırdığımda onları görmem bir oldu. Serkan ve Cemre el ele tutuşmuş, gülerek bizim olduğumuz tarafa doğru geliyordu. İkisi de beni görmüş bana bakıyorlardı...onlara öylece bakakaldım, evet bir gün bunu göreceğimi biliyordum, zaten onları birlikte olsunlar diye bırakmıştım ama görmek çok zordu. Çok canımı yakmıştı. Kaan da bana bakıyordu, gülümseyebildiğim kadar gülümsedim ona.
Birşey demeden yanlarından çekip gittik.Cemrenin ağzından,
Serkan bana çıkma teklifi etmişti, evet belki bunu kabul etmezdim ama Eylül seçimini yapmışı, evlenmişti, artık bunun geri dönüşü yoktu. Kardeşim için aşkımı kalbime gömmüştüm ama artık yeter. Ben de mutlu olabilirdim. Serkanın içinde hala Eylüle karşı birşey var mıydı bilmiyorum, bilmek de istemiyorum, sormayacağım ona. Uzattığı eli tuttum sıkı sıkı. Umarım bir daha ayrılmaz ellerimiz...
Ben bunları düşünüyorken Serkan düşüncelerimi büldü.
Serkan : Cemre, birşey sorucam ama bana doğruyu söyle tamam mı?
Onayladım, sorusunu merak ediyordum.
Serkan: bu konuyla ilgili sana son soru soruşum. Zaten zihnimdeki o bulanıklık gitti ama merak ettiğim bir nokta var. Ben kaza günü neden Eylülün peşinden koşuyordum?
"Bilmiyorum ki Serkan. Kimse bilmiyo. Belki zamanla hatırlarsın."
Serkan : belki de... neyse hadi gidelim. Daha eşyalarımızı alıp dönücez...
Başımla onayladım. Songüllerin evine dönene kadar da elimi bırakmadı. Songül bizi el ele gördüğünde ters ters baktı, içeri girmemizi beklemeden gitti. İçeri girdiğimizde herkes konuşuyordu ama bizi el ele görünce herkes sustu...
"Birşey demeyecek misiniz?"
Kader : ne diyelim ki Cemre? Zaten yapmışsın yapacağını...
Serkan : Eylül mutlu, biz de mutlu olmak istiyoruz suç mu?
Songül : suç değil. Ama anlamıyoruz. Madem Eylüle aşık değildin, bunca zaman neden oyaladın onu?
Serkan: üzülmesin diye
Kader : böyle üzülmedi sanki
" evlendiğine göre üzgün değil demek ki Kader. Meral, canısı sen hiç konuşmadın.."
Meral : sen bana insan arkadaşının eski sevgilisiyle hiç çıkar mı demiştin. Şimdi sen aynısını yapıyorsun
Meral haklıydı, Mertten hoşlanıyorum dediğinde ona bunu söylemiştim....ben susunca Meral devam etti...
Meral: ki Kader defalarca bize aslında Mertten hoşlanmadığını, sadece herkesin sevgilisi var diye çıktığını söyledi. Ben arkadaşımın eski sevgilisyle çıkmış olmadım yani...Ama sen Serkanın Eylülle nasıl bir aşk yaşadığını bile bile onunla çıkıyosun...
Kader : Eylül benim kardeşim, aşkımdan ölsem yine de onu üzcek birşey yapmam da demiştin...
Kader de haklıydı, bunu da demiştim. Evet ama şimdi durum farklıydı, Eylül evliydi
"Eylül evli, çocuğu olacak. Ben de Gökhanı kaybettim, aşık olamam sandım ama oldum işte Kader oldum... evet suçluyum..."
Songül : nasıl güveneceksin bilmem. Serkanın Eylüle yaptıklarını biliyorsun, onların aşkını gördün. Bunları görmüşken bu birlikteliğe nasıl güveneceksin Cemre?
Serkanın ağzından,
Kızlar birbir Cemreyle benim üstüme geliyordu. Hala benim Eylülle olan aşkımızdan bahsedip bel altı vuruyorlardı. Evet, bizim Cemreyle bu yaşayacağımız ilişki kolay olmayacaktı, belki arkadaşlarımızı da kaybedecektik. Ama sonu güzel olabilir, inanıyorum buna...
Güney : bölüyorum ama Eylülü bu hale getiren sizsiniz kusura bakmayın. Kına gecemizde sizi öyle görünce nasıl üzülmüştü kız. Evlendi diye onu suçlayacağınıza, biraz da kendinizi suçlayın. Belki de onu bu evliliğe iten sizsiniz...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Baştan
Novela JuvenilBirbirini çok seven iki insan arkadaş kalabilir mi? Peki, herşeye sil baştan başlamak mümkün mü?