Anlaşma

663 31 12
                                    

Avukat olduğuna güvenip medeni bir şekilde anlaşacağımızı düşünürken lanet olasıca adam sapığın teki çıkmıştı. Benimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamış, istediğini aldıktan sonra çekip gitmişti. Bir de o ukala tavırları yok mu sinirimden patlamak üzereydim, hemen yanımdaki boş masaya ilerleyip sandalyeyi sertçe çekip oturdum. Masanın üzerindeki ıslak mendili açıp boynumu silmeye başladım. Bu sırada Aslı ağzı bir karış açık karşıma geçip oturdu.
"Gece inanmıyorum adam resmen seni öptü. Ay bir de aşık oluyormuş sana, Allah var yakışıklı adam ama."
"Aslı sen ne saçmalıyorsun. Uyuz pis adamın teki işte. Çıkarcı pislik. Tabi biliyor mecbur olduğumu bu durumumdan yararlanmaya çalışıyor."
"Ne yararlanmasından bahsediyorsun sen?"
"Adam arabasının karşılığında beni kölesi yapacakmış yok efendim istemezsem de kendimi hapiste bulurmuşum."
"Yok artık sakın kabul ettiğini söyleme bana."
"Ya ne yapsaydım Aslı. Hapse girip çıkmak için gün mü saysaydım. Ayrıca benim bulmam gereken bir katil var."
"Of iki ucu boklu deynek dedikleri bu olsa gerek. Ya ödeyelim borcunu, babama ben anlatırım durumu buluruz bir yalan. Ondan isteriz azar azar maaşından keser. Ne dersin"
"Olmaz Aslı. Adamın arabası çok pahalı nasıl isterim ben böyle bir meblayı. Hastanede iş istemem bir de üstüne bu olay çok fazla. Kabul ettim işte teklifini ödeyeceğim borcunu."
"Bir kurtulamadık şu kötü şanstan ay muska yazdırıcam kızım sana bu gidişle. Kız kazıdın boynunu kıpkırmızı olmuş yeter sildiğin."  Islak mendili elimden alıp çöpe attı.
"Her neyse ben artık servise çıkayım."
"Gece bak her şeyden beni haberdar ediyorsun ona göre."
"Tamam Aslıcım tamam hadi görüşürüz."
Aslı'yla vedalaştıktan sonra servise çıktım. Hemşire odasına girip üzerimi değiştirdim diğerlerine kısa bir "günaydın" dedikten sonra işe koyuldum. Yine çok yoğun bir gündü. Alınacak bir sürü kan, tedavisi olan bir sürü hasta vardı. Son günlerde hastane çok yoğundu. Beş dakika yerimize oturamıyorduk. İlaç tedavilerini de bitirdikten sonra kartları yerlerine yerleştirmek için tedavi odasına girdim bu sırada telefonum çaldı. Bilmediğim bir numara arıyordu.
"Alo "
"Gece benim Kenan bugün iş çıkışı hazır ol seni almaya geleceğim."
"Ama Kenan Bey yarın halledeceğimizi söylemiştiniz."
"Ben ne diyorsan onu yapacaksın sorgulama yok."
Telefonu suratıma kapatmıştı, görgüsüz ayı. Of ben bu adamla ne yapacaktım. Kendimi yarına hazırlamıştım oysa ki tabi hazır olduğuma da o kadar emin değildim de. Derin bir off çekip işime devam ettim.
        Saat altıyı gösterdiğinde çıkış vaktim gelmişti. Her ne kadar ayaklarım geri geri gitse de üstümü değiştirip sırt çantamı omuzladım ve servisten çıktım. Hastanenin çıkışına geldiğimde banka oturdum ve telefonu elime aldım. En son arayan numarayı tuşlayıp beklemeye başladım.
"Hastaneye gelmeme beş dakika var. Bekle beni." dedi tok çıkan sesiyle.
"Kenan Bey ben sizi acil servis çıkışındaki bankta bekliyorum."
"Tamam" deyip telefonu kapattı. Aslı bir de bana derdi soğuksun diye ben soğuksam bu adam neydi peki. Telefonu cebime sıkıştırıp beklemeye başladım. Az sonra lüks bir araç önümde durdu. Bu oydu, camı açıp binmemi işaret etti. Yerimden kalkıp arabaya doğru ilerledim. Arabaya bindiğimde kucağıma bir dosya fırlattı. Sert bir sesle:
"Bunu imzala " dedi.
"Kenan bey okumadan nasıl imzalayabilirim önce okumam gerekiyor."
"Okumana gerek yok ben imzala diyorsam imzalayacaksın. Başka çaren yok."
Sabahki adamla şimdiki adam arasında dağlar kadar fark vardı. Bir anda çok değişmişti. Oldukça sert ve sinirliydi. Çantamdan kalemimi çıkarıp kağıtları imzaladım ardından ona verdim. Tam arabadan inecekken bileğime yapıştı.
"Ben sana inebilirsin demedim."
Uzun süre gözlerime baktı. Sonra bileğimi bırakıp arabayı hareket ettirdi.
"Akşama bir davet var sen de benimle geleceksin."
"Kenan Bey önce bir eve uğrasaydım en azından üstümü değiştirir banyo yapardım daha iyi olurdu."
"Bana gidiyoruz orada kıyafetin var banyoyu da orada yaparsın."
"Ama..."
"Şimdi sesini kes ve ben ne diyorsan onu yap."
dipsiz bir uçurumu andıran siyah gözleriyle sinirli bir şekilde bana baktı. İçime kaçan sesimle sessiz bir şekilde başımı çevirip camdan dışarıya baktım.

KALBİMDEKİ ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin