Göğsümün ortasında dinmeyen bir acıyla oturduğum bankta hıçkıra hıçkıra ağladım. Gözlerimdeki yaşlar dinmiyor ardı arkası kesilmeyen bir sağanak gibi firar ediyordu yanaklarımdan. Saatlerce ağladım, saatlerce göğsümün ortasındaki boşlukla oturdum o bankta. Ben onu ne çok sevmişim meğer, öyle sevmişim ki ben o olmuşum, kalbim onunla atmış, onunla bakmışım geleceğe, onunla neşelenmiş hayatım. Nasıl yapacaktım, nasıl vazgeçecektim bu sevdadan. İlkim, sevdam, acım, her şeyimdi benim. Ne yapacaktım şimdi, nasıl yaşayacaktım onsuz.
"Ke...na...nannnn"
Elimi göğsüme bastırıp acısını almak istercesine vurdum. Vurdum vurdum... Ancak acısı hafifleyeceğine daha da artmış, alamadığım nefesim, boğazıma dizilen hıçkırıklarımla tek dayanağıma sıkıca sarılmıştım.
"Be....be....ğim "
Verdiğim kararla oturduğum banktan kalktım ve gücümün yettiğince görmeyen gözlerimle koşmaya başladım. Kenan bırakmazdı beni, bırakamazdı. Çok seven gitmezdi o gitse de ben gidemezdim. Bırakamazdım onu.
Koştum koştum koştum boğazıma dizilen nefeslerim ne kadar beni engellese de yılmadan koştum. Beni tek durduran çalan telefonumun sesiydi. Gözlerimden akan yaşları silip umutla telefona sarıldım.
"Kenan, beni bırakama..."
"Benim Ada. Seni bekliyorum sana atacağım adrese gel. Konu önemli ailenle ilgili eminim ilgini çekecektir."
Yüzüme kapanan telefonla olduğum yerde donup kaldım. Tamamen hissizleşen vücudumu yaklaştığım taksi durağına doğru yöneltip ilk bulduğum taksiye atladım ve beni bekleyen gerçeğe doğru yöneldim.
************************************
Boş gözlerle ona bakıyor sadece ne anlattığını anlamaya çalışıyordum. Öyle takatsizdim ki benim için hayat durmuştu sanki. Ayakta kalmamı sağlayan tek dayanağımsa bebeğimdi.
"Seni bu saatte rahatsız etmek istemezdim ama çok sevdiğin Kenan'ın daha fazla seni kandırmasına gönlüm razı olmadı. Sonuçta ikimiz de kadınız değil mi? "
"Buraya senin zırvalıklarını dinlemeye gelmedim ailen dedin geldim şimdi ya konuya girersin ya da ben giderim yeterince zor bir gün geçirdim. Seninle uğraşacak ne gücüm ne de halim var Ada, uzatmadan konuya girer misin"
"Hımm... Demek öyle. İyi o zaman al bakalım kendin bak."
Yüzündeki gülümsemeyle elindeki dosyayı bana doğru uzattı. Önce almakta tereddüt etsem sonra alıp içime derin bir nefes çektim ilk sayfayı açıp okumaya başladım. Okudum okudum ve okudum... Her bir sayfada paramparça olan kalbim daha da parçalandı, kırıkları içime batıp kanattı. Sevdiğim adam, bebeğimin babası, güvendiğim adam bu olamazdı. Ben bunu yapmış olamazdım ben ailemin katilini gizleyen adamı sevmiş olamazdım. Dönen başımla oturduğum yerden zorlukla kalktım ve kapıya doğru yöneldim.
"Hayır yalan... Yalan hepsi yalan... Kenan yapmaz, yapmaz gerçek değil bunlar ."
Etrafta sesler duyuyor ancak idrak edemiyordum, çevremdeki herşey dönüyordu. Bir süre sonra yer ayağımın altından kaydı ve karanlığa doğru bilinmez bir yolculuğa çıktım.
************************************
"Hakan, saatlerdir konuşmuyor tek kelime etmiyor. Bebeği iyi değil mi ona bişey olmamış. Kenan'ı aradım kaç kez o da açmadı. Kesin bişey oldu aralarında. "
"İkisi de iyi güzelim. Sorun yok endişelenme. Kenan'ı ben hallederim sen Gece'yle ilgilen. "
Konuşmalar vardı kulaklarımda uğuldayan ancak ben hiçbirini duymuyordum. Zihnimde yankılanan tek bir şey vardı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ ACI
Romance"Aşık olduğun adamın gerçek yüzünü görünce yine de onu bu kadar çok sevebilecek misin Gece?" Elindeki dosyayı önüme doğru ittirip karşıma oturdu. "Buraya seninle bunları konuşmaya gelmedim bana ailemle ilgili olduğunu söyledin ben de geldim." bu söz...