"Geceeee"
Aslı koşarak yanıma gelip beni yerden kaldırdı ve kolları arasına aldı.
"Buz gibi olmuşsun."
Bedenimi sıkıca kolları arasına sarıp dolan gözleriyle başımı göğsüne yasladı. Kocaman bir uçurumdan düşmüşçesine boşluktaydım. Ne konuşabiliyor ne de ağlayabiliyordum artık. Gözyaşlarım tükenmiş, kalbim acıdan duyarsızlaşmıştı. Ne zaman mutlu olacaktın ben. Onu sevmiştim hem de çok sevmiştim. Beni sevmese de razıydım. O benim Aslı'dan sonra bu hayattaki ikinci dayanağımdı. Tutunduğum ikinci dalımdı. Acımasızca almıştı hayat onu benden tıpkı ailemi aldığı gibi. Bir gün gideceğini, beni bırakacağını bilsem de mutluydum. Yaşadığını bilecek, onunla aynı havayı soluyacaktım.
"A..a..aslı da...da...ya...na...mı....yorum öööö....lecek gi....bi...yim. Ke....nan. Hıhhhhhıı"
Aslı yüzüme dağılan saçlarımı gözlerimin önünden çekip şefkatle okşadı.
"Tamam tamam sakin ol. Ben yanındayım canım. Kenan iyi olacak, o geri dönecek sana. Söz veriyorum tamam mı sana geri dönecek. O seni bırakmaz sen onu bu kadar çok severken bırakamaz seni. Bırakamaz."
"Sayın seyirciler bir son dakika gelişmesiyle karşınızdayız. Önemli sektörlerde yer alan birçok iş adamının avukatlığını yapan Kenan Arslanlı'nın ofisine bugün akşam saatlerinde silahlı kişilerce saldırı düzenlendi. Olay yerine çok sayıda güvenlik gücü ve ambulans sevk edildi. Saldırıda ölen olmazken çok sayıda yaralının olduğu, yaralıların durumlarının ise ağır olmadığı öğrenildi. Kenan Arslanlı olayla ilgili bir açıklama yapmazken kendisinin de hafif bir şekilde yaralandığı bilgisi elimize ulaştı. Polis ekipleri olayı araştırırken failler henüz yakalanamadı. "
Duyduklarımla Aslı'nın kolları arasından sıyrılıp hemen habercilerin yanına koştum. Öyle korkmuştum ki onu kaybetmekten. Kalbim göğsümü zorlarken içime ekilen umut tohumlarıyla onlara doğru atıldım.
"Kenan yaşıyor mu doğru mu söylüyorsunuz. Lütfen bana cevap verin yalvarıyorum size. Nerede o?"
Yakasına yapıştığım muhabir zorlukla elerimden kurtulup sorgulayan bakışlarla bana baktı. Berbat bir haldeydim. Ağlamaktan gözlerim ve burnum kızarmış, saçlarım darmadağın bir şekilde yüzümün her bir köşesine dağılmıştı. O ana kadar fark etmemiştim ama ayağımda ayakkabım bile yoktu. Düştüğüm için dizlerim kan içindeydi. Gözümdeki tek damla yaşı silip yalvarırcasına onlara baktım. Adamın yakasını bırakıp çaresizce yere oturdum ve tükenmişçesine ellerimi birbirine kenetledim.
"Nişanlısıyım ben onun. Almadılar beni içeri. Yalvarıyorum size nerede Kenan, söyleyin bana."
"Nişanlısı mı? Halit çek çek nişanlısıymış. Çabuk ol aç kamerayı. Evet sayın seyirciler karşınızda gördüğünüz kadın Kenan Arslanlı'nın nişanlısı olduğunu söylüyor. Doğruluğunu bilmiyoruz ancak teyit edip sizleri bu konu hakkında bilgilendireceğiz. Hanım efendi isminiz nedir? Neden bugün ortaya çıktınız? Amacınız reklam yapmak mı?"
"Yalvarıyorum size Kenan nerede bana onun yerini sööööy...leyin lütfennnn ...."
Hıçkırıklarım boğazımı düğümlerken göğsümdeki acıyla yumruk yaptığım elimi göğsüme bastırdım. O kadar canım acıyordu ki bir kez görsem yüzünü. Bir kez....
"Sizi lanet olasıcalar defolup gidin buradan. Siz kim oluyorsunuz da ona bu şekilde davranma cesaretinde bulunuyorsunuz. Yemin ediyorum kırarım kameranızı. Terbiyesiz pislikler. Ama durun siz, söyleyeceğim bu yaptığınızı Kenan beye. Bakalım o zaman da bu kadar rahat olabilecek misiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ ACI
Romance"Aşık olduğun adamın gerçek yüzünü görünce yine de onu bu kadar çok sevebilecek misin Gece?" Elindeki dosyayı önüme doğru ittirip karşıma oturdu. "Buraya seninle bunları konuşmaya gelmedim bana ailemle ilgili olduğunu söyledin ben de geldim." bu söz...