Merhaba sevgili okurlarım. Oldukça uzun bir ara oldu değil mi? Sonunda kafamı toplayıp gelebildim. Kısa da olsa yeni bir bölümle karşınızdayım. Yoğundum,stresliydim ve canım sıkkındı. Umarım sizi tatmin eden bir bölüm çıkarabilirim. Öncelikle bir sözle sizlere açılış notu düşmek istiyorum :
Aşk bulması zor, kaybetmesi kolay bir duygudur. Bulamamak ve yalnız kalmak mı yoksa bulup da yalnız kalmak mı? Sizce hangisi ? Hayatınızda biteceğini bile bile sevilmek mi isterdiniz yoksa sevilmenin nasıl bir duygu olduğunu tatmadan kendi halinizde yaşamak mı?
Sabah erkenden kalkıp Kenan'ın beni sıkıca sardığı kollarından zorlukla kutuldum. Ne olduğunu bilmiyordum. Ancak sorun her neyse daima onun yanında olduğumu bilmesi için elimden geleni yapacaktım. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup şefkatle okşadım yanağını. Ardından biraz daha uyuması için sessizce çıktım odadan. Elimi, yüzümü yıkandıktan sonra hemen mutfağa geçtim ve Kenan'ın sevdiği ne varsa yapmaya koyuldum.
Uzun bir uğraşın ardından kahvaltı masasını hazırladım. Şimdi tek bir eksik vardı o da ekmek.************************************
Karanlık bir uçurumun kenarında duran Gece, son kez sevdiği adama baktı. Gözlerinden akan yaşlar hiç durmazken, hıçkırıklarla sarsılan vücudu adamın kalbini paramparça etmeye yetmişti bile.
"Seni sevdim, sana güvendim ben. Nasıl yaparsın Kenan. Nasılll!"
Nefes alış verişleri hızlanan adam, acıyla sevdiği kadına baktı. Canı yanıyor, kalbine binlerce bıçak saplanıp tüm kanını akıtıyordu.
"Yapma, gitme bal gözlüm. Buraya gel. Bebeğimiz onu düşün lütfen... Söz veriyorum sizi benden kurtaracağım. Söz veriyorum... Yalvarırım yapma. Bak bunu görüyor musun ? Oradan ayrıldığın an tek kurşunla bitireceğim bu acıyı. Yapma..."
Çaresizce diz çöken adam elindeki silahı kafasına dayayıp işaret parmağını tetiğe dokundurdu.
"Bebeğim."
Elini karnına yerleştiren kadın hıçkırıkları arasında şefkatle karnını okşadı.
"Onun için. Kızımız için yapma. Söz veriyorum. Kurtaracağım sizden kendimi. Yeter ki yapma..."
Çaresizce tüm gücüyle haykıran adam delirmişçesine yumruğunu sert kayalara geçirdi. Gözünden akan bir damla yaş yanağından süzülürken kadının kararsızlıkla ileriye doğru bir adım attığını fark etti. Heyecanına yenilip ayağa fırlamasıyla kadının paniklemesi bir oldu ve ayağı kayan kadın çığlıkları arasında uçurumdan aşağıya doğru yuvarlandı.
"Hayırrrrrrr"
Nefes nefese gözlerini açan Kenan, panikle yataktan kalktı. Gördüklerinin rüya mı gerçek mi olduğunu idrak edemezken, şaşkınca etrafına baktı. Yatak odasında olduğunu fark edince sıkıca gözlerini kapatıp içine derince bir nefes çekti.
"Lanet olsun, lanet olsun "
Gözlerini açtıktan sonra aklına gelenle hemen odadan çıkıp Gece'yi aramaya başladı.
"Bal gözlüm, nerdesin? Geceeee"
Önce banyoya bakmış orada bulamayınca tüm odaları dolaşmış, en son mutfağa gitmişti. Ancak hazırlanan kahvaltı sofrası dışında mutfakta kimse yoktu. Aklını kaçırma derecesine gelen Kenan, panikle telefona sarılıp sıkıntıyla evin içinde turlamaya başladı. Açılmayan telefon daha da sinirlenmesine neden olurken öfkeyle elindeki telefonu duvara fırlattı.
"Kahretsin"
Aceleyle eline mantosunu alıp tam kapıya doğru yönelmişti ki kapının açılmasıyla olduğu yerde kaldı. Yüzündeki geniş gülümsemesiyle ona bakan Gece, elindeki ekmek poşetini Kenan'a doğru uzatıp hiç susmadan konuşmaya başladı.
"Kenan, buradaki market ne kadar uzak. Ekmek almak için yirmi dakika boyunca yürümek zorunda kaldım. Ama iyi oldu, spor yapmış oldum hiç olmazsa. Yolda kimi gördüm der..."
Durmadan konuşan kıza bakan Kenan, bir anda kollarından tutup sıkıca sarıldı ona. Saçlarının mis kokusunu içine çekerken minicik bedenini sıkıca sardı kolları arasına.
"Gittin sandım. Gittiniz sandım. Beni bıraktınız sandım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ ACI
عاطفية"Aşık olduğun adamın gerçek yüzünü görünce yine de onu bu kadar çok sevebilecek misin Gece?" Elindeki dosyayı önüme doğru ittirip karşıma oturdu. "Buraya seninle bunları konuşmaya gelmedim bana ailemle ilgili olduğunu söyledin ben de geldim." bu söz...