Part-3

432 22 18
                                    

Yüzündeki gülümsemeyle elindeki kahvesini keyifle yudumlayan Ada kışın soğuğunu içerden bile hissettiren hırçın denize baktı. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur görüntüleri bulanıklaştırırken tekrar kapıya baktı. Geleli on beş dakika olmuş ancak Kenan'dan henüz bir haber alamamıştı. Tam telefonu eline alıyordu ki tekrar kapıya bakınca onun geldiğini gördü. Öfkeli olduğu her halinden belli olan Kenan hızla ona doğru yaklaşıp tam karşına oturdu.

"Ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyorum. Eğer o dosya Gece'nin eline geçerse yemin ediyorum seni bunu yaptığına pişman ederim. Anladın mı beni..."

Sakince kahvesinden son yudumunu alan Ada, yüzündeki alaycı gülümsemeyle Kenan'a baktı.

"Hiçbir şey yapamazsın. Bunu sen de biliyorsun Kenan. Tek çaren var eğer o kızın bunu öğrenmesini istemiyorsan ondan ayrılacaksın. Sana söylemiştim benimle olamayacaksan kimseyle olamazsın. "

Bir zamanlar sevdiğini sandığı kadına baktı Kenan. Onu sevmiş miydi gerçekten. Gece'ye duyduğu sevgiyse eğer Ada'ya duyduğu neydi. O kadar öfkeliydi ki kendisine, geçmişte yaptıklarına. Eğer geri dönebilseydi, eğer o zamana tekrar gitme şansı olsaydı o parayı asla almaz her kim olursa olsun hayatını mahvetmezdi. Yumruk yaptığı ellerini avucana bastırıp öfkeyle dişlerini sıktı. Bir süre gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı. Ada'ysa bir süre onu izlemiş sonrasında sakince konuşmasına devam ettmişti.

"Bir zamanlar ben de senin gibiydim. Açıklamama izin vermedin. Sana olan sevgimi hiçe sayıp tekrar aşık olabildin. Ama ben olamadım Kenan, ben hep seni sevdim. Daima da seveceğim. Eğer beni unutabildiysen, eğer beni ardında bırakabildiysen o kızı da bırakırsın. Aslında ona iyilik yaptığımın farkında değilsin. Sence bunu bir şekilde öğrense..."

Sabrının son demelerine gelen Kenan öfkeyle tısladı. Gece'nin ondan kopma düşüncesi bile kalbini acıtırken, bir de karnındaki çocuğuyla gittiğini düşünmek daha da çok canının yanmasına sebeb olmuştu.

"Kes sesini kessss... "

"Ke..."

Öfkeden elleri titremeye başlayan Kenan, içine derince bir nefes çekip sakince konuşmaya çalıştı. Ada'nın tam gözlerinin içine bakıp çaresizce anlatmayı denedi.

"Bak Gece... Gece hamile. Eğer bunu öğrenirse benden giderler. Ada, çocuğum için yapma bunu. Ben kendimden nefret ederken benden çocuğumu da koparıp gitmesine..."

Gece'nin hamile olduğunu duymasıyla Ada delicesine kahkaha atmaya başladı. Sonunda kendine gelebildiğinde karşısında ona şaşkınca bakan adama iyice yaklaşıp acımasızca zehrini saçtı.

"Sence o kız bunu öğrenirse çocuğun doğar mı? Kim nefret ettiği bir adamın çocuğunu doğurur. Ya da şöyle söyleyeyim kim ailesinin katilini saklayan, kendini paraya satan bir adamın çocuğunu ister. Kenan, ya ondan ayrılırsın ya da bu dosya bir saat içinde elinde olur. "

Sakince yerinden kalkıp yüzündeki memnun gülümsemeyle donup kalan adama baktı son kez.

"Karar senin. Bir saatin var."

Ardından hiç arkasına bakmadan oradan ayrıldı. Yıllar önce kendisi nasıl acı çekmişse onun da çekmesini sağlayacaktı. Kat kat fazlasını ödetecek, zehre dönen sevgisiyle onu öldürecekti.

************************************

Yarım saattir arabada oturan Kenan, zorlukla kafasını koyduğu direksiyondan kaldırıp eve baktı. Bir saat sadece bir saati vardı. Onu son kez görmek için sadece bir saat vaad edilmişti kendine. Ancak onlar için bunu yapmalı, kendisinden ömür boyu nefret etmesindense sadece bir kez nefret etmesini sağlamalıydı. Bu şekilde ona geri dönebilirdi. Ancak o dosyanın içindekileri kendisinden değil de başkasından öğrendiği an her şey biterdi. Ne Gece geri gelirdi ne de çocuğu doğardı. Zorlukla arabadan inip eve doğru ilerledi. Her bir adım ona acı veriyor, kalbine binlerce kez basılıp geçiliyordu sanki. Az sonra o bir çift güzel bal haresini hüzünlendirecek, tertemiz bir kalbi kıracaktı. Kırmakla da kalmayıp paramparça edecekti. Kalbine saplanan acıyla bir süre olduğu yerde kaldı. Titreyen elleri zile basmakta zorlanırken yüzüne yerleştirmeye çalıştığı sert ifadeyle sonunda başarabilmişti zile basmayı. Kapı hemen açılırken boynuna dolanan eller sıkıca sarıldı ona.

"Kenan, çok korktum geldin sonunda."

Bir süre yerinde donup kalan Kenan, sonrasında zorlukla boynuna dolanan elleri çözüp onu kendinden uzaklaştırdı.

"Konuşmamız gerekiyor "

Şaşkınca ona bakan Gece, başını olumlu anlamda sallayıp Kenan'ın ardı sıra ilerledi. Üzerindeki paltosunu çıkarıp atan Kenan yüzündeki sert ifadeyle uzun uzun ona baktı.

"Kenan beni korkutuyorsun neler oluyor. Gelince anlatacağını söylemiştin."

Sıkıntıyla ellerini saçlarına daldırıp bir süre kendine gelmeye çalıştı. Nasıl söyleyeceğini nasıl yapacağını bilemezken tek seferde kestirip atmayı denedi.

"Seni sevmiyorum. Hayatımdan gitmeni istiyorum. "

Dıyduklarıyla başı dönen Gece, bir süre kendisine gelmeye çalışıp zorlukla bir yere tutunmaya çalıştı. Sonunda aradığı kollar onu sararken sevdiği adamın tam gözlerinin içine baktı.

"Yalan söylüyorsun."

Başını olumsuz anlamda sallayıp yumruk yaptığı ellerini onun kalbine doğru bastırdı.

"Seviyorsun. Gördüm gözlerinde. Gördüm bakışlarında. Hissettim, tam buranda hissettim, gördüm Kenan. "

Kollarındaki kıza sıkıca sarılmamak için kendini zor tutan Kenan, gözlerindeki acı ifadeyi görmemesi için onu bıraktı ve arkasını döndü. Sıkıntıyla başını elleri arasına alıp sert çıkmasına zorladığı sesiyle konuşmaya çalıştı.

"Eşyalarını topla ve git bugün içinde."

Ne zaman aktığını bilmediği yaşlar gömleğini ıslatırken sevdiği adama doğru bir adım yaklaştı genç kız.

"Ke...na...n"

Küçücük eller önce ellerini sarmış ardından yüzünün her bir ayrıntısında dolaşmaya başlamıştı. Kenan sıkıca kapattığı gözlerini açıp acımasızca bakmaya çalıştı sevdiği kadına.

"Seni sevdiğimi hiçbir zaman söylemedim. "

Bu sözüyle yüzünde gezinen eller düşmüş o güzel bal harelerinden dökülen yaşlar gittikçe daha da artmaya başlamıştı. Sarsılan narin omuzları, yüzüne dağılan saçları, çaresiz bakışlarıyla öyle zordu ki onun karşısında acımasızca durmak. Kaç saniye, kaç dakika, kaç saat bakıştılar öylece. İlk giden kim oldu. Ya da ne zaman kapı kapanıp gitti can parçası. Zamanın tam da donduğu an bu andı. Zaman o gün Kenan için akmayı bıraktı.O gün kaybetti ruhunu, o gün kaybetti tüm hayatını.

KALBİMDEKİ ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin