Kırmızı Güller

497 22 7
                                    

Merhaba ben geldim. Upuzun bir bölümle karşınızdayım. Size bir spoi vereyim Kenan'dan hiç beklemediğiniz şeyler duyabilirsiniz bu bölümde. Onun dışında her zamanki gibi oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım. 🤗  Bir yana kaydırırsanız güzel bir şarkı sizi karşılayacak☺

Burcu'nun da hazırlanmasıyla odadan çıkıp hemen mutfağa indik. Geldiğimizi duymasıyla yaptığı işi yarım bırakan Belkıs anne, gözleri parlayarak ikimizi de beğeniyle süzdü.

"Maşallah size. Tüh nazar değmesin, çok güzel olmuşsunuz. Şimdi görsün bakalım Hayriye hanım el mi yaman bey mi yaman. İzmir'in en güzel geliniyle kızı bende. Geçin bakalım geçin şöyle bir fotoğrafınızı çekeyim sizin."

Ben fazla abarttığımızı düşünürken Burcu az bile yaptığımızı Melis'i görünce bu fikrimin değişeceğini söylemişti. Her ne kadar Burcu'nun sözlerine itimat etsem de Belkıs anneyi utandırmak istemiyordum. Söylediklerine göre Hayriye hanım çok sivri dilliydi. Nitekim Belkıs annenin tepkisiyle boşuna kuruntu yaptığımın geç de olsa farkına vardım. Heyecanlı halleri bizi gülümsetirken Burcu'yla birbirimeze yaklaşıp ona güzel bir poz verdik.

"Çok güzel çıktınız. Burcu, çarşıya çıktığında çıkart bunu bana albüme koyalım tamam mı kızım?"

"Tamam ama şimdi bu olmadı sen de gel üçümüz beraber çekinelim annecim."

Belkıs annenin itirazlarına aldırmayan Burcu zorla da olsa onu aramıza getirmeyi başardı. Hepimizin kameraya bakmasıyla Belkıs anne genişçe gülümsedi biz de yanağından öpüp kameraya doğru baktık ve Burcu fotoğrafımızı çekti.

"Ay çok güzel çıkmışız. Kesinlikle bunu instegrama koyacağım. Hatta sözü de buldum. Yengem ikinci kez görücüye çıkarsa."

"Burcu kız koparırım o dilini ne görücüsüymüş. O mendebur kadına gelin kaptıracak göz var mı bende. Aman kızım Kenan'ın yanında topla ağzını şimdi Hayriye Ayaz'ı da getirir akşam akşam kıyamet kopmasın."

Uyarıcı bakışlarını hem bana hem de Burcu'ya yollayıp tekrar işine geri döndü. Burcu'ysa çoktan koluma yapışıp beni çekiştirmeye başlamıştı bile.

"Burcu, Ayaz kim bana ondan bahsetmedin."

Salona geldiğimizde merdivenlere baktı ve kimsenin gelmediğinden emin olunca yavaşça fısıldadı.

"Gece, aramızda kalsın ama abim Ayaz'dan nefret eder. Hem de öyle böyle değil. İnşallah gelmez bu akşam yoksa çekeceğimiz var."

"Neden nefret ediyor ki?"

"Allah var yakışıklı çocuk ama feci derecede hovarda. Bana asılmaya kalkınca abim bunun suratını dağıttı. O gün bugündür kavgalılar. Bak sakın ağzından kaçırma annemler bilmiyor."

"Tamam kaçırmam."

Kapının çalmasıyla konuşmamız yarıda kalmış telaşla mutfaktan çıkan Belkıs annenin koluma yapışmasıyla beni kapıya doğru itmesi bir olmuştu.

"Kızım sen kapıyı aç misafirleri karşıla. Burcu sen de bardakları götür masaya."

Onların yanımdan ayrılmasıyla üstümü son kez düzeltip kapıya doğru yöneldim. Aynadan kendime bakıp yüzüme güzel bir tebessüm yerleştirdim ve kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm kızla önce şaşıracak gibi olsam da sonra kendimi toparlayıp yüzümdeki gülümsemeyi sürdürdüm. Balık etli bir kızdı, fiziği ne kadar orantılı olsa da ince beline nazaran kalçaları biraz daha büyüktü. Saçları ise Burcu'nun söylediğinin aksine sarı değil kömür karası kadar siyahtı. Beyaz teni saçlarına zıtlık oluştururken yeşil gözleri bu zıtlığı çok güzel bir şekilde tamamlamıştı.

KALBİMDEKİ ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin