Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)

Ateşle Oynuyorsun

Şahane bir bölüm oldu hele ki bölüm sonu!

Ama önce DUYURU: Tatile çıkıyorum canlarım ve 2 hafta kadar yoktum. Diğer YENİ BÖLÜM 18 AĞUSTOSTA GELECEK.Sizleri öpüyorum. 

Çalan şarkı: Bölüm sonuna çok uygun :D

OY VERELİM olur mu? Keyifli okumalar:)

****-----****

Alnında hissettiği soğuk namlu onu alabildiğine şaşırtırken Baran'ın gözlerini araladığını gördü. Ancak tam manasıyla uyanamayacak kadar kötü görünüyordu. Daha da kötüsü bu adam kimdi? 

Bir tek telefonun aydınlattığı ışık sebebiyle net göremediğinden sadece uzun boylu bir erkek olduğunu anlayabilmişti. Adam "Telefonu yere bırak." diye konuştuğunda onu yere bıraktı. Elleri havada sanki bir soygunda gibi hissediyordu kendini. Sakin olmaya özen göstererek yan gözle adama baktı. Yüzünde kar maskesi vardı ve de kahverengi gözleri. Tanıdığı biri olmadığını düşündü. Nedense tanıdık hissettirmemişti ve tuhaftır ki korku tam anlamıyla onu sarmamıştı. Sanırım biraz şoktaydı. 

"Sen kimsin?"

Adamın cevap vermeyip silahı biraz daha alnına dayamasıyla nefesini tuttu. Bir yandan da Baran'ı izliyordu. Alnından kan akıyordu ve sanki uyuşmuş gibiydi. 

"Ona ne yaptın?"

"Uykuya yatırdım. Geç şuraya. Geç!"

Baran'dan uzak bir noktaya geçerken adama yakın kaldı yine de. Yukarıdan Karaca ve Barış'ın sesi geldiği sırada ise adamın bir anda ona doğru yürüyüp ağzını kapamasıyla ne olduğunu şaşırdı. Adamın derin nefesini kulağında işitiyor, ne yapacağını bilemiyordu. 

"Ses çıkarma."

Gözü, hareketlenen Baran'ı gördü. Ama çok kötü görünüyordu. Sanki uyuşturulmuş gibiydi ve alnı gerçekten de sağlam kanamaya başlamıştı. Bir an önce müdahale edilmesi gerekiyordu. Bir şeyler yapmalıydı. Karaca ve Barış'a bağıramazdı ama Baran da iyi değildi. Bu adamı nasıl etkisizleştirebilirdi bilseydi keşke. 

Düşündü. Adam onunla beraber cam kenarına doğru giderken kenarda duran vazoyu gördü. Ne kadar etkili olabilirdi bilemese de deneyecekti. Eli bir anda vazoya uzanıp arkasındaki adamın kafasına geçirdiği gibi adamın bağırışı bir oldu. Kendi de bağırıyordu çünkü vazo parçalandıktan sonra onun da canı yanmıştı. Adamın elleri boynuna giderken toparlanması çabuk sürdü. Sezen'i olduğu gibi karşı duvara ittiğinde omzunun acısıyla çığlık attı genç kız. Adam ise silahını doğrudan Baran'a yönlendirdiği sırada Sezen onun ne yapacağını kısacık bir saniye de kavramış, canının acısına rağmen son bir kuvvetle adamın üzerine atılmıştı. Elindeki silahla boğuşurken Baran'ın ara ara gidip gelen bilinci sayesinde onu gördüğünün farkında değildi. 

En son adamın elindeki silah patladı. Kurşun Sezen'in kolunu son anda sıyırmış duvara saplanmıştı. Merdivenlerden gelen sesler Karaca ve Barış'ın birazdan burada olacağını belli ediyordu. Adam ise hedefine ulaşamayınca duyduğu sesler yüzünden geri gitmekte buldu çareyi. Sezen'i Baran'a doğru ittirip silahını alarak odadan kaçarken içeri bir anda giren Barış'ı gördü. Kısacık bir an şaşırsa da Barış onun peşinden gitti. Karaca ise ışığı yaktığı gibi şoka girdi. 

Baran tam karşısında baygınca yatıyor, Sezen de acısından inleyerek onun ayaklarının dibinde uzanıyordu. Hangisine koşacağından emin olamasa da önce Sezen'e baktı. Kolunu sanırım kurşun sıyırmıştı biraz kanıyordu, Baran'a baktığında ise adamın bilincinin açık olduğunu gördü. Boynunun hemen yanında bir iğne izi vardı.