Merhabalar, bölümümüz çok güzel oldu. Eminim seveceksiniz ama öncesinde OY VERELİM olur mu? :)
Diğer YENİ BÖLÜM 25 EKİM de GELECEK.
Keyifli okumalar. :)
*--*-*-*--*-*-*
"Ne desem değişmeyecek farkındayım ama sakin olmakta fayda var."
Hayır. Bu asla böyle olmayacaktı. Karaca'nın öfkesi çok taze ve çok fazlaydı. Onu şu an kimse sakin kalmaya zorlayamazdı. Vereceği her tepkide yapacağı her şeyde haklıydı. Bir hışımla masadan kalktı.
"Ben gelene kadar onun yanında kalın." dedikten sonra giderken Güneş kırdığı potun ne kadar kötü sonuçlara yol açacağını görebiliyordu. Onun peşinden gitmek gibi bir hata yapmadı ancak abisine gideceğinden de emindi. Şimdi iş, yukarı çıkıp bunları Barış'a söylemekteydi.
Odadan içeri girdiğinde bir terslik olduğunu anlamışlardı. Ateş ne olduğunu sorarken Güneş mahcubiyet içerisinde Barış'a olanları anlattı.
"Gerçekten çok üzgünüm. Benden duyması hiç iyi olmadı ama bilerek yapmadım."
Barış "Bilemezdin." dese de içten içe kızmıştı ama kızmaya hakkı olmadığını biliyordu. Karaca'ya bunu söylemeliydi. İşlerin bu noktaya geleceği başından belliydi.
"Çok kızdı değil mi?"
"Gözlerinden alev çıkıyordu desem az gelir. Sanırım abisine gitti."
"Hey, hey ne yapıyorsun, otur."
Ayaklanmaya çalışması saçma bir çabaydı ve odadaki herkesi kızdırmıştı. Ateş "Peşinden mi gideceksin bir de? Bu halde hem de.. Kızı daha da delirtmek mi istiyorsun? " derken haklıydı. Hangi akla hizmet yapmıştı ki bunu zaten. Durdu. Gerçekten de ahmaktı.
"Tek gitmeseydi keşke. Neden onunla gitmedin?"
"Bilmiyorum, yani aklıma bile gelmedi."
Barış gözlerini kapadı. Yine sakladığı bir şey ayaklarına dolanmıştı. Karaca'nın ne kadar kızgın olduğunu az çok tahmin edebiliyordu. O kızgınlıkla yanlış bir şey yapabilirdi. O Can Bayraktar denilen adamdan zerre hoşlanmıyordu gerçi ama işin sonunda Karaca'nın üzüleceği bir durum yaşansın istemiyordu. Üstelik o öfkeyle araba kullanması da yanlıştı. Karaca'nın kolay kolay gözü dönmezdi ama döndüğü takdirde iyi şeyler olmayacağını da biliyordu.
"Arasam da açmaz zaten şu an. Bekleyeceğiz mecbur. "
Güneş başka da bir şey demedi. Yine de Barış hatalıydı. Ondan bunu saklamak büyük bir hataydı. Hepsi öyle düşünüyordu. Baran "Neden söylemedin?" diye sordu.
"Abisini seviyor çünkü. Böyle bir şey yapmayacağından emindi. Ona çok güveniyor. Nasıl söyleyeceğimi bilemedim."
"Üzerinden epey vakit geçti. "
"Söyleyemedim işte."
"Tamam kızma."
"Arasana onu, ben arasam açmaz."
Güneş telefon açsa da cevap veren olmadı. Eh belliydi zaten. Şimdiye kadar çoktan abisinin yanına gidip hesap sormaya başlamış olmalıydı. O sinirle telefonuna bakmayacağı belliydi. Barış daha da gerildi.
"Merak etme senin içinde gelecek."
Baran bunu söyledikten sonra odadan çıkarken Barış da bunun olacağını biliyordu. Açıkçası onun öfkesinden nasibini almayı bekliyordu. Sıra ona da gelecekti. Tek isteği Karaca'nın o adamla konuşurken incinmemesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)
Romantizm(FİNAL YAPILDI)Hiçbir aşk bu kadar zor olmamış hiç kimse aşkı bu kadar çok istememişti. Aşktan dili yanmış bir kadın.. Aşktan intikamı uğruna vazgeçmiş bir adam.. Yaralarını sarmalarına engel olan ve geçmişten gelen büyük intikam.. Bir yanda masum...