Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)

Gizli Birliktelik

Merhaba canlarım, size çok güzel bir bölüm getirdim.Lütfen OY VERELİM olur mu? :) 

DUYURU 1: Bu ay sonu Kpss'ye gireceğim. Ondan sonra da sanırım tatile çıkarım, o yüzden DİĞER YB 15 AĞUSTOS'ta GELECEK. 

DUYURU -2: Sonrasında bölümlerimiz yeniden hafta 1 şeklinde olacak ya da 2 hafta da 1.Ona o zaman karar vereceğim.

Keyifli okumalar. :)

*-*-*-*-*-*

"Kabul etmelisin ki bazen mızmızlık yapıyorsun. Geçen gün yaptığın neydi?"

Ateş bundan memnun olmadığını ifade edercesine başını sağa sola çevirdi. Güneş hanım şansını zorluyordu ve o kesinlikle mızmız biri değildi. 

Güneş ise onun ne düşündüğünü adı gibi biliyordu. Güldü. Ateş efendi hiç kusura bakmasındı haklıydı. Karaca'ya baktı. "Sen de çok iyi biliyorsun ki Barış öyle değil ama. Ben her daim içlerinde hep Barış'ın soğukkanlı, ifadesiz ve de ketum biri olduğunu düşünürdüm ama tanıyınca öyle olmadığını anladım. Yani, soğukkanlı ve ifadesiz değil en azından."

"Bunun neresi beni mızmız biri yapıyor?" 

Ateş'in itirazına karşılık Güneş'ten önce Karaca cevap verdi. "Demek istediği şey Barış'ın görünüşünün aksi bir adam olması içinde çocuk gibi biri olabilir mi sorusunu sordurmuş ona ama.. "

"Evet anlaşılan o ki burada ki çocuk benmişim."

Ateş'in hafiften bozulması Güneş'i çok eğlendirmişti doğrusu. Yanında oturan adamın yanağına hoş bir öpücük kondurup geri çekildi. "Ben seni böyle seviyorum zaten."

"Yine de bu hangimizin daha harika bir kişiliği olduğu gerçeğini değiştirmiyor." 

Barış'ın gülerek söylediği bu söz Ateş haricinde masada ki herkesi güldürmüştü doğrusu. Dördü öğle yemeğine çıkmışlardı. Ofiste yaşanan birliktelik gerçekten kısa sürmüştü ve Karaca hemen kısa bir duş alarak hep beraber öğle yemeğine çıkmışlardı. Şimdi de hepsi bir olmuş Ateş'i köşeye sıkıştırıyordu. 

"Akşam bir planınız yoksa bize gelin, uzun zamandır böyle vakit geçirmemiştik."

Karaca ve Barış birbirine baktı. Barış, Güneş'in nazik teklifini geri çevirirken "Sağol ama bu akşam bir programımız var, bir başka akşama ne dersin?" dedi. "Yemeklerini yemeyi özlemiştim doğrusu."

"Peki. O zaman en kısa sürede sizi bekliyorum, herkes hangi yemeği seviyorsa da söylesin, o gece onları yapacağım."

Yemek konusunda anlaştıktan sonra oradan kalktılar. Ateş ve Barış şirkete geçerken Karaca ve Güneş'te alışverişe gitti. Karaca bu dans gecesinden Güneş'e bahsetmişti. Aslında giyeceği şeyi kendi de alabilirdi ama Güneş'le daha fazla vakit geçirmek istiyordu. Üstelik günün sonunda da onu ablasının mağazasına götürüp tanıştıracaktı. 

"Demek dans gecesine gideceksiniz. Barış gerçekten de beni şaşırtıyor. İyi mana da elbette. Sen onu çok değiştirdin. Adamın yüzü gülüyor, yapmak istediği şeylere bir bak."

Güneş gerçekten de onlar adına seviniyordu. Barış'ı gerçekten çok seviyordu ve her daim onun yardımını görmüştü. Karaca'yla ise çok ciddi tehlikeler atlatmışlardı ve onun da ne kadar iyi, sevecen biri olduğunu biliyor, onu da seviyordu. Onunla güzel bir arkadaşlık kurmuşlardı. 

"Bazen beni de şaşırtıyor. Bu dans gecesini hiç beklemiyordum mesela. Bir de bana sadece birkaç gün önce haber verdi." 

"Ama çok güzel." dedi. "Aa bak bu çok şık, çok da rahat bir şeye benziyor. Denesene."