Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)

Beklenti

Bir gün gecikmeli geldim, kusura bakmayın lütfen ama yetiştiremedim. Malum bir yandan Ramazan bir yandan Kpss derken zor oluyor. Finale ise SON 3 bölüm kaldı.  Oylarınızı bekliyorum. :)

Bölümde Ahu ve Baran'ı çokça göreceğiz. Medya da çalan şarkı bölümle baya uyumlu :) 

N O T : Bir sahnede sevdiğim bir kitaptan ALINTI yaptım. Şimdiden söylüyorum, sonra bana aa onu yazmışsın demeyin. ALINTI yaptım.  

Diğer YB haftaya Cuma. Keyifli okumalar!

*-*-*-*-*-*

Bu adam kim oluyordu da ona böyle bir mesaj atabiliyordu? Kendinde bu cesareti bulmasının yanı sıra Ahu'nun fotoğrafını gizlice çekmesi de ayrı bir saçmalıktı. Ahu'nun onunla ne işi vardı ve ona neden kahve ısmarlıyordu? O geceden sonra görüşmediklerini düşünürken bu samimiyet nereden geliyordu?

Onu aramak istedi. Arayıp, aklındaki soruları sormak ama bunu hangi hakla yapacağını bilemediğinden eli kolu bağlıydı. Çok sinir bozucu bir durumdu. Her şeyi göz ardı edebiliyordu ama Murat'ın yüzsüz gibi sanki ona inat edercesine o fotoğrafı göndermesine ayrı sinir olmuştu. Aşağılık. Sırf Karaca'nın doğum günü gecesinde onu Ahu'nun karşısında bozduğu için yapmıştı bunu. Ondan uzak durması gerektiğini ima ettiği için. 

Murat'a herhangi bir karşılık vermedi. Telefonunu çekmecesine atıp yerinden kalktı. Odanın camına yürürken de arayıp her ikisini de kalaylamamak için kendini zor tutuyordu. İşin tuhafı bu tepkisiydi. 

Doğruyu söylemek gerekirse Ahu'ya farklı bir gözle baktığını biliyordu. Kendi kendine bunu itiraf etmesi kolay olmamıştı ama doğrusu buydu. En azından bu durumu kabullenebilirdi. Onunla birlikte olarak ona daha farklı gözle bakmamıştı. Başından beridir ona bir şeyler hissettiğinin farkına varmıştı. Ahu'nun farklı bir enerjisi vardı. Kadın her şeyden önce netti. Bir şey evetse evet, hayırsa hayırdı onun için. Sanırım Baran'ı en çok etkileyen de buydu. Güzelliği ve akıllı olması bir yana netliği ona farklı gözle bakmasına sebep olmuştu. Birlikte oldukları gecenin sabahında ona öyle saçma bir yorum yaptığı için pişmandı. Açıkçası o gecenin son olmasını istemiyordu. Onunla görüşmek ona iyi geldiği gibi, onunla birlikte olmak da farklı bir olaydı. Başta onunla arkadaş olmak istememesine kızıyordu çünkü Ahu'yla arkadaş olarak başlamak onun için yeni ve farklı olmuştu. 

Sanırım ilk defa bir kadınla birlikte olmaktan farklı olarak arkadaş olmak onu böyle hissettirmişti. Kime ne derse desin Ahu ona iyi geliyordu. 

Tabi.. Şu Murat meselesi ortaya çıkmasa iyiydi. Ahu'nun ondan bir beklentisi olmadığını biliyordu, dolayısıyla kadın ona bağlı değildi ve o da bunun üzerine gidip hesap soramazdı. 

Aptalın tekiydi. Kendi kendine işleri zorlaştırmıştı. 

Onunla diğerleri gibi sevgili olmak istemiyordu. Sadece iki iyi arkadaş olarak devam edebilirlerdi. Belki de geceleri birbirleriyle daha yakın arkadaş olabilirlerdi ama bunu düşünmekte aptallıktı. Duygusal bir ilişki istemeyip işe tamamen cinsellik olarak bakması onu da düzgün bir adam yapmıyordu ama Ahu'nun bir beklentisi olmadığını bilmek onu böyle düşünmeye itiyordu. 

Kendini kandırıyordu. Asıl istediği Ahu'nun her zaman yanında olmasıydı. Onunla konuşması, gülmesi hatta ara sıra laf sokması bile. Aradığı ve istediği tek şey buydu. 

Bu yüzden birkaç saat sonra onu aradı. Hem kendi sinirleri biraz olsun yatışmıştı hem de istediği şeyi yapabilirdi. Onu arayıp başta biraz hal hatır sordu. Neşesi yerindeydi anlaşılan çünkü sesi iyi geliyordu. Sebebinin bir açıdan Murat olduğunu düşünmek onu kızdırsa da bunu bir kenara bıraktı. Yarın gece için onu dışarı çıkarmak istediğini söyledi. Her zamankinden farklı olarak yemek yemek yerine gidip oyun oynayacaklar, gecesinde de bir kulübe gidip eğleneceklerdi.