İyi bir adam

8.5K 610 214
                                    

Merhaba, sizlere çok tatlı bir bölüm getirdim. Umarım finale bu kadar az kalmışken beğenir ve OY vermeyi unutmazsınız. 

Diğer YB haftaya Cuma!

NOT: Her hafta bölümden KESİT YAYINLIYORUM instagram sayfamızda. "casablancaninkaleminden" e beklerim. :)

*-*-*-*-*-*

Karaca eve döndüklerinde "Vay be, hiç beklediğim gibi olmadı." diye mırıldandı. Doğruyu söylemek gerekirse ailesinin, daha doğrusu annesinin çenesini tutamayıp laf sokacağını düşünmüştü ancak pek öyle olmamıştı. Buna sevinmekten başka da bir şey gelmiyordu elinden. Günün en güzel yanı buydu şüphesiz.

Karar verildiği gibi her ikisinin de ailesi bu akşam birlikte yemek yemiş, bir sorun çıkmadan tanışmışlardı. Her iki taraf biraz gergin olsa da gecenin sonu güzel bitmişti. Kimse bir şey söylememiş, Karaca ve Barış da üzülmemişti dolayısıyla. Düğün konusu da nihai bir karara bağlanmıştı üstelik. Bir ay sonra olacak olan düğünün nasıl, nerede olacağını gençlere bırakmışlardı.

"Annemin bu kadar sessiz kalacağını hiç beklemezdim."

"Baban söylediği gibi onunla iyi bir konuşma yapmış demek ki."

"Hiçbir zaman yapamadığı şeyi yapabilmiş nihayet." dedi Karaca da. Biraz sitemkar konuşmuştu ve haklıydı da. Babası onu annesine karşı her zaman koruyup savunsa da hiçbir zaman bu kadar net olup önünü böylesine kesmemişti. Belki de ilk kez yaptığı bu davranış onu nihayet mutlu etmeyi başarmıştı.

Barış ise onun böyle söylemesine üzülmüştü ancak bu gece bu kadar güzel geçmişken onu bu tarz ayrıntılara bırakmak istemiyordu. Güzel karısını kendine çekerek öperken de aklından geçen şeyler çok başkaydı. Onu sevmek, doyasıya tadını çıkarmak istiyordu. Açıkçası bu geceden sonra bu daha anlamlı olurdu.

"Niyetin beni mutlu etmekse doğru yoldasın."

"En başından beri niyetim buydu."

Karaca ona gülerek kucak açtı. Odalarına çıkıp birbirlerini severken de ikisinin de aklından ne bu gece ne de başka bir şey geçti. İkisi de düğünü, aileleri ve bundan sonra onları bekleyecekleri umursamadan birbirlerinde kayboldu.

*-*-*-*-*-*

"Barış, her şeyi aldım diyorum daha neyi kontrol ediyorsun, güvenmiyor musun bana?"

Genç adam karısını bilerek kızdırmak gibi bir hata yapıyorsa eğer çok yanlış yoldaydı. Karaca bu sabah uyandığından beridir bir koşuşturmacanın içindeydi zaten. Barış da üzerine gelmese iyi olurdu.

"Bir şeyi unutmuşuz gibi geliyor."

"Sen unutmuşsundur, ben unutmam. Kaç kere kontrol ettim ya. Bak hala bakınıyorsun! Ben çıkıyorum." dedi genç kadın eline çantasını alıp. Arabanın da anahtarını alırken diğer çantayı orada bıraktı. Beyefendi taşısındı. Evden çıkarken Barış içten içe gülse de bunu bilerek yapmıyordu. Hep bir şeyi unutmuşlar gibi geliyordu ona. Bunun karısına güvenmemesiyle bir ilgisi de yoktu.

Daha fazla onu kızdırmadan da evden çıksa iyi olurdu. Kapının önünde duran çantayı alıp, evi kitledi. Arabaya doğru giderken bugün havanın çok sıcak olacağı sabahtan belli diye düşündü.

Dün gece Ateş onu aramış, Güneş ile beraber onlara kendi yatlarında vakit geçirmek istediklerini söylemişti. Dört arkadaş olarak daha sık vakit geçirmek istiyorlardı. Baran'ı da çağırmışlardı ama o işleri bahane ederek gelmemişti. Abarttığı kadar bir iş olmamasına rağmen üstelik.. Onu çok sık boğaz etmek istemedikleri için üzerinde durmamışlardı. Bugünü çiftler olarak geçireceklerdi.

Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin