Dans

14.6K 1K 358
                                    

Canlarım sizlere güzel ve tam isteyeceğiniz bir bölüm getirdim ancak kısa oldu. Biraz grip oldum sanırım, bugünlerde de halim ve hiçbir şey için isteğim yok maalesef. DİĞER YB HAFTAYA CUMA.

Ama OYLARINIZI BEKLİYORUM. Keyifli okumalar. 

/*/*/*/*/*/

"Adamdan ayıramıyorsun gözünü." 

"Ne oldu, kıskandın mı?"

Sezen aynı Sezen'di doğrusu. Karaca bunu şu dakikalarda anlıyordu. Evet Akın Karakurt hoş bir adamdı ve arkadaşı da gözünü ondan ayıramıyordu. 

"Seni bilemem gerçi de Barış çok fena bakıyor."

Karaca'nın bakışları ona çevrildiği sırada o bakışı gördü. Kaşları çatıldı, başını çevirdi hemen. Sezen ise bu konu hakkında bir şey demedi ancak susmadı da. "Bu adamın ederinin iyi olduğu belli. Tüm iş adamları onunla konuşmak için sıraya girdi resmen."

"Gücü seviyorsun."

"Kim sevmez?"

"Haklısın tabi."

"Acaba sosyal medyası var mı? Dur bir bakayım. "

Telefonunu çantasının ufak gözünden çıkardı. Bu adamı daha yakından tanımak istiyordu ama bunun için önünde ufak bir engel vardı. İdil'den gelen mesaj..

"Umarım uyumuyorsundur. "

"Ne oldu?"

"Hiç.. Hiçbir şey. Bir arkadaşım mesaj atmış da." diyerek telefonunda ki mesajı sildi hemen. Ama yüzünün değişen ifadesinden Karaca bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştı. 

"Bir şey olmadığına emin misin, yüzün düştü?"

"Evet. Her zamanki işler işte. "

"Ben o kadar emin değilim. Konuşmadık ama o vurulmadan sonra pek kendinde değil gibisin."

"İyiyim. Sadece sarsıldım ve biraz korktum. Hala daha korkuyorum gerçi. "

Bu kinayeli bir cevaptı ve Karaca'nın pek hoşuna gittiği söylenemezdi. Üstelemeyerek sohbeti bitirdi. Öte yandan Baran ise oldukça sıkılmıştı ancak iş ile ilgili iyi sohbetler dönüyordu doğrusu. Bırakıp gidemiyor, canı da sıkıldıkça sıkılıyordu. Tam bir çaresizlikti. Barış'a baktı, ondan çare bekledi ancak onun kendine faydası yoktu. İş adamlarıyla öylesine konuşuyor, gözü sürekli Karaca'nın üzerinde geziyordu. Az önceki Akın Karakurt yenilgisinden sonra da düzeleceğe benzemiyordu. 

Sonra da onu gördü. Sezen'i. Gecenin başından beri durgun duruyordu. Bu kızda onu rahatsız eden bir şeyler vardı. Gerçekten Karaca'nın yakın bir arkadaşı mıydı yoksa zor anında hayatına girerek kendine güven verdiren bir kadın mıydı? Nedense güvenemiyordu. Yine de kendisi için kurşun yemesinden ötürü ona sabredebiliyordu. O gün ki küstah konuşmasını unutmamıştı ve biraz aklı varsa ondan uzak dururdu. 

"Baran."

Barış'ın seslenmesiyle onun yanına ilerledi. İsmet Kebir ile hoş bir sohbet ediyorlardı ancak Barış biraz sıkılmıştı. Açık artırma bitmişti az önce ve o aldığı yenilgiden sonra devamına katılmamıştı. Açıkçası her türlü olumsuzluğu bir arada yaşamaya alışmış bir adam olarak bu gecenin de altından kalkacaktı. Telefonuna gelen Hayri Gencer'i buldum mesajından sonra adamıyla görüşmüş, onun nerede olduğunu kesin olarak öğrenmişti. Bir anlık dikkatinin dağılması sonucunda da şaraptan olmuştu. Kızgındı. O şerefsiz herifin hala daha Karaca'yla arasına girmesine de, Akın Karakurt'a o şarabı verdiğine de. 

Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin