Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)

Arkadaşlar İyidir

Sizlere çok tatlı bir bölüm getirdim ve FİNALE son 5 bölüm kaldı! O yüzden son bölümlerdeyken OYlarımızı eksik etmeyelim olur mu?:)

DİĞER YB Haftaya Cuma. Medyadaki şarkıyı da son iki bölümdür dinleyerek yazıyorum bölümleri. Sertab Erener - Sevdam Ağlıyor. Keyifli okumalar! 

*-*-*-*-*-*-*-*

Yemek yerken bu kez herkes daha sakinleşmiş biz vaziyette sohbet ediyordu. Barış'ın anne ve babası hem ortamı germemek hem de Karaca'yı daha yakından tanımak için sorular soruyordu. Bu sorular can sıkmayacak cinstendi neyse ki. Karaca'nın ise gerginliği geçmiş, şimdi daha rahat konuşuyordu. 

"Ateş ve Güneş'in düğününü de kaçırdık. Onlarla da olmak isterdik, sanırım bu emeklilik işini fazla ciddiye aldık. "

"Yıllar sonra kafamızı dinleyebildik nihayet. Benden mi sıkıldın yoksa?"

"Senden sıkılmak ne mümkün hayatım?" dedi Deniz Hanım da. Taner Bey'le aşk evliliği yapmışlar ve çok mutlu bir aile kurmuşlardı. Karaca da bunu görebiliyordu ancak Barış'ın ona bunlardan hiç bahsetmediğini fark etti. 

"Barış bizden pek bahsetmemiştir sana ama hep böyleyiz." 

"Birbirinizi ne kadar sevdiğinizi görebiliyorum." 

Deniz hanım gülümseyerek eşine baktıktan sonra genç kıza çevirdi gözlerini. "Biraz da ailenden bahsetsene bize Karaca? Aslında ismen, işlerden ötürü biraz biliyoruz ama sen daha iyi anlatırsın bize onları."

"Ailem.." dedi bir anlık duraksamayla. Bunun fark edilmemesini umarak devam etti. "Üç kardeşiz, Ablam Başak, Can ve ben. Annem uzun yıllardır vakıflarla çalışıyor, babam şirketin başında. Ben de onlarla beraberim."

"Anne ve babanı birkaç kere davetlerde görmüştük ama hiç sohbet etme imkanımız olmadı."

Karaca içinden şükürler olsun diye geçirdi bu bilgi için. Sonrasında Deniz Hanım'ı dinlemeye devam etti. Kadın güler yüzle "Ablanı biraz biliyorum ama." dedi. "Kendisinden daha önce birkaç arkadaşım davette ne giyeceği konusunda yardım almıştı. Çok zevkli birine benziyor, çalışmalarına da baktığımda bunu gördüm. "

"Öyledir gerçekten de. Teşekkür ederim."

"Sizi de o giydiriyor o zaman?"

"Hanımlar kıyafet konusuna girdiyse kolay kolay çıkamayacağız anlaşıldı." dedi Taner Bey. Buna hep beraber gülerken Karaca "Çoğunlukla o yardımcı oluyor. " diye konuştu. "Ateş ve Güneş'in düğününde onun kreasyonundan bir şeyler giymiştim. Davetler de de nadiren başka koleksiyonlara bakıyorum."

"Bir gün ablanla da tanışmak isterim. Aslında ailenle en kısa sürede tanışsak iyi olur."

Karaca ve Barış anlık birbirine baktı. Bu biraz yorucu bir görüşme olurdu açıkçası ama kaçınılmaz da değildi. Bunu ikisi de biliyordu. Yine de Karaca'nın ailesi şu an için önemli bir problemdi. 

"Bir sorun mu var?"

"Hayır, hayır. Elbette görüşmelisiniz. Sadece şu aralar işleri çok yoğun. Hepsini bir araya getirmek zor olabilir. Denk gelmeyebilir demek istediğim.."

Taner Bey ve Deniz Hanım ortada bir terslik olduğunu anlamışlardı elbet. Aptal insanlar değillerdi. Birbirlerine olan bakışmaları ve de Karaca'nın sıkıntılı ifadesi bariz bir yalan olduğunu gösteriyordu. Üstelemek istemeseler de meraklarına yenik düştüler. 

"Ailen bu evliliğe pek sıcak bakmadı mı?"

"Baba-"

"Barış sana sormuyorum." dedi Taner Bey de. "Burada kimseyi yargılamıyorum ama bu ani evlilik eminim onun ailesini de şaşırtmıştır."