Merhabalar, hayırlı Ramazanlar öncelikle. Bu ay boyunca sofranızdan bereket yüzünüzden gülücükler eksik olmasın canlarım. Allah tuttuğunuz oruçları kabul etsin. :)
Şahane güzel bir bölüm getirdim sizlere. BA YI LA CAK SI NIZ! Şarkıyı muhakkak dinleyin.
O yüzden ** OY VERELİM** olur mu? :)
DİĞER YENİ BÖLÜM 20 HAZİRAN da GELECEK.
Keyifli okumalar. :)
*-*-*-*-*
Sarsılan bedeni uyandırmak alabildiğine zordu. Kötü bir rüya görüyor olmalıydı. Barış, arkadaşını omuzlarından sarsıp kendine getirdiğinde Baran'ın kocaman açılmış gözlerinde büyük bir korku yatıyordu.
"İyi misin, ne oldu?"
"İdil.. Öldü.."
"Ne ölmesi?"
Baran telaşla arkasını döndüğünde camın gerisinde kalan kadını yatağında yatar halde buldu. Kanlı canlı, makinelere bağlı, makinenin fişi yerinde.
Sadece bir rüyaydı.
Tuttuğu nefesi o an verdi. Aptal bir rüyaydı! Delirmemek elde değildi. Tanrı aşkına gerçek gibiydi! İki eliyle destek almak için cama tutunurken gülmeye başladı. Aptal gibi gülüyor, gülmekten omuzları sarsılıyordu.
Barış onun kötü bir rüya gördüğünü o an anladı ama şu an ki hali iyi değildi. Onun kendine gelmesini bekledi sabırla. En sonunda Baran arkasını dönüp koltuğa oturduğunda konuştu.
"Öldüğünü mü gördün?"
"Korkunçtu."
Öyle olmalıydı. Barış onun yaşadıklarının ağırlığı altında ezildiğini görüyordu, işi çok zordu. Bu çok kötü bir imtihandı. Arkadaşına koridorun ucundaki sebilden su götürdü. Genç adamın alnında boncuk boncuk ter olmuştu. Suyu içtikten sonra ayağa kalktı. Doğrudan İdil'in odasına girdiğinde genç kadının da uyanmış olduğunu gördü. Kapıyı kapatsa da adımlarını atamadı. Onun dehşete düşmüş haline karşın İdil de huzursuz olmuştu.
"İyi görünmüyorsun."
"İyi hissetmiyorum."
"Pekala.. Ne olduğunu söyleyecek misin?"
Başını olumsuzca salladı Baran. Orada durmuştu ama o korkunç rüyayı anlatacak değildi. Gözünün önünden gitmiyordu o anlar. Onu kaybetmek.. Bir sene öncesinde olduğundan daha beter etmezdi belki onu ama o ölüm şekli çok kötüydü. Düşündüklerinin içinde en kötüsüydü.
"Barış gitti diye biliyordum."
İdil camın uzağında Barış'ı görebiliyordu. Oturmuş telefonunu kurcalıyordu. Anlaşılan Karaca'yı bırakıp geri gelmişti Baran için. Herkesin huzurunu kaçırdığının farkındaydı ve bu onda hiç olmadığı kadar suçluluk hissi yaratıyordu.
"Sonumuzun ne olacağını hiç düşünemezdim biliyor musun?"
"..."
"Bir şey söyle Baran."
Hiçbir şey söyleyecek durumda değildi genç adam. Gözünün önündeki sahnelerden kurtulmaya çalışıyordu. Ama inanıyordu ki o an yapması gereken tek bir şey vardı.
Birkaç adım atıp yatağının yanına geldi ve ona sarıldı. İdil ona sarılan eller karşısında kaskatı kalırken gözlerini yumdu. İçinde bir şeyler kopuyordu sanki. Cılız bedeni ağlamaya başlarken elleri de sıkı sıkı sardı Baran'ı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)
Romance(FİNAL YAPILDI)Hiçbir aşk bu kadar zor olmamış hiç kimse aşkı bu kadar çok istememişti. Aşktan dili yanmış bir kadın.. Aşktan intikamı uğruna vazgeçmiş bir adam.. Yaralarını sarmalarına engel olan ve geçmişten gelen büyük intikam.. Bir yanda masum...