Hayal kırıklığı

11.6K 798 233
                                    

Canlarım uzun bir zaman sonra geldim ve sizlere çok güzel bir bölümle beraber güzel de bir haber getirdim. :)

DUYURU: Bölümlerimiz artık 2 haftada 1 gelecek.:) Eminim bu sizi epey mutlu eder.

Kpss ise berbat geçti. O kadar emeğime yazık oldu diyebilirim, çünkü hiç bu kadar zor beklemiyordum. Bu arada merak edenler için ben GKGY ve Alan sınavlarına (toplam 4 tane) girdim. Yani basit türkçe matematik çözmedim. Keşke sadece onlara girseydim diyorum.Açıkçası bölümümüzün adı gibi derin bir hayal kırıklığı hissediyorum. Neyse, kısmet. Neyse ki tatilim çok güzel geçti de biraz moral buldum. :)

Gerçekten bayağı olaylı bir bölüm oldu, eminim çok beğeneceksiniz.OYLARINIZI bekliyorum

Diğer YB de 29 AĞUSTOS'ta GELECEK.:) Keyifli okumalar.

*-*-*-*-*

"Bunu yapanı bulacağım. Bulacağım ve-"

"Ne yapacaksın?" dedi Karaca da şaşkın bir vaziyette. Annesinden gelen çağrıyı cevaplamak istemiyordu. Lanet olsun bunu kim yapmışsa her şeyi mahvetmişti. Barış'ın onun elinden gazeteyi alıp buruşturmasına izin verdi. 

"Hiçbir şey yapamazsın bu saatten sonra."

"Kahretsin."

Karaca sakinleşmeliydi. Başı dönüyordu gerginlikten. Sandalyesine oturarak annesinin ikinci aramasını da cevaplamadı. Nereye kadar kaçabilirdi ki? Bu vakte kadar beklemekle bile büyük hata etmişti. 

"Herkes öğrendi. Bunu saklamak hataydı zaten. Başından beri seni dinlemeliydim. Başında seni dinleseydim böyle olmayacaktı. Böyle sanki aşağılık bir ilişkiymiş gibi lanse edilmeyecekti. Ben de ailemin karşısında-"

"Hey, hey. Kendine gel Karaca." dedi Barış da onun yanına eğilerek. Genç kızın başına götürdüğü elleri kendi avcunun içine aldı. Sakinleşmeye ihtiyacı vardı. "Bütün bunlar senin suçunmuş gibi davranamazsın. O haberi sen çıkarmadın, çıkaranı bulacağım ve cezasını kendi ellerimle vereceğim."

"Benim suçum. Anlamıyorsun. Ailem bizi böyle ulu orta bir haber malzemesi yapılarak öğrenmemeliydi. Annem zaten hissediyordu, babam söylemese de biliyordu, diğerleri, hepsi.. Onlara bunu başında açık açık söyleseydim bu haberin çıkmasını umursamayacaklardı. Ya baksana annem dördüncüye arıyor. Çıldırmış olmalı."

"Annenin ne düşündüğü umrumda değil. Diğerlerinin de. Beni sen ilgilendiriyorsun. Bunu kendine yapma."

"Barış.. Anlamıyorsun. Bak, bak benim gitmem lazım."

Bir an da yerinden fırlaması Barış'ın beklemediği bir şeydi. Ayağa kalkıp onu tutarak engel olmak istedi. "Şu an çok gerginsin, ailenin karşısına çıkman seni daha kötü yapacak, gitmene izin vermem."

"Gitmek zorundayım. Ya ne yapacağım, saklanacak mıyım? Şuraya bak hala arıyor!"

Telefonunu ittirdi. Kırmak istiyordu şu an onu. Hiç bu kadar duygu değişimini bir arada yaşadığı olmamıştı doğrusu. Barış'ın onu ikna etme çabalarını ise geri püskürttü. En sonunda genç adam onu ikna edemeyeceğini anlayınca geri adım attı.

"Tamam, tamam git ama yalnız değil. Ben de geleceğim."

"Hayır."

"Evet geleceğim. Seni yalnız bırakmam. Hiçbir şeyi tek başına yaşamayacaksın bundan sonra. "

Karaca onu ikna etmenin zor olacağını anlamıştı. Elleriyle onun yüzünü kavrayıp dudağına küçük bir öpücük kondurdu. "Bu ailemle benim aramda olacak. Bu kez dışarıda kalmak zorundasın. "

Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin